🥂 Hayatımın Aşkını Ne Zaman Bulacağım

Hayatımın Aşkı bir fragman daha yayınlandı. Türkiye’nin en çok izlenen kanallarından birisi olan Kanal D’den yepyeni iddialı bir dizi daha geliyor. "Hayatımın Aşkı" ne zaman bulacağımne hayatımın aşkını zaman bulacağım ne hayatımın aşkını zaman. hayatimin askini ne zaman bulacam:(beklemekten sikildim:(cok mutsuz ve uzgunum - Aşk İlişkileri Sorusu. Canım arkadaşlarım gerçekten artık aşık olmak istiyorum ama hoslanmam gerek o kişiye onun için hayatımı tehlikeye atacak kadar sevmek ne Bebeğim, lütfen aşkını benden alma çünkü hayatım sensiz asla tamamlanamaz. Seni çok seviyorum ve sana ihtiyacım var tatlım. İyi geceler bebeğim. Gökyüzüne bak ve en parlak yıldızları göreceksin. Ama yıldızlar gözlerinin güzelliğini aşamaz. En tatlı rüyalar seninle olsun sevgilim. Tatlı geceler. Ne zaman yağmurun bulutlarla dansına tanıklık etsem; kanla yıkanmış yaşlarım düşüyor kuru toprağın ince dudaklarına. Yaşıma,başıma aldırmadan delicesine ağlıyorum gözlerimde nem, yüreğimde sensizlik ile..Biliyorum ki; gözlerimden her akan yaş, bana haram gülüşlerine dua oluyordur. Yazgınlakanlı bıçaklı olmana gerek yok, hayatının aşkını bulmak aslında senin elinde. Daha doğrusu ne yapman gerektiğini bilmekte. Birkaç ip ucuyla yetinemem diyorsan da Moyra her zaman cebinde. Bir bak bakalım Venüs burcun ya da gökyüzünün sana sunduğu fırsatlar ne? Koç: Gözünün Önündeki Aşkı Nihayet Fark Ettiğinde Hayatımınaşkını ne zaman bulucam: Dışarıdan iyi görünüyor: 783507: 240784: Gelecekte çocuk doktoru olabilecek miyim: Kesinlikle: 783506: 240784: Yarın güzel bir gün olacak mı: Yanıtım hayır: 783505: 240784: Yarın okula gitmeli miyim: Milyon yil geçse bile hayir: 783504: 836595 Deniz boyu martıların sesleriyle yürümek isterdim seninle. Kentin kızı olmak isterdim senin gözünde ; az susan çok dinleyen, aşkını saklayan, belli belirsiz yaşatan. Kah hüzünlü, kah sevinçli, kah tutumlu, kah kahkahalarla dolu. Böyle olsun bende istemedim ; seni korkutacak bir bağlılık belki. Gitmeden evvel iyi düşün taşın. Mutluluğu bulacağım diyorsun amma, Ne zaman? Ne zaman? Bak yine mutsuz senin her bakışın, Gel beni dinle benim yavru kuşum. Unutulsa bile aşklar. Unutulmaz hiç, Anılar. Birfikrim de yok açıkçası çareyi bulacağım kapının ne olduğuyla ilgili. Zaman demeliydim belki ilacın adına ama gördüm ki değilmiş hatta bazen zaman yaranın kendisi oluyormuş ve tüm klişelerin yaptığı gibi herkesin hayatından çaldıktan sonra benim hayatımdan uzaklaşmış. Aşkbir sudur iç iç kudur:) Aşk ona koşulsuz bağlanmaktır (aşk bu otada konar b*k'ada) Hayatının Aşkını Ne Zaman Bulacaksın? Soru 2 out of 5. Hayatımın Aşkı Dizisi Ne Zaman Yayınlanıcak? Genclerin merakla beklediği, daha şimdiden bir sürü fanı olan Hayatımın Aşkı dizisinin ne zaman yayınlanacağı hakkında kesin bir bilgi olmas Dün sevgilimle konuşurken gözyaşlarımı tutamadım. Aslında bu konuda pek ağlamazdım ama tam sinirime denk gelmemiş meğer. Bana "Aşkım, şunu sakın unutma, benim babam senin de baban, benim ailem senin ailen." aAq7je. yuzune baktikca, 'hayatimin sonuna kadar sıkılmadan yaninda oturabilirim' diye dusunmek, karsindakinin de aynini dusundugunu bilmenin rahatligini yasamak. olaylar karsisindaki tavrini tahmin etmek, o baslamadan gulmeye baslamak bazi seylere. her durumda ilk olarak onu aramak, ilk olarak ona guvenmek, asla yalniz birakilmayacaginin bilinci icinde rahat