☔ Yasin Suresi Dilek Için Nasıl Okunur
ljqrdv. Yasin Duasının Genel Özellikleri Nedir? Mekke Döneminde nazil olan ve 83 Ayetten oluşan Yasin Duası başında bulunan Ya ve Sin harflerinden dolayı bu ismi almıştır. Müslümanlar tarafından oldukça sıkça kullanılan sure uzun olmasına rağmen müminler tarafından yaygınca ezberlenen süredir. Bu süre bütün sıkıntıların defi ve murat edilenlere kavuşulması maksadıyla Yasin Suresi okunmaktadır. Bu surenin yüzü suyu hürmetine müminlerin duaları kabul olmaktadır. Bütün hükümler sadece Allah’ındır. Allah’ın dediğinden başka herhangi bir şeyin gerçekleşmesi mümkün olmamaktadır. Yasin Duasının Okunma Alanları Helal çemberinde olunması koşuluyla Yasin Suresi bütün dilekleri ve hacetleri gerçekleştirmek için okunmaktadır. Ancak duanın yaygın şekilde okunması maksatların hasıl olmasını dilemek için ifade edilmektedir. Yasin Duası belirli durumlarda okunmaktadır. Bu hususlar Müminlerin kötü alışkanlıklarından arınması, korunması, Rızkın artması, Aile huzurunun temin edilmesi, Nefsin arzulara karşı korunması, Kaza ve belalara karşı koruma sağlanması, Çocukların hayırlı evlat olmalarının sağlanması, Hayırlı kısmetin bulunması, nasibe kavuşulması, Şifa duası hükmünde okunması, Vesvese benzeri her türlü ruhsal sıkıntının giderilmesinin sağlanması, Müminlerin basiretinin açılmasına vesile olunması ve önemli konularda doğru kararlar verilmesi, Başarıların artması, Manevi dünyanın zenginleşmesi, günahlardan uzak tutulması, imanın güçlenmesi şeklindedir. Yasin Duasının Tesirini Artırmak İçin Yapılması Tavsiye Edilen Bazı Hususlar Kuran’ı Kerim’in kalbi olarak nitelendirilen Yasin Duası her türlü dilek ve muradın olması için okunmaktadır. Birçok durumda tesiri olan duanın maddi ve manevi meseleleri çözme hususunda yararlı olduğu bilinmektedir. Her türlü sıkıntıyı gideren ve günahların affedilmesi için okunan Yasin Duası bütün sıkıntıların defedilmesi için okunmaktadır. İnsanların bütün dileklerinin, murat edilen şeylerin gerçekleşmesi için Yasin Suresi önemli bir duadır. Bu surenin yüzü suyu hürmetine müminlerin bütün duaları kabul olmaktadır. Tüm hüküm Allah’ındır ve Allah’ın dediği olmaktadır. Allah’ın dediğinden başka hiçbir şeyin gerçekleşmesi mümkün değildir. Hz. Muhammed Yasin Suresi için neye yönelik okunursa onun için fayda sağlayacağını belirtmiştir. Hayırlı ve helal olan bir dilek için 3 ya da 7 gün yatsı namazı sonrasında veya fecirde 41 kere Yasin Suresi okunduğunda kısa sürede isteğe ulaşmak mümkün olmaktadır. Bu önemli sure iki tarafı da keskin olan kılıç gibidir. Yüce Allah talepte bulunulduğunda duaları kabul ederek insanların muratlarını kabul etmektedir.
Yasin Suresi Mekke döneminde inmiştir. 83 ayetten oluşmaktadır. Yapılan tasvirlerde Yasin kelimesinin "Ey insan" anlamına geldiği söylenmektedir. Yasin Suresi konusu, anlamı, okunuşu ve fazileti bakımından oldukça merak ediliyor. Bu yazımızda Yasin Suresi Türkçe ve Arapça okunuşunu, Yasin Suresi diyanet mealini ve tüm detayları sizler için bir araya getirdik. İşte Yasin Suresi Türkçe ve Arapça okunuşu, anlamı ve faziletleri... Yasin Suresi Arapça Okunuşu En doğru telaffuz için Yasin Suresi Arapça metni okunmalıdır. Fakat Arapça bilmiyorsanız Yasin Suresi Türkçe metnini okumayı tercih edebilirsiniz. Bismillahirrahmanirrahîm Yâsîn. Vel Kur'ân-il hakîm. İnneke leminel mürselîn. Alâ sırâtın müstakîm. Tenzîlel azîzirrahîm. Litünzira kavmen mâ ünzire âbâühüm fehüm ğâfilûn. Lekad hakkaIkavIü alâ ekserihim fehüm lâ yü'minûn. İnnâ ceaInâ fî a'nâkihim agIâIen fehiye ilel ezkâni fehüm mukmehûn. Ve ceaInâ min beyni eydîhim sedden ve min h'eIfihim sedden feağşeynâhüm fehüm lâ yübsirûn Ve sevâün aleyhim eenzertehüm em lem tünzirhüm lâ yü'minûn İnnemâ tünzirü menittebezzikra ve haşiyerrahmâne bilğaybi febeşşirhü bimağfiretiv ve ecrin kerîm İnnâ nahnü nuhyil mevtâ ve nektübü mâ kaddemû ve âsârehüm ve külle şey'in ahsaynâhü fî imâmin mübîn Vadrib lehüm meseIen ashâbel karyeh. İz câehel mürselûn İz erselnâ iIeyhi müsneyni fekezzebûhümâ fe azzeznâ bisâIisin fekâIû innâ iIeyküm mürselûn Kâlû mâ entüm illâ beşerün mislünâ vemâ enzeIerrahmânü min şey'in in entüm illâ tekzibûn Kâlû rabbünâ ya'lemü innâ iIeyküm lemürselûn Vemâ aIeynâ illel belâgul mübîn KâIû innâ tetayyernâ biküm Iein Iem tentehû Ie nercümenneküm veIe yemessenneküm minnâ azâbün eIîm KâIû tâirüküm meaküm ein zûkkirtum beI entüm kavmün müsrifûn Vecâe min aksaImedineti racüIün yes'â kâIe yâ kavmittebiuI mürseIîn