🐳 Sıfır Atık Projesi Ile Ilgili Projeler
2fEDDim. Türkiye’de 2017 yılının Ekim ayında başlatılan Sıfır Atık Projesi’nin kesintiye uğramadan uzun yıllar devam etmesi ve bir yaşam biçimi haline gelmesi için insanlardaki çevreyi koruma bilincinin her an diri tutulması ve güçlendirilmesi gerekiyor. Şehirlerimizin bina altyapısı maalesef yüksek oranda atık ayrıştırması gerçekleştiren Avrupa ülkeleri gibi atık dönüşümüne uygun olmadığı için Türkiye atık ayrıştırılmasını birkaç sektör dışında zorunlu hale getiremiyor. Bu durumda bireyleri, özel sektör ve kamu sektörünü geri dönüşüme sağladıkları katkı oranında motive etmek büyük önem arz ediyor. Bu görev ise projeyi uygulayıcı kurumlara düşüyor. Özel sektörü motive eden en önemli araç kârının artması iken, kâr amacı gütmeyen kamu sektörünü de heyecanlandıracak önlemler için kafa yorulması gerekiyor. Takdir ve taltif mekanizmasının kurulması, projeye dahil olan ve başarı ile uygulayan kurumların ilan edilmesi ve ödüllendirilmesi şüphesiz bu kurumlardaki katılımcıların motivasyonunu artıracaktır. Aksi takdirde, projenin başarısı, uygulayan kurumlardaki kişilerin şahsi hassasiyetine terk edilmiş durumdadır. Sıfır Atık Projesi’ni başarı ile uygulayan bir kurum için hatıra ormanı kurulması veya ağaç hediye edilmesi gibi maddi olarak küçük, ancak değeri büyük adımlar projeye aidiyet duygusunu yanı sıra atıkların geri dönüştürülme oranı yüzde 46 olan pek çok Avrupa ülkesinde, hane halkları ne kadar az atık üretirse o kadar az vergi ödemektedir. Türkiye’de de özel sektörün Sıfır Atık Projesi’ne katkısı özellikle vergi indirimleri ile sağlanabilir. Çevre bilinci yüksek firmalara zaman zaman çevre ödülleri verilmesi de projeye olan ilgiyi canlı tutar. Atıkların geri dönüştürülme oranı yüzde 13 olan Türkiye’nin, AB ülkelerindeki yüzde 46’lık bir seviyeye gelmesi için evlerde kaynağında ayrıştırılan atıkları da toplayan bir sisteme geçmesi gerekiyor. Sıfır Atık sisteminin daha etkin çalışması için neler yapılmalı?2019 yılı itibariyle Türkiye’de Sıfır Atık Projesi’ne dahil olan kurum sayısı 18,750 olarak biliniyor. Bu kurumlar kaynağında ayrıştırdıkları atıkları belediyelere teslim ediyor ve karşılığında atık miktarını gösteren imzalı bir makbuz alıyorlar. Bu miktarı atık yönetim sistemine kurum kendisi giriyor ve zamanla toplanan atığın ne kadar ağaç kurtardığı, ekonomiye ne kadar hammadde sağladığı gibi otomatik bir hesaplama ve grafik elde ediliyor. Ancak bu veriler kurumdan toplanan atıkların sahada tam olarak nerede ve nasıl kullanıldığı konusunda bilgi vermiyor. Proje başlangıcında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından kurumlara bir eğitim veriliyor. Ancak ilerleyen zamanlarda da Bakanlık tarafından kurumların denetim ve kontrolünün yapılması, uygulayıcıların karşılaştıkları problemlerin kaynağında çözülmesi, işini iyi yapanların da takdir edilerek ödüllendirilmesi proje verimliliğini artırıcı bir etki ayrıştırmak isteyen ancak atık toplama merkezine uzaklık veya araç bulamama sorunu yaşayan kişiler, projenin erişilebilirliğini haklı olarak sorgulamaktalar. Bu noktada pek çok belediyenin projenin öngördüğü sayıda atık toplama araç ve sistemlerinin olmadığını da unutmamak geri dönüştürülme oranı yüzde 13 olan Türkiye’nin, AB ülkelerindeki yüzde 46’lık bir seviyeye gelmesi için evlerde kaynağında ayrıştırılan atıkları da toplayan bir sisteme geçmesi gerekiyor. Atıkları ayrıştırmak isteyen ancak atık toplama merkezine uzaklık veya araç bulamama sorunu yaşayan kişiler, projenin erişilebilirliğini haklı olarak sorgulamaktalar. Bu noktada pek çok belediyenin