uyumak. her zaman iyiye işaret etmez..bakalım hayatının askı da senin ona yaptığın gibi “her şeye rağmen”lere boğacak mı hayatını,bakalım senden ayrı kaldığı her an kesilecek mi nefesi,nefret ediyorum diyerek kaçıp bir ay sonra kendini kapısında bulduğunda, egosu mu açacak kapıyı?huzuru bulacak mısın kollarında?birbirinize iyi gelecek misiniz?her türlü badirelere rağmen "mutlu son"a ulaşabilecek misiniz birbirinizin kollarında?ve hepsinden önemlisi, tüm bu soruların cevabı hayır olursa,sen, ondan vazgeçmeyecek, “ask dediğin bir kere geliyormuş insanın basına ne yapalım” diyecek, her şeye rağmen özleyecek *, hayatının askı olduğunu ispat edebilecek misin o”nun? aslında çok büyük bir laf bu… hayat dediğin şeye kaç piyango vurur, her seferinde elinde biletin ’yipuuu bana çıktı bu sefer/yine bu sefer’’ diye kaç kere zıplarsın bilinmez. ama amortiye bile sevinen var sabah yüzünü güldüren, en berbat günde bile eve gidip mutlu olurum diye günü atlatmaya yardımcı olan biri varsa hayatında, tebrik ederim, aşk kumarında kazanmışsın. öyle aşk meşk mevzularının bilmişi, tecrübelisi, gurusu değilim, olamam da bundan sonra. ama bana vuran piyango öyle amorti falan da değil, farkındayım. kolay kolay da süre önce, bir gece, yabancısı olduğumuz bir kara parçası üstünde, bir bela geldi başımıza. öyle korktum ki, ölüyorum sandım. gerçi her derdi, dünyanın en büyük sorunu haline getirmek gibi iğrenç bir huyum var. ama o an için çok önemli bir sorundu bu. tam her şey bitti, sıçtık derken. bir anda çözüldü sorun. hala olayın etkisinde, korkudan titreyip, nabzımın düşmesini engelleyemiyorken, sol kaşımın iki santim üstünden öperek ’geçti sevgilim, bak yaşlanınca, oturup anlatacak bir anımız daha oldu’’ dedi benim piyangom. çok sıradan, herkesin aklına gelebilecek bu cümle, o an, benim için eşsiz bir sone gibiydi. en müziklisinden. korkudan ağzımdan düşen kalbim, tam zamanında, doğru kişi tarafından tutulup, koruma altına alınmıştı. şans mı bu, hak mı, karşılık mı bilmiyorum. hayatım kısa ama ödülüm kocaman benim. onu bulmak su içmek gibi sıradan, fezaya çıkmak gibi özel bir şey. * bazen tam da böyle düşünmek alt üst ediyor her şeyi. bakınız, birazdan anlatacağım şeyin mantığını anlasam da detayına aklım ermiyor, kendi hayatımda bilinçli olarak böyle düşünüp hareket edebileceğime akıl sır erdiremiyorum o nedenle anlatacağımdan fazlasını bildiğimi sanmayın. ama oluyor bunlar, yaşanıyor ve dolayısıyla -bu başlık altında olma sebebim de bu- hayatımızı bir şekilde ana bölümlere ayırıyoruz aşk, kariyer, para, aile, hobiler vs bunların tümünde denge kurmaya çabalayan biriyim. bir bölümde müthiş başarılıysam, ama diğer alanda tek çöpüm bile yoksa genel manada başarılı olduğumu düşünmem, düşünemem çünkü dengenin hayatın genelinde hayati olduğuna inanıyorum. bir adam, "dünyanın en başarılı profesörü" ödülünü aldığı gün teşekkür konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıkmadan hemen önce yanına görevli yaklaşmış ve kulağına eğilmiş "sayın profesör, kızınız intihar etmiş, artık yaşamıyor". bu adam hayatta başarılı mıdır değil midir? hikayesinde bana göre bu adam isterse kainatın profesörü olsun başarılı değildir çünkü dengeyi kuramamıştır. bazı insanlar bu denge unsurunu bundan çok daha farklı algılıyorlar. bir alanda kazanılan bir piyango varsa, dengenin kurulması için otomatikman diğer alanda bir şeyleri feda etmeleri