İttebiû men Iâ yeseIüküm ecran ve hüm muhtedûn Vemâ Iiye Iâ a'büdüIIezî fetarenî ve iIeyhi türceûn Eettehizü min dûnihî âIiheten in yüridnirrahmânü bi-durrin Iâ tuğni annî şefâatühüm şey'en veIâ yünkizûn İnnî izen Iefî daIâIin mübîn İnnî âmentü birabbiküm fesmeûn KîIedhuIiI cenneh, kâIe yâIeyte kavmî yâ'Iemûn Bimâ gafereIî rabbî ve ceaIenî mineI mükremîn Vemâ enzeInâ aIâ kavmihî min badihî min cündin minessemâi vemâ künnâ münziIîn İn kânet iIIâ sayhaten vâhideten feizâhüm hâmidûn Yâ hasreten aIeI ibâdi mâ ye'tîhim min resûIin iIIâ kânûbihî yestehziûn EIem yerev kem ehIeknâ kabIehüm mineI kurûni ennehüm iIeyhim Iâ yerciûn Ve in küIIün Iemmâ cemî'un Iedeynâ muhdarûn Ve âyetün IehümüI arduI meytetü ahyeynâhâ ve ahrecnâ minhâ habben fe minhü ye'küIûn Ve ceaInâ fîhâ cennâtin min nahîIiv ve a'nâb ve feccernâ fîha mineI uyûn Liye'küIû min semerihî vemâ amiIethü eydîhim efeIâ yeşkürûn SübhâneIIezî haIekaI ezvâce küIIehâ mimmâ tünbitüI ardu ve min enfüsihim ve mimmâ Iâ ya'Iemûn Ve âyetün IehümüIIeyü nesIehu minhünnehâre fe izâhüm muzIimûn Veşşemsü tecrî Iimüstekarrin Iehâ zâIike takdîruI azîziI aIîm VeIkamere kaddernâhü menâziIe hattâ âdekeI urcûniI kadîm Leşşemsû yenbegî Iehâ en tüdrikeI kamere veIeIIeyIü sâbikunnehâr ve küIIün fî feIekin yesbehûn Ve âyetüI Iehüm ennâ hameInâ zürriyyetehüm fiI füIkiI meşhûn Ve haIâknâ Iehüm min misIihî mâ yarkebûn Ve in neşe' nugrıkhüm feIâ sarîha Iehüm veIâhüm yünkazûn İllâ rahmeten minnâ ve metâan iIâ hîn Ve izâ kîIe Iehümüttekû mâ beyne eydîküm vemâ haIfeküm IeaIIeküm türhamûn Vemâ te'tîhim min âyetin min âyâti rabbihim iIIâ kânû anhâ mu'ridîn Ve izâ kîIe Iehüm enfikû mim mâ rezakakümüIIâhü, kâIeIIezîne keferû, IiIIezîne âmenû enut'ımü menIev yeşâuIIâhü et'ameh, in entüm iIIâ fî daIâIin mübîn Ve yekûIûne metâ hâzeI va'dü in küntüm sâdikîn Mâ yenzurûne iIIâ sayhaten vâhideten te'huzühüm vehüm yehissimûn FeIâ yestetîûne tavsıyeten veIâ iIâ ehIihim yerciûn Ve nüfiha fîssûri feizâhüm mineI ecdâsi iIâ rabbihim yensiIûn KâIû yâ veyIenâ men beasena min merkadina hâzâ mâ veaderrahmânü ve sadekaI mürseIûn İn kânet iIIâ sayhaten vâhideten feizâ hüm cemî'un Iedeynâ muhdarûn Felyevme lâ tuzlemu nefsun şey'en velâ tuczevne illâ mâ kuntum ta'melûne İnne ashâbeI cennetiI yevme fîşüğuIin fâkihûn Hüm ve ezvâcühüm fî zıIâIin aIeI erâiki müttekiûn Lehüm fîhâ fâkihetün ve Iehüm mâ yeddeûn SeIâmün kavIen min rabbin rahîm VemtâzüI yevme eyyüheI mücrimûn EIem a'hed iIeyküm yâ benî âdeme en Iâ tâ'buduşşeytân innehû Ieküm adüvvün mübîn Ve enî'budûnî, hâzâ sırâtun müstekîm Ve Iekad edaIIe minküm cibiIIen kesîran efeIem tekûnû ta'kıIûn Hâzihî cehennemüIIetî küntüm tûadûn lsIevheI yevme bimâ küntüm tekfürûn EIyevme nahtimü aIâ efvâhihim ve tükeIIimünâ eydîhim ve teşhedü ercüIühüm bimâ kânû yeksibûn VeIev neşâü Ietamesnâ aIâ a'yunihim festebekus sırâta fe ennâ yübsirûn VeIev neşâü Iemesahnâhüm aIâ mekânetihim femestetâû mudıyyev veIâ yerciûn Ve men nüammirhü nünekkishü fiIhaIkı, efeIâ ya'kiIûn Ve mâ aIIemnâhüşşi'ra vemâ yenbegî Ieh in hüve iIIâ zikrün ve kur'ânün mübîn Liyünzira men kâne hayyen ve yehıkkaI kavIü aIeI kâfirîn EveIem yerav ennâ haIaknâ Iehüm mimmâ amiIet eydîna en âmen fehüm Iehâ mâIikûn Ve zeIIeInâhâ Iehüm feminhâ rekûbühüm ve minhâ ye'küIûn Ve Iehüm fîhâ menâfiu ve meşâribü efeIâ yeşkürûn Vettehazû min dûniIIâhi âIiheten IeaIIehüm yünsarûn Lâ yestetîûne nasrahüm ve hüm Iehüm cündün muhdarûn FeIâ yahzünke kavIühüm. İnnâ na'Iemü mâ yüsirrûne vemâ yu'Iinûn EveIem yeraI insânü ennâ haIaknâhü min nutfetin feizâ hüve hasîmün mübîn Ve darebe Ienâ meseIen ve nesiye haIkah kaIe men yuhyiI izâme ve hiye ramîm KuI yuhyiheIIezî enşeehâ evveIe merrah ve hüve biküIIi haIkın aIîm EIIezî ceaIe Ieküm mineşşeceriI ahdari nâren feizâ entüm minhü tûkidûn EveIeyseIIezî haIakassemâvati veI arda bikâdirin aIâ ey yahIüka misIehüm, beIâ ve hüveI haIIâkuI aIîm İnnema emrühû izâ erâde şey'en en yekûIe Iehû kün, feyekûn FesübhaneIIezî biyedihî meIekûtü küIIi şey'in ve iIeyhi türceûn. Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla Yâ Sîn. Yasin Suresi Anlamı Yasin Suresi mealini bilmek oldukça önemlidir. Yasin Suresinde Hz. Peygamberi yalanlayan Kureyş kabilesi, Allah'ın varlığını ve birliğini gösteren deliller, insanın ahlaki sorumlulukları, öldükten sonra dirilme, hesap ve ceza konuları yer almaktadır. Ey Muhammed! Hikmet dolu Kur'an'a andolsun ki, Sen elbette peygamber gönderilenlerdensin. Dosdoğru bir yol üzeresin. Kur'an, mutlak güç sahibi, çok merhametli Allah tarafından indirilmiştir. Ataları uyarılmamış, bu yüzden de gaflet içinde olan bir kavmi uyarman için indirilmiştir. Andolsun, onların çoğu üzerine o söz azap hak olmuştur. Artık onlar iman etmezler. Onların boyunlarına demir halkalar geçirdik, o halkalar çenelerine dayanmıştır. Bu sebeple kafaları yukarıya kalkık durumdadır. Biz, onların önlerine bir set, arkalarına da bir set çekip gözlerini perdeledik. Artık görmezler. Onları uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir, inanmazlar. Sen ancak Zikr'e Kur'an'a uyanı ve görmediği hâlde Rahmân'dan korkan kimseyi uyarırsın. İşte onu bir bağışlanma ve güzel bir mükâfatla müjdele. Şüphesiz biz, ölüleri mutlaka diriltiriz. Onların yaptıklarını ve bıraktıkları eserlerini yazarız. Biz, her şeyi apaçık bir kitapta Levh-i Mahfuz'da bir bir kaydetmişizdir. Ey Muhammed! Onlara, o memleket halkını örnek ver. Hani oraya elçiler gelmişti. Hani biz onlara iki elçi göndermiştik de onları yalancı saymışlardı. Biz de onlara üçüncü bir elçi ile destek vermiştik. Onlar, "Şüphesiz biz size gönderilmiş elçileriz" dediler. Onlar şöyle dediler "Siz de ancak bizim gibi insansınız. Rahmân, hiçbir şey indirmemiştir. Siz sadece yalan söylüyorsunuz." Elçiler ise şöyle dediler "Bizim gerçekten size gönderilmiş elçiler olduğumuzu Rabbimiz biliyor." "Bize düşen ancak apaçık bir tebliğdir." Dediler ki "Şüphesiz biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer vazgeçmezseniz, sizi mutlaka taşlarız ve bizim tarafımızdan size elem dolu bir azap dokunur." Elçiler de, "Uğursuzluğunuz kendinizdendir. Size öğüt verildiği için mi uğursuzluğa uğruyorsunuz?. Hayır, siz aşırı giden bir kavimsiniz" dediler. Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi ve şöyle dedi "Ey kavmim! Bu elçilere uyun." "Sizden hiçbir ücret istemeyen kimselere uyun, onlar hidayete erdirilmiş kimselerdir." "Hem ben, ne diye beni yaratana kulluk etmeyeyim. Oysa siz de yalnızca O'na döndürüleceksiniz." "O'nu bırakıp da başka ilâhlar mı edineyim? Eğer Rahmân bana bir zarar vermek istese, onların şefaati bana hiçbir fayda sağlamaz ve beni kurtaramazlar." "O taktirde ben mutlaka açık bir sapıklık içinde olurum." "Şüphesiz ben sizin Rabbinize inandım. Gelin, beni dinleyin!" Kavmi onu öldürdüğünde kendisine Cennete gir" denilince. "Keşke, dedi, kavmim bilseydi!" Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikram edilenlerden kıldığını. Kendisinden sonra kavmi üzerine onları cezalandırmak için gökten hiçbir ordu indirmedik. İndirecek de değildik. Sadece korkunç bir ses oldu. Bir anda sönüp gittiler. Yazık o kullara! Kendilerine bir peygamber gelmezdi ki, onunla alay ediyor olmasınlar. Kendilerinden önce nice nesilleri helâk ettiğimizi; onların artık kendilerine dönmeyeceklerini görmediler mi? Onların hepsi de mutlaka toplanıp hesap için huzurumuza çıkarılacaklardır. Ölü toprak onlar için bir delildir. Biz, onu diriltir ve ondan taneler çıkarırız da onlardan yerler. Orada nice hurma bahçeleri ve üzüm bağları meydana getirdik, içinden sular fışkırttık; Onun ürünlerinden ve kendi elleriyle ürettiklerinden yesinler diye. Hâlâ şükretmeyecekler mi? Yerin bitirdiği şeylerden, insanların kendilerinden ve daha bilemedikleri nice şeylerden, bütün çiftleri yaratanın şanı yücedir. Gece de onlar için bir delildir. Gündüzü ondan çıkarırız, bir de bakarsın karanlık içinde kalmışlardır. Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir. Bu, mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen Allah'ın takdiri düzenlemesidir. Ayın dolaşımı için de konak yerleri evreler belirledik. Nihayet o, eğrilmiş kuru hurma dalı gibi olur. Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzmektedir. Onların soylarını dolu gemide taşımamız da onlar için bir delildir. Biz, onlar için o gemi gibi binecekleri nice şeyler yarattık. Biz istesek onları suda boğarız da kendileri için ne imdat çağrısı yapan olur, ne de kurtarılırlar. Ancak tarafımızdan bir rahmet olarak ve bir süreye kadar daha yaşasınlar diye kurtarılırlar. Onlara, "Önünüzde ve arkanızda olan şeylerden dünya ve ahirette göreceğiniz azaplardan sakının ki size merhamet edilsin" denildiğinde yüz çevirirler. Onlara Rablerinin âyetlerinden bir âyet gelmez ki ondan yüz çeviriyor olmasınlar. Onlara, "Allah'ın sizi rızıklandırdığı şeylerden Allah yolunda harcayın" denildiği zaman, inkâr edenler iman edenlere, "Allah'ın, dilemiş olsa kendilerini doyurabileceği kimselere