projenin öngördüğü sayıda atık toplama araç ve sistemlerinin olmadığını da unutmamak lazım. Türkiye’de pek çok belediye en azından ıslak ve kuru atık şeklinde ikili bir sistemde atık toplayabilmek için projeler hazırlamaktalar. Geri dönüşüm yolculuğuna yıllar önce başlayan ve kendi atık ayrıştırma tesisine sahip olan Beykoz Belediyesi yetkilileri etkin bir geri dönüşüm için atıkların en azından ıslak ve kuru olarak ayrılmasının en önemli husus olduğunu belirtiyorlar. Kağıt atıkların ıslandıktan sonra kurutularak geri dönüşüme kazanması iyice zorlaşıyor. Biyobozunur atıkların ayrı toplandığı senaryoda, gıda atıklarının ürettiği karbondioksit gazı salınımı büyük ölçüde azalırken, toprağın verimini artıran kompost gübreye dönüştürülmeleri de geri dönüşümden sağlanan ikinci bir fayda olarak karşımıza çıkıyor. 2013 yılında site, alışveriş merkezi ve semt pazarlarındaki gıda atıklarını kompostlaştırma projesini başlatan Beykoz Belediyesi tarafından yapılan çalışmalar, dört kişilik bir ailenin günlük iki kg gıda atığı ürettiğini ortaya koyuyor. Kompostlaştırma süreci sonucunda bu gıda atıkları ağırlıkça yüzde 75 oranında azalıyor. Bu ailenin gıda atıkları değerlendirilmediği takdirde yıllık 680 kg Karbondioksit emisyonu üretecekken, bu miktar kompostlaştırma sonucunda 26 kg’a düşüyor. 2000’li yıllarda popüler olan ve ambalaj atıkların ayrı toplanmasına odaklanan sistemi değil de biyobozunur atıkları ayrı toplamayı ilke edinen Beykoz Belediyesi bu yaklaşımıyla geri dönüşümde özgün bir yer edinmiş ve gıda atıklarının çevreye vereceği zararı büyük ölçüde bertaraf etmiş görünüyor. Sıfır Atık Projesi hakkında özellikle televizyon kanalları ve billboard reklamları aracılığıyla daha fazla bilgilendirme yapılmalı ve bu konuda gönüllü olan kişilerin atıklarını toplamak için belediyeler tarafından nasıl kolaylıklar sağlandığı da şekilde İstanbul Büyükşehir Belediyesi İBB de uzun yıllar park ve bahçelerde kullanılan gübreyi, İstanbul’un gıda atıklarından üretmiştir. Yapılan bu güzel çalışmaların çevre için faydası çok büyük, ancak vatandaşların geri dönüşüm yolculuğunda elini taşın altına koyması için bu çalışmalar hakkında daha fazla bilgilendirilmeye ihtiyacı var. İstanbul’da bulunan geri dönüşüm tesisleri ve yıllık ne kadar atığın ekonomiye geri kazandırıldığının düzenli aralıklarla broşür ve kamu spotları aracılığıyla yayınlanması hem gerekli hem de faydalı bir adım etkin bir atık toplama sistemi üzerine planlar yapılırken, atık toplama noktalarına atık getirecek aracı olmayan veya bir kurumla bağlantısı olmadığı için atıkları ayrıştırma konusunda hiç bilgisi olmayan vatandaş sayısının çok yüksek olduğu dikkate alınmalı. Sıfır Atık Projesi hakkında özellikle televizyon kanalları ve billboard reklamları aracılığıyla daha fazla bilgilendirme yapılmalı ve bu konuda gönüllü olan kişilerin atıklarını toplamak için belediyeler tarafından nasıl kolaylıklar sağlandığı da takip sistemi kurulabilir mi?Sıfır Atık Projesi’ne dahil olan kurumlar ve katılımcılar en çok atıkların ekonomiye nasıl bir katkı sunduğu konusunu merak ediyor. Bu noktada bir atık takip sistemi kurulması ve vatandaşın evde hassasiyetle ayrıştırıp, üstün bir çaba harcayarak atık toplama noktasına götürdüğü atığın akıbetini takip edebiliyor olması çok mühim. Bu konuda atıkların sahada takip edileceği sistemleri projelendirerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na teslim eden belediyeler mevcuttur. Üniversite-kamu işbirliği çerçevesinde bölgesel bazda insanların çevre konusundaki bilinç ve bilgi seviyesini ölçen çalışmaların yapılması da ümit verici. Sıfır Atık Projesi çevre konusundaki bilinci ve duyarlılığı artırarak geri dönüşüm yolculuğuna çok daha önce başlayan belediyelerin işini oldukça kolaylaştırmıştır. Ayrıca, çevre dostu projeler için finansman imkânları da bu proje ile artmaya devam hız kesmeden devamıSıfır Atık Projesi’yle ekonomiye her geçen gün daha fazla katkı sağlamak için insanların sıkça kullandığı park, bahçe, plaj, stadyum ve piknik alanlarında da atık toplama noktaları oluşturmak gerekir. Özellikle plaj ve piknik yerleri gibi yüksek oranda plastik atık oluşturulan yerlerden elde edilecek gelir de yüksek olacaktır. Okul ve üniversitelerde atık getirerek ulaşım kartına para yükleyen otomatlar kurulması, geleceğimiz olan çocuklarımız ve gençlerimizin çevre bilincini aynı zamanda parasal olarak motive ederek artırmış olur. Atıkların geri dönüştürülmesi konusu Avrupa ülkelerinde önemli ölçüde istihdam sağlayan ve gelir doğuran bir sektör oluşturmuştur. Türkiye de yavaş yavaş bu konuma gelmektedir. Halihazırda sokaklardaki kağıt toplayıcılarından oluşan geri dönüşüm sektörü, zamanla farklı ve profesyonel bir mecraya kayacaktır. İşte bu noktada, tüm ülkeye gelir getirecek, israfı önleyerek ekonomiye hammadde ve enerji sağlayacak olan Sıfır Atık Projesi ve onu takip eden geri dönüşüm hamlelerinden elde edilecek getirinin proje paydaşları arasında adil bir şekilde dağıtılması önemli. Atıkların kaynağında ayrıştırılarak satılması ve bundan bir gelir veya fayda elde edilmesi çok doğal bir taleptir. Özel sektör bu noktada atıklarını kolayca geri dönüşüm firmalarına satabilir, ancak kamu kuruluşlarının atıklardan bir değer meydana getirmesi şu anki mevzuat çerçevesinde mümkün değil. Oysa ki bir devlet kurumu da elektronik atık ve kartuş atıkları veya cam atıkları bir geri dönüşüm firmasına satarak, bunun karşılığında günlük kullandığı herhangi bir malzeme ihtiyacını karşılayabilmelidir. Sıfır Atık Projesi’ne dahil olan kurumlarda oluşan atıklar öncelikle bağlı bulundukları belediye tarafından toplanmakta, eğer belediye tarafından kabul edilmeyen veya işlenemeyen bir atık türü varsa bu atıklar değersiz bir çöp olarak kalmaktadır. Sıfır Atık Projesi revize edildiği ve geliştirildiği takdirde sistemin şu an yaşadığı sorunlara çözüm bulması Türkiye’nin henüz yeni kurulmakta olan Sıfır Atık Sistemi’nin daha verimli çalışmasını sağlayacaktır.[Türk-Alman Üniversitesi’nde İktisat Bölümü öğretim üyesi olan Doç. Dr. Elif Nuroğlu, uluslararası iktisat, yerçekimi modeli, ampirik uluslararası ticaret, ekonometrik modellemeler, ampirik makroekonomi, yapay sinir ağları ve fuzzy yaklaşımlar alanlarında çalışmaktadır] Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi HAS üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Sıfır Atık Projesi kapsamında TBMM’de oluşturulan proje alanında çalışmalar hakkında bilgi aldı. Meclis’te 12 Haziran-16 Temmuz tarihleri arasında 19 ton kâğıt, 550 kg cam, 942 kg plastik, 147 kg metal, 2,8 ton organik atık, türüne göre ayrıştırılarak toplandı, önemli miktarda geri dönüşüm ve tasarruf sağlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, himayesinde yürütülen Sıfır Atık Projesi kapsamında, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde TBMM oluşturulan proje alanını ziyaret ederek, yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı. TBMM Başkanı Binali Yıldırım ve eşi Semiha Yıldırım’ın ev sahipliğinde, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un da katılımıyla gerçekleşen ziyaret sırasında Emine Erdoğan, kurulan atık merkezini dolaşarak proje kapsamında yürütülen çalışmalara ilişkin yetkililerden bilgi aldı. “TBMM’de uygulanmasının sembolik bir anlamı var” Ziyareti sırasında basın mensuplarına açıklamalarda da bulunan Emine Erdoğan, tüm yurtta hızla yayılan Sıfır Atık Projesi’nin TBMM’de uygulanmasının sembolik bir anlamı olduğunu söyledi. “Milletimizin temsil makamında uygulanırsa, tüm Türkiye’ye yayılması hedefi de hızlanır” diyen Erdoğan, milletvekillerinin kendi şehirlerinde projenin takipçisi olmalarının önemine vurgu yaptı. “Atıkların kaynağında ayrıştırılması bilinç işi” Projenin uygulanmasından dolayı TBMM Başkanı Binali Yıldırım, TBMM idari personeli ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na teşekkür eden Emine Erdoğan, atıkların kaynağında ayrıştırılmasının bilinç işi ve ekonomiye katkı sağlayacak bir çevre duyarlılığı olduğunu ifade etti. Proje kapsamında organik atıklardan elde edilen kompost gübre üretiminin önemine işaret eden Erdoğan, “Organik atıklar çevreyi kirletmek yerine bahçelerimizi güzelleştiriyor” dedi. Emine Erdoğan, atıkların kaynağında ayrıştırılması, geri dönüşüm, kaynak israfının önlenmesi, tasarruf gibi konuların doğayı korumanın ön şartı olduğunu da ifade etti. Sıfır Atık Projesi Öncelikli olarak Ankara’daki kamu kurum ve kuruluşlarında, ardından tüm yurtta uygulanması planlanan Sıfır Atık Projesi, TBMM’de 12 Haziran 2018 tarihinden bu yana uygulanıyor. Meclis’te 12 Haziran-16 Temmuz tarihleri arasında 19 ton kâğıt, 550 kg. cam, 942 kg. plastik, 147 kg. metal, 2,8 ton organik atık, türüne göre ayrıştırılarak toplandı. Çevreyi korumak ve ekonomiye katkı sağlamak amacıyla kurulan sistemle önemli miktarda geri dönüşüm ve tasarruf sağlandı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı koordinasyonu ile yürütülen Sıfır Atık Projesi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi başta olmak üzere Ankara’daki birçok kamu kurumunda etkin şekilde uygulanıyor.
Sıfır atık projesi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Eylül 2017 yılıyla birlikte Başbakanlık ile koordineli olarak devreye konan israfı önlemek, doğal kaynakları verimli kullanmak amacıyla başlatılan çevreci farkındalık projesidir. Bu proje 2023 ile birlikte ülke genelinde tamamen yaygınlaştırılacak ve tüm kurum ve kuruluşlarda tamamen zorunlu kılınacak. Bu nedenle söz konusu sıfır atık projesi tüm detaylarıyla ele alınması gerekmektedir. Başta katı atık olmak üzere tüm çevreye verilen zararlar aslında kendimize verdiğimiz zararlar demektir. Toprağın veriminin düşmesi demek tarımsal üretimdeki verimin de düşmesi demektir. Elbette bu tarım etkinliklerinin de azalması demektir. Turizm alanlarının tahrip edilmesi ve bu da ülkemize gelen yabancı turist sayısının giderek azalmasıyla ülkeye giren döviz sayısındaki gözle görülür orandaki azalma demektir. Tıklayın Tüm Detayları İle Sıfır Atık Tıklayın Tüm Detayları İle Sıfır Atık Projenin Sıfır Atık Projesinde Renkler1 Bunu paylaş2 İlgili Sonuç itibariyle çevreye atılan bu atıkların tümden başta kendi çevremiz olmak üzere topluma mal olduğunun bilincinde olmak gerekir. Çevreciliği yaygınlaştırmak amacıyla sıfır atık projesi başvuru böyle bir çalışma Bakanlık tarafından başlatılmış bulunmaktadır. Projenin Aşamaları Sıfır atık projesinde 7 aşama bulunuyor. Bu aşamaların her biri verimin artırılması, israfın önlenmesi ve eldeki mevcut doğal kaynakların en iyi şekilde kullanılması amacıyla sıfır atık projesi eylem planı ifade etmektedir. Bunlar şöyledir; a odak noktası kurumda raporlama, temizlik ve gözlem aşamalarından oluşacak. b mevcut durum tespiti kurumun çevreci olma konusunda yüklendiği sorumluluğun ne düzeyde olduğunun tespiti c planlama mevcut doğal kaynakların kullanılması konusunda nasıl bir yol ve yöntem izleneceğinin planlanması, buna yönelik kurum içi çalışanların eğitim takvimi ç ihtiyaçların belirlenmesi ve temin planlama yapılmasının ardından atık maddelerin gruplara ayrılarak ayrıştırılması, depolanması, biriktirilmesi d eğitim ve bilinçlendirme sadece kamu kurum ve kuruluşlarının değil toplumun topyekün bilinçlendirilmesi ve eğitilmesi e uygulama aşamasında ise bu teorik süreçlerin uygulanmaya geçilmesi f raporlama aşamasında ise her ay mutlaka çalışmaların rapor edilmesi aşamalarından oluşur. Sıfır Atık Projesinde Renkler Sıfır atık projesindeki renklere de yer vermek gerekir. Bu projede yer alan birtakım renkler ve anlamları şunlardır – mavi renk grubu kağıt atıklar – sarı renk grubu plastik atıklar – siyah renk grubu geri dönüştürülemeyen atıklar – beyaz renk grubu yemek atıkları – mor renk grubu ise ekmek atıkları olarak karşımıza çıkar. İlginizi Çekebilir Yazar Hakkında Ekolojist - Çevreci Haber Sitesi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, kadınların güçlendirilmesinde, kooperatiflerin son derece önemli bir rolü olduğunu belirterek, "Kadınlar, kooperatifler aracılığıyla ekonomik güçlerini bir araya getiriyorlar. Kendi istihdamlarını oluşturabiliyorlar. Ürünlerine, hak ettiği değeri alabildikleri pazarlar oluşturabiliyorlar. Kooperatifleşme yoluyla, gelir düzeylerini ve yaşam kalitelerini yükseltebiliyorlar. Ailelerinin refahını artırabiliyorlar. Ayrıca, bilgi ve becerilerini geliştirip, birçok eğitim fırsatına erişebiliyorlar." dedi.
“Sıfır Atık Projesi” Hakkında tarihinde yayınlandı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nden alınan yazıda; Ülkemizin geleceği açısından öneme sahip olan “Sıfır Atık Projesi”, Türkiye Cumhurbaşkanı Eşi Sayın Emine Erdoğan'ın himayesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülmekte olup, Eylül 2017'de Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kamuoyuna tanıtıldığı belirtilmektedir. Sayın Emine Erdoğan'ın proje hakkında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine ilettiği yazıda, sürdürülebilir kalkınma ilkeleri çerçevesinde atıkların kontrol altına alınması, gelecek nesillere temiz ve gelişmiş bir Türkiye bırakılması hedefi doğrultusunda bir sıfır atık yönetim eylem planı hazırlandığı belirtilmektedir. Bu çerçevede öncelikli olarak Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Ana Hizmet Binası'nda başlatılan proje kapsamında şimdiden önemli sonuçlar elde edildiği ifade edilmektedir. Bakanlığın ana hizmet binasında; projenin başladığı günden bu yana; 58 ton kağıt, 14 ton plastik, 3 ton cam, 1,5 ton metal olmak üzere yaklaşık 77 ton değerlendirilebilir atık toplanarak ekonomiye kazandırıldığı, bu uygulamada sadece alışkanlıkların değiştirilmesi ile 980 ağacın kesilmesi önlendiği, 11 ton sera gazı salınımı azaltıldığı ve 6 ton cevherin kullanımının engellendiği belirtilmektedir. Ayrıca; sebze, meyve, ve bahçe atıkları gibi organik atıklardan elde edilen kompostun, Bakanlığın ve Ankara'daki okulların yeşil alanlarında kullanıldığı belirtilmektedir. Dünyada birçok ülkenin başlıca sorunu olan atık yönetiminin, kamu ve özel sektör işbirliği ile en iyi şekilde gerçekleştirileceğinin belirtildiği yazıda; Türkiye'nin önde gelen kamu kurumları, belediyeleri, üniversiteleri, sanayi kuruluşları, medya, ilgili sektörler ve tüm vatandaşlar işbirliğine davet edilerek, projeye destek vermeleri talep edilmektedir. Proje ile ilgili detaylı bilgi Bakanlığın adresinde yer almaktadır. Üyelerimize duyurulur.
sıfır atık projesi ile ilgili projeler