gerektiğini düşünüyorlar. onlara göre dengenin kurulması ancak bu şekilde mümkün. bir taraf 100 ise, diğer taraf 0 olmalı, ancak bu şekilde bir denge kurulabilir. örnekleyelim hayatının önemli bölümünü kariyerine, işine adamış ve bu alanda kayda değer yol katetmiş bir adam, günün birinde hayatının aşkıyla karşılaşırsa ne olur? benim mantığımda, ballı kaymak olur. aşktan aldığı enerjiyi işine kanalize eder ve bütünsel bir denge için içeriden beslenir ve bu beslenmeyle büyür, en başta mantığını anladığımı ama akıl sır erdiremediğimi söylediğim ikinci denge mantığı bu kişi için söz konusu olursa, iş =kariyer, sorumluluk, para, taltif vs kazara dünya hali kötü gitmeye başladığı anda küresel ekonomik kriz bunun sebebinin yaşadığı doruktaki aşk ilişkisi olduğunu düşünecektir. basit bir hesapla, aşkta %100'e yaklaşmaktayım, demek ki işte dip yapacağım düşüncelerine girer. oysa işine yıllarını vermiştir, dip yapması sadece kendisini değil tüm ailesini ve onlar dışında da bir çok kişiyi etkileyecektir. denge savaşçısı olarak feda etmesi gereken bir alan vardır ve bu, hayatının kişi hayatının aşkını değil de alelade bir şey bulduğunu düşünse ve dolayısıyla yine basit bir hesapla tatmini %15-20'lerde seyretseydi, dengeye feda etmesi gereken bir şey olmayacaktı. diyeceğim o ki, hayatının aşkını bulmak ya da birinin hayatının aşkı olmak, her zaman dünyanın en güzel duygusu olmuyor. keşke olsaydı. keşke onu olmak/ bulmak masallardaki gibi her şeye yetseydi. bazen gerçek olanı çöpe atmaktır;"-sanmaktı, yanılsamaydı- diyebilirim evet, var hala böyle bir şansım... birçok kılıf bulabilirim hala ve daha kolay olacağı için sen de inanmayı seçersin. ama hayır, çoktandır hasret olduğum adam gibi adamlığına yakışmaz, en az senin kadar net olacağım bende... hayatımın aşkını bulduğuma zerre kadar yoktu şüphem, onun yanında senin için içim titreyene dek... deselerdi inanmazdım, hayatta herşeyi göze alabileceğimi düşündüğüm aşkın bir anda sönmesi... bazı şeyler var ki başladığı hızla yok olabiliyor, kimi insanlar var ki insanın damarlarına her geçen gün yayılabiliyor... şimdi o aşk, seninle aramda saçmasapan bir duvar gibi duruyor..." romantizmden cok uzak olacak ama; dev bir kafa rahatligi. bazen çok sonra farkına vardığınız yaptığınız hatanın geri dönülemez olma ihtimali içinizi iştah, yaşama hevesi hepsi kaçar gider şey düşünemezsiniz, kafanızda bozuk bir plak bitmek tükenmez bilmeyen karamsar bir parça gün parça daha da karamsarlaşır, daha da iç bunaltır ve kafanızda dönen bu plak yaşamdan öylesine koparır ki sizisabah yataktan kalkmak bir korku haline gelirsesleri susturmanın en iyi yolu uyumak olsa da bazen bir kabus, moralinizi öyle bir bozar kiuyurken bile kaçmanın mümkün olmadığını görürve sonunda yaptığınız hata, salaklık için bir daha, bir daha ve bir daha üzülür, kendinizden bir defa daha nefret edersiniz..."bana bir kere daha şans vermen için her şeyi veririm" dersiniz, ama o sizi unutabilmek için her şeyini vermiştir zaten...sonu karanlık, sonu ızdırap, sonu uçsuz budaksız bir girdap... hele bir de bu adam/kadınla evlenmişseniz dünyanın en güzel şeylerinden biri! paha biçilemez mutluluk yetmeyen mesele değil, kıymetini bilmek ve kaybetmemektir aslolan. doğrusu "hayatının aşkını aramak ama bulamamak" olması gereken eylem. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.

hayatımın aşkını ne zaman bulacağım