mi yedireceğiz? Siz ancak apaçık bir sapıklık içindesiniz" derler. "Eğer doğru söyleyenlerseniz, bu tehdit ne zaman gelecek?" diyorlar. Onlar ancak, çekişip dururlarken kendilerini yakalayacak korkunç bir ses bekliyorlar. Artık ne birbirlerine tavsiyede bulunabilirler, ne de ailelerine dönebilirler. Sûra üfürülür. Bir de bakarsın, kabirlerden çıkmış, Rablerine doğru akın akın gitmektedirler. Şöyle derler "Vay başımıza gelene! Kim bizi diriltip mezarımızdan çıkardı? Bu, Rahman'ın vaad ettiği şeydir. Peygamberler doğru söylemişler." Sadece korkunç bir ses olur. Bir de bakarsın, hepsi birden toplanıp huzurumuza çıkarılmışlardır. O gün kimseye, hiç mi hiç zulmedilmez. Size ancak işlemekte olduğunuz şeylerin karşılığı verilir. Şüphesiz cennetlikler o gün nimetlerle meşguldürler, zevk sürerler. Onlar ve eşleri gölgelerde koltuklara yaslanmaktadırlar. Onlar için orada meyveler vardır. Onlar için diledikleri her şey vardır. Çok merhametli olan Rab'den bir söz olarak kendilerine "Selâm" vardır. Allah, şöyle der "Ey suçlular! Ayrılın bu gün!" "Ey Âdemoğulları! Ben, size, şeytana kulluk etmeyin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır. Bana kulluk edin. İşte bu dosdoğru yoldur, diye emretmedim mi?" "Andolsun, o sizden pek çok nesli saptırmıştı. Hiç düşünmüyor muydunuz?" "İşte bu, tehdit edildiğiniz cehennemdir." "İnkâr ettiğinizden dolayı bugün girin oraya!" O gün biz onların ağızlarını mühürleriz. Elleri bize konuşur, ayakları da kazandıklarına şahitlik eder. Eğer dileseydik, onların gözlerini büsbütün kör ederdik de bu hâlde yola koyulmak için didişirlerdi. Fakat nasıl görecekler ki?! Yine eğer dileseydik, oldukları yerde başka yaratıklara dönüştürürdük de ne ileri gidebilirler, ne geri dönebilirlerdi. Kime uzun ömür verirsek, onu yaratılış itibariyle tersine çeviririz gücünü azaltırız. Hâlâ düşünmeyecekler mi? Biz, o Peygamber'e şiir öğretmedik. Bu, ona yaraşmaz da. Ona verdiğimiz ancak bir öğüt ve apaçık bir Kur'an'dır. Aklen ve fikren diri olanları uyarması ve kâfirler hakkındaki o sözün azabın gerçekleşmesi için Kur'an'ı indirdik. Görmediler mi ki, biz onlar için, ellerimizin kudretimizin eseri olan hayvanlar yarattık da onlar bu hayvanlara sahip oluyorlar. Biz, o hayvanları kendilerine boyun eğdirdik. Onlardan bir kısmı binekleridir, bir kısmını da yerler. Onlar için bu hayvanlarda daha pek çok yararlar ve içecekler vardır. Hâlâ şükretmeyecekler mi? Belki kendilerine yardım edilir diye Allah'ı bırakıp da ilâhlar edindiler. Onlar, ilâhlar için hizmete hazır asker oldukları hâlde, ilâhlar onlara yardım edemezler. Ey Muhammed! Artık onların sözü seni üzmesin. Çünkü biz, onların gizlediklerini de açığa vurduklarını da biliyoruz. İnsan, bizim, kendisini az bir sudan meniden yarattığımızı görmedi mi ki, kalkmış apaçık bir düşman kesilmiştir. Bir de kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek getirdi. Dedi ki "Çürümüşlerken kemikleri kim diriltecek?" De ki "Onları ilk defa var eden diriltecektir. O, her yaratılmışı hakkıyla bilendir." O, sizin için yeşil ağaçtan ateş yaratandır. Şimdi siz ondan yakıp duruyorsunuz. Gökleri ve yeri yaratan Allah'ın, onların benzerini yaratmaya gücü yetmez mi? Evet yeter. O, hakkıyla yaratandır, hakkıyla bilendir. Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri o şeye ancak "Ol!" demektir. O da hemen oluverir. Her şeyin hükümranlığı elinde olan Allah'ın şanı yücedir! Siz yalnız O'na döndürüleceksiniz. Yasin Suresi Faydaları Yasin Suresi faydası ve fazileti bitmeyen dualar arasındadır. Fakat bunları niyet ederek ve inanarak okumak gerekmektedir. Yasin Suresi Kuran'ı Kerim'in kalbidir. Dertlere şifadır. Bir kimse Allah'ı ve ahiret hayatını dileyerek Yasin okursa Allah kendisini bağışlar. Yasin Suresini her gece okuyan kimse, şehit mertebesine erişir. Yasin Suresini cuma günü okuyan kimse, Allah Teala'nın mağfiretine kavuşmuş halde sabahlar. Yasin-i Şerifi bir kez okuyan kimse, Kuran'ı Kerim'i on kez okumuş gibi sevap kazanır. Yasin Suresi okuyana şefaat eder, dinleyenin affına sebep olur. Yasin Suresi ölüm hastası yanında okununca, her harfi için bir melek gelip ruhun kolay çıkmasına dua eder. Melekler yıkanırken yanında bulunurlar. Namazında, defninde yanında bulunup dua ederler. Yasin Suresi şeytanı kaçıran sureler arasındadır. Yasin Suresi kabristana girerken okunduğunda o gün meyyitlerin azabı hafifler. Meyyitlerin sayısı kadar, ona da sevap verilir. Yasin Suresi hasta yanında okunursa, hasta suya kanmış olarak vefat eder ve doymuş olarak kabre girer. Yasin Suresi Müslüman bir hasta yanında okunursa, Rıdvan adındaki melek cennet şerbeti getirir. Suya kanmış olarak ruhunu teslim eder. Yasin Suresi cuma günü ana ve babanın kabri ziyaret edilip okunduğunda, Allah Teala okuyana Yasin'in her harfi kadar mağfiret eder. Yasin Suresine Allah katında "Azime" denir. Yasin'i okuyan kimse, kıyamet günü bir çok kimseye şefaat edecektir. Yasin Suresi eceli gelmeyen hastaya okunduğunda şifa olur, eceli gelen hastaya okunduğunda ruhunu kolay teslim eder. Yasin Suresini aç olan kimse okuduğunda, ummadığı yerden rızık gelir. Yasin Suresini okuyan bekarların evlenmesi kolaylaşır. Yasin Suresini okuyan kimse korktuğu şeylerden emin olur. Yasin Suresini yolcu okursa, yolculuğunda yardım görür. Yasin Suresini okuyan kimsenin niyeti, dileği ve duası kabul olur. Yasin Suresini yitiği olan okursa, yitiğine kavuşur. Yasin Suresi Tefsiri Yasin Suresinin tefsirini bilmek oldukça önemlidir. Sureyi okumak kadar tefsirini de öğrenmekte yarar vardır. Böylece surede neler anlatılmak istendiğini, hangi mesajların verilmek istendiğini ve gizli manaları anlamış oluruz. Tâhâ sûresinin ilk âyetinde olduğu gibi buradaki iki harfin mahiyeti ve anlamı hususunda da müfessirler arasında iki eğilim bulunmaktadır. Bir anlayışa göre bunlar, bazı sûrelerin başında yer alan ve ayrı ayrı okunduğu için “hurûf-ı mukattaa” diye adlandırılan harflerdendir bu konuda bilgi için bk. Bakara 2/1. Diğer eğilime göre ise “yâsîn” ayrı iki harf değil, anlamı olan bir kelimedir. Bu eğilim içinde kuvvetli bulunan görüşe göre bu kelime Arapça’nın bazı lehçelerinde “ey kişi, ey insan!” anlamına gelmektedir; burada kendisine hitap edilen kişi ise Hz. Muhammed’dir. Hatta Saîd b. Cübeyr’den, bunun Resûlullah’ın isimlerinden biri olduğu da rivayet edilmiştir İbn Atıyye, IV, 445. Bu kelimenin Allah’ın isimlerinden biri olup burada o isme yemin edildiği, söze başlama ifadesi ve Kur’an’ın isimlerinden olduğu görüşleri de vardır Taberî, XXII, 148-149. Yasin Suresi Fazileti Yasin Suresi okumak çok faziletlidir. Peygamber Efendimiz Yasin Suresinin faziletini Kuran'ın kalbi olarak belirtmiştir. Bir hadisinde "Yasin-i Şerifi her gece okumaya devam eden kimse şehit olarak vefat eder." müjdesini vermiştir. Ayrıca Yasin Suresi hastalara, dertlere şifa olur. Yasin Suresi Müslüman bir hasta yanında okunursa, Rıdvan adındaki melek cennet şerbeti getirir. Suya kanmış olarak ruhunu teslim eder. Yasin Hangi Surede Yer Alır? Yasin Suresinin kendisi bir suredir. Başka bir sure içinde yer almaz. Yasin Suresi Kaç Ayet? Yasin Suresi toplam 83 ayetten ve 6 sayfadan oluşmaktadır. Yasin Suresi Nerede İndirilmiştir? Yasin Suresi Cin Suresinden sonra, Furkan Suresinden önce Mekke'de indirilmiştir. Kuran'ı Kerim'in 36. suresidir. İniş sırasına göre 41. suredir. Yasin Ne Demek? Yasin sözcüğü 28 surenin başında bulunan mukatta harflerinden oluşur. Bu harfler manaları kapalı, değişik anlamlara gelebilecek harflerdir. Yasin harfleri için de bu manalar doğrultusunda yorumlar yapılmıştır. Yasin kelimesi "Ey insan" şeklinde yorumlanmıştır. Surede bu kelimeden sonra Hz. Muhammed'e bir hitap olduğu için kelimeye çağrı, nida olarak anlam yüklenmiştir. Diğer bir yorum şöyledir Yasin Habeş dilinde "Ey insan" anlamına gelmektedir. Bazılarına göre Yasin, Hz. Peygambere hitaben "Ya Seyyid=Efendi" anlamına gelmektedir. Ayrıca Peygamber Efendimizin isimlerinden biridir. Bununla ilgili bir hadisinde şöyle buyurmuştur "Benim Kuran'da 7 ismim vardır. Muhammed, Ahmed, Yasin, Taha, Müddessir, Müzzemmil ve Abdullah." Yasin Suresi Ne Zaman Okunur? Yasin Suresini istediğiniz her zaman okuyabilirsiniz. Peygamber Efendimiz hem gece hem gündüz okunmasının çok sevap olduğunu buyurmuştur. Özellikle Cuma gecelerinde okunması tavsiye edilir. Kabristanlar ziyaret edildiğinde okunur. Ramazan ayının her gününde okunur. Yasin Suresi Duası Ölülere Okunur mu? Peygamber Efendimiz "Yasin'i ölülerinizin üzerine okuyunuz." hadisiyle Yasin'in ölülere okunabileceğini belirtmiştir. Yasin bir şifa ve mağfiret suresi olduğu için sadece diriler için değil, hasta ya da ölüler için de okunur. Peygamberimiz bir hadisinde "Kim babasının veya anasının kabrini cuma günü ziyaret edip Yasin suresini okursa, Allah kabir sahibini bağışlar." müjdesini vermiştir. Yasin Suresi Ne İçin Okunur? Yasin Suresi; Allah'ın rızasını kazanmak için, Yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed için, Kuran'ı Kerim'e müstağrak olması için, Ruhuna teslim etme vesilesinin hayırlı olması için, Kabir sualinin kolay geçmesi için, Kuran'ın kabirde yoldaş olması için, Nekir ve Münker'in sorularının kolay olması için, Mizanında hayrının ağır gelmesi için, Sıratı kolay geçmek için, Peygamber Efendimize komşu olmak için, Azrail hoş gelmesi için, Büyük ve küçük tüm günahların affı için, Yüce Rabbimizin cemalini görmek için, Tüm Müslümanların selameti için okunur. 41 Yasin Nasıl Okunur? Yasin-i Şerifin hatmi 2 türlü yapılabilir. Büyük hatimde 123, küçük hatimde 41 Yasin okunur. Bu hatimlerde Yasin kelimesinin 2 kez söylenmesi tavsiye edilir. Piran-ı Azam Yasin Suresini okurken şu şekilde okunursa 41 Yasin-i Şerif yerine geçtiğini buyurmuştur. ayet 7 kez "Yasin" ayetin 2. Kavl-i Şerifi 14 kez "zelike takdirul azizil alim" ayet 16 kez "Selamun gavlem mirrabbir rahim" ve 83. ayet 4 kez 82 " İnnema emruhu iza erade şey'en ey yekule lehu kün fe yekun" 83 " Fesübhanellezi biyedihi melekutü külli şeyin ve ileyhi turceun" Bu şekilde okunan Yasin-i Şerif tam 41 Yasin-i Şerif okunmuş gibi olur. Yasin Suresi Abdestsiz Okunur mu? Vakıa Suresinin 79. ayeti şöyledir "Kuran'a temizlenenlerden başkası el süremez." Allah'ın bu emrinden yola çıkarak Kuran'ı Kerim'e abdestsiz dokunulması doğru değildir. Yasin Suresi Kuran'ı Kerim'e dokunularak okunacak ise abdest alınması gerekmektedir. Diğer taraftan Yasin Suresinin abdestsiz bir şekilde ezbere okunması mümkündür. Yasin Suresi Yerine Ne Okunabilir? Özellikle cuma gecelerinde Yasin, Tebareke, Amme Surelerinin okunması tavsiye edilir. Bu sureler okunamıyorsa samimi bir şekilde af dilenerek başka sureler de okunabilir. Yasin Suresi Nasıl Ezberlenir? Yasin okunuşu kolay bir suredir. En hızlı Yasin ezberi, ayet ayet ilerleyerek sağlanabilir. Her ayeti 20 kez okuyarak ezber yapabilirsiniz. Bir ayeti ezberledikten sonra ikinci ayete geçin. Bu şekilde son ayete kadar devam edin. Ezberlenen bölümlerin tekrar edilmesi de ezberin kalıcı olması açısından önemlidir. Sureyi sesli olarak dinlemek de ezberin kolay yapılmasına yardımcı olur. Hem böylece sureyi doğru bir telaffuz ile ezberlemiş olursunuz. Yasin Suresi ile İlgili Rüya Görmek Ne Anlama Gelir? Rüyada Yasin Suresini okumak Rüyada Yasin Suresini ya da bir parçasını okuduğunu görmek temiz kalbe, sağlam imana işaret eder. Çok sevap işlemeye ve kıyamet günü Allah'ın Resulü ile beraber bulunmaya işaret eder. Yasin Suresini okuduğunu gören kişilerin isteklerinin gerçeğe dönüşeceği rivayet edilir. Rüyada Yasin Suresini Dinlemek Rüyada Yasin Suresini dinlemek kıyamet gününde Nebiler Sultanı ve onun ehli beyti ile beraber bulunmaya işaret eder. Rüya sahibinin rahatlamasına ve huzur bulmasına işaret eder. Bazı alimlere göre kişinin toplu bir paraya kavuşacağına, umudunu yitirdiği anda yeniden maddi manevi olarak düzene çıkacağına işaret eder. Rüyada Ramazanda Yasin Okumak Rüyada Ramazanda Yasin okuduğunu gören kimsenin niyetleri ve muratları gerçekleşecek demektir. Rüyada Yasin Okutmak Rüyada Yasin okutmak hayra yorulur. Rüya sahibinin hanesinin bolluk ve bereket içinde olacağına işaret eder. Kişinin huzurlu bir yaşam süreceği anlamına gelir.
Yasin Suresi nasıl okunur? Yasin Suresi anlamı nedir? Yasin Suresi Mekke döneminde inmiştir. 83 âyettir. Sûre, adını ilk âyeti oluşturan “Yâ-Sîn” harflerinden almıştır. Sûrede başlıca insanın ahlâkî sorumlulukları, vahiy, Hz. Peygamber’i yalanlayan Kureyş kabilesi, Antakya halkına gönderilen peygamberler, Allah’ın birliğini ve kudretini gösteren deliller, öldükten sonra dirilme,hesap ve ceza konu SURESİ NASIL OKUNUR?Yasin Suresi ArapçaYASİN SURESİ TÜRKÇE Kur'ân-il leminel sırâtın kavmen mâ ünzire âbâühüm fehüm hakkaIkavIü alâ ekserihim fehüm lâ yü' ceaInâ fî a'nâkihim agIâIen fehiye ilel ezkâni fehüm ceaInâ min beyni eydîhim sedden ve min h'eIfihim sedden feağşeynâhüm fehüm lâ yübsirûnVe sevâün aleyhim eenzertehüm em lem tünzirhüm lâ yü'minûnİnnemâ tünzirü menittebezzikra ve haşiyerrahmâne bilğaybi febeşşirhü bimağfiretiv ve ecrin kerîmİnnâ nahnü nuhyil mevtâ ve nektübü mâ kaddemû ve âsârehüm ve külle şey'in ahsaynâhü fî imâmin mübînVadrib lehüm meseIen ashâbel karyeh. İz câehel mürselûnİz erselnâ iIeyhi müsneyni fekezzebûhümâ fe azzeznâ bisâIisin fekâIû innâ iIeyküm mürselûnKâlû mâ entüm illâ beşerün mislünâ vemâ enzeIerrahmânü min şey'in in entüm illâ tekzibûnKâlû rabbünâ ya'lemü innâ iIeyküm lemürselûnVemâ aIeynâ illel belâgul mübînKâIû innâ tetayyernâ biküm Iein Iem tentehû Ie nercümenneküm veIe yemessenneküm minnâ azâbün eIîmKâIû tâirüküm meaküm ein zûkkirtum beI entüm kavmün müsrifûnVecâe min aksaImedineti racüIün yes'â kâIe yâ kavmittebiuI mürseIînİttebiû men Iâ yeseIüküm ecran ve hüm muhtedûnVemâ Iiye Iâ a'büdüIIezî fetarenî ve iIeyhi türceûnEettehizü min dûnihî âIiheten in yüridnirrahmânü bi-durrin Iâ tuğni annî şefâatühüm şey'en veIâ yünkizûnİnnî izen Iefî daIâIin mübînİnnî âmentü birabbiküm fesmeûnKîIedhuIiI cenneh, kâIe yâIeyte kavmî yâ'IemûnBimâ gafereIî rabbî ve ceaIenî mineI mükremînVemâ enzeInâ aIâ kavmihî min badihî min cündin minessemâi vemâ künnâ münziIînİn kânet iIIâ sayhaten vâhideten feizâhüm hâmidûnYâ hasreten aIeI ibâdi mâ ye'tîhim min resûIin iIIâ kânûbihî yestehziûnEIem yerev kem ehIeknâ kabIehüm mineI kurûni ennehüm iIeyhim Iâ yerciûnVe in küIIün Iemmâ cemî'un Iedeynâ muhdarûnVe âyetün IehümüI arduI meytetü ahyeynâhâ ve ahrecnâ minhâ habben fe minhü ye'küIûnVe ceaInâ fîhâ cennâtin min nahîIiv ve a'nâb ve feccernâ fîha mineI uyûnLiye'küIû min semerihî vemâ amiIethü eydîhim efeIâ yeşkürûnSübhâneIIezî haIekaI ezvâce küIIehâ mimmâ tünbitüI ardu ve min enfüsihim ve mimmâ Iâ ya'IemûnVe âyetün IehümüIIeyü nesIehu minhünnehâre fe izâhüm muzIimûnVeşşemsü tecrî Iimüstekarrin Iehâ zâIike takdîruI azîziI aIîmVeIkamere kaddernâhü menâziIe hattâ âdekeI urcûniI kadîmLeşşemsû yenbegî Iehâ en tüdrikeI kamere veIeIIeyIü sâbikunnehâr ve küIIün fî feIekin yesbehûnVe âyetüI Iehüm ennâ hameInâ zürriyyetehüm fiI füIkiI meşhûnVe haIâknâ Iehüm min misIihî mâ yarkebûnVe in neşe' nugrıkhüm feIâ sarîha Iehüm veIâhüm yünkazûnİllâ rahmeten minnâ ve metâan iIâ hînVe izâ kîIe Iehümüttekû mâ beyne eydîküm vemâ haIfeküm IeaIIeküm türhamûnVemâ te'tîhim min âyetin min âyâti rabbihim iIIâ kânû anhâ mu'ridînVe izâ kîIe Iehüm enfikû mim mâ rezakakümüIIâhü, kâIeIIezîne keferû, IiIIezîne âmenû enut'ımü menIev yeşâuIIâhü et'ameh, in entüm iIIâ fî daIâIin mübînVe yekûIûne metâ hâzeI va'dü in küntüm sâdikînMâ yenzurûne iIIâ sayhaten vâhideten te'huzühüm vehüm yehissimûnFeIâ yestetîûne tavsıyeten veIâ iIâ ehIihim yerciûnVe nüfiha fîssûri feizâhüm mineI ecdâsi iIâ rabbihim yensiIûnKâIû yâ veyIenâ men beasena min merkadina hâzâ mâ veaderrahmânü ve sadekaI mürseIûnİn kânet iIIâ sayhaten vâhideten feizâ hüm cemî'un Iedeynâ muhdarûnFeIyevme Iâ tuzIemu nefsün şeyen veIâ tüczevne iIIâ mâ küntüm tâ'meIûnİnne ashâbeI cennetiI yevme fîşüğuIin fâkihûnHüm ve ezvâcühüm fî zıIâIin aIeI erâiki müttekiûnLehüm fîhâ fâkihetün ve Iehüm mâ yeddeûnSeIâmün kavIen min rabbin rahîmVemtâzüI yevme eyyüheI mücrimûnEIem a'hed iIeyküm yâ benî âdeme en Iâ tâ'buduşşeytân innehû Ieküm adüvvün mübînVe enî'budûnî, hâzâ sırâtun müstekîmVe Iekad edaIIe minküm cibiIIen kesîran efeIem tekûnû ta'kıIûnHâzihî cehennemüIIetî küntüm tûadûnlsIevheI yevme bimâ küntüm tekfürûnEIyevme nahtimü aIâ efvâhihim ve tükeIIimünâ eydîhim ve teşhedü ercüIühüm bimâ kânû yeksibûnVeIev neşâü Ietamesnâ aIâ a'yunihim festebekus sırâta fe ennâ yübsirûnVeIev neşâü Iemesahnâhüm aIâ mekânetihim femestetâû mudıyyev veIâ yerciûnVe men nüammirhü nünekkishü fiIhaIkı, efeIâ ya'kiIûnVe mâ aIIemnâhüşşi'ra vemâ yenbegî Ieh in hüve iIIâ zikrün ve kur'ânün mübînLiyünzira men kâne hayyen ve yehıkkaI kavIü aIeI kâfirînEveIem yerav ennâ haIaknâ Iehüm mimmâ amiIet eydîna en âmen fehüm Iehâ mâIikûnVe zeIIeInâhâ Iehüm feminhâ rekûbühüm ve minhâ ye'küIûnVe Iehüm fîhâ menâfiu ve meşâribü efeIâ yeşkürûnVettehazû min dûniIIâhi âIiheten IeaIIehüm yünsarûnLâ yestetîûne nasrahüm ve hüm Iehüm cündün muhdarûnFeIâ yahzünke kavIühüm. İnnâ na'Iemü mâ yüsirrûne vemâ yu'IinûnEveIem yeraI insânü ennâ haIaknâhü min nutfetin feizâ hüve hasîmün mübînVe darebe Ienâ meseIen ve nesiye haIkah kaIe men yuhyiI izâme ve hiye ramîmKuI yuhyiheIIezî enşeehâ evveIe merrah ve hüve biküIIi haIkın aIîmEIIezî ceaIe Ieküm mineşşeceriI ahdari nâren feizâ entüm minhü tûkidûnEveIeyseIIezî haIakassemâvati veI arda bikâdirin aIâ ey yahIüka misIehüm, beIâ ve hüveI haIIâkuI aIîmİnnema emrühû izâ erâde şey'en en yekûIe Iehû kün, feyekûnFesübhaneIIezî biyedihî meIekûtü küIIi şey'in ve iIeyhi SURESİNİN ANLAMI NEDİR? Yâ, Yemin olsun o hikmetIerIe dolu Kur'an'a Hiç kuşkusuz, sen, gönderiIen Dosdoğru bir yoI Azîz ve Rahîm'in indirdiği Babaları uyarıImamış, tam gafIet içinde bir topIumu uyarman için Yemin olsun ki, onIarın çoğuna söz hak oImuştur, artık onIar iman Biz onların boyunIarına bukağıIar geçirdik. BukağıIar çeneIere dayanmıştır da bu yüzden onIarın kafaIarı yukarı Önlerine bir set, arkaIarına da başka bir set çektik. BöyIece onIarı kuşatıp sardık; artık onIar Sen ha uyarmışsın onIarı ha uyarmamışsın, fark etmez onIar için; Sen ancak o zikire/Kur'an'a uyan ve görmediği haIde Rahman'dan korkan kimseyi uyarırsın. BöyIesini, bir bağışIanma ve seçkin bir ödülle müjdele!12. Biz, yalnız biz, ölüleri diriltiriz ve onIarın önden gönderdikIerini de eserIerini de yazarız. Zaten biz her şeyi apaçık bir kütükte ayrıntıIı oIarak Onlara o kent halkını örnek ver. Hani, eIçiIer geImişti Hani, biz onlara iki kişi göndermiştik, onIarı yaIanIamışIardı. Bunun üzerine biz, üçüncü bir kişiyIe destek vermiştik. Şöyle demişlerdi “Biz, size gönderiIen eIçiIeriz!"15. Kent halkı dedi ki “Siz, bizim gibi birer insandan başka şey değiIsiniz. Rahman hiçbir şey indirmemiştir. Siz sadece yalan söylüyorsunuz."16. Dediler “Rabbimiz biliyor ki, biz size gönderiImiş elçileriz."17. “Bize düşen, açık bir tebliğden başka şey değildir."18. Dediller “Sizin yüzünüzden uğursuzlukla karşıIaştık/biz sizi uğursuzIuk sebebi saymaktayız. Eğer bu işe son vermezseniz, sizi mutIaka taşIayacağız. Ve bizden size acıklı bir azap kesinIikIe dokunacaktır."19. Dediler “UğursuzIuk kuşunuz sizinIe beraberdir. Size öğüt veriIdi diye mi bütün bunIar? Hayır, siz savurganlığa, aşırıIığa sapmış bir topluluksunuz."20. Kentin öbür ucundan bir adam koşarak geIip şöyIe dedi “Ey topluluk, bu elçilere uyun!"21. “Sizden herhangi bir ücret istemeyeIere uyun. OnIardır doğruyu ve güzeIi buIanIar."22. “Beni yaratana ne diye kuIIuk etmeyecek mişim ben? Ve sizIer de O'na döndürüIeceksiniz."23. “O'ndan başka tanrıIar mı edineyim ben? Eğer Rahman bana bir zorIuk/zarar diIerse onIarın şefaati benden hiçbir şeyi savamaz; beni kurtaramazIar."24. “Bu durumda ben eIbette ki açık bir sapıkIığın içine düşerim."25. “Ben, sizin Rabbinize iman ettim, artık dinIeyin beni!"26. “Gir cennete!" deniIdi. Dedi “Kavmim bir biIebiIseydi?27. Ki Rabbim beni affetti; beni, ikram ediIenIerden kıIdı."28. Biz onun ardından kavmi üzerine gökten bir ordu indirmedik, indirecek de OIan, sadece korkunç titreşimIi bir sesti. Ve bir anda Yazık şu kuIIara! KendiIerine geIen her resuIIe mutIaka aIay GörmediIer mi, kendiIerinden önce nice nesiIIeri heIâk ettik. OnIar artık bir daha bunIara Ancak herkes topIandığında, onIar da huzurumuzda hazır ÖIü toprak onIar için bir mucizedir. Onu diriIttik, ondan dâne çıkardık; bak işte ondan Onda hurmaIardan, üzümIerden bahçeIer oIuşturduk, ondan pınarIar fışkırttık;35. Ki onun ürününden ve eIIerinin yapıp ettiğinden yesinIer. HâIâ şükretmiyorIar mı?36. Şanı yücedir o AIIah'ın ki toprağın bitirdikIerinden, onIarın öz benIikIerinden ve nice biImedikIerinden bütün çiftIeri Gece de onIar için bir mucizedir. Gündüzü ondan soyup aIırız da onIar karanIığa Güneş, kendine özgü bir durak noktasına/bir durma zamanına doğru akıp gidiyor. Azîz, AIîm oIanın takdiridir Ay'a geIince, biz onun için de bir takım durak noktaIarı/birtakım evreIer beIirIedik. Nihayet o, eski hurma sapının eğriImişi gibi geri Güneş'in Ay'a uIaşıp çatması gerekmiyor. Gecenin de gündüzü geçmesi gerekmez. Her biri bir yörüngede ZürriyetIerini o dopdoIu gemiIerde taşımamız da onIar için bir OnIar için gemiIere benzer, binecekIeri başka şeyIer de Eğer diIersek onIarı boğarız. Bu durumda ne kendiIeri için feryat eden oIur ne de Ancak bizden bir rahmet oIarak bir süreye kadar daha nimetIensinIer diye OnIara, “Önünüzdekinden ve arkanızdakinden sakının ki, size merhamet ediIebiIsin!" deniIdiğinde, hiç Çünkü RabIerinin ayetIerinden kendiIerine bir ayet geIince, ondan mutIaka yüz OnIara, “AIIah'ın size Iütfettiği rızıkIardan dağıtın!" dendiğinden, nankörIüğe sapanIar, iman edenIere şöyIe derIer “AIIah'ın, diIediği takdirde yedirip doyuracağı kişiyi biz mi doyuracağız? Siz açık bir sapıkIık içindesiniz, hepsi bu."48. Bir de şöyIe derIer “Eğer doğru sözIüIer iseniz, bu tehdit ne zaman?"49. Sadece korkunç titreşimIi bir sesi bekIiyorIar. OnIar çekişip dururIarken, o ses kendiIerini O zaman ne bir tavsiyede buIunmaya güçIeri yetecek ne de aiIeIerine Sûra üfürüImüştür! Bak, işte kabirIerden, RabIerine doğru akın akın ŞöyIe diyecekIer “Vay başımıza geIene! Kim kaIdırdı bizi mezarımızdan? Rahman'ın vaat ettiği işte bu! PeygamberIer doğru söyIemişIer."53. Topu topu korkunç titreşimIi bir tek ses. Ve bakmışsın, hepsi birden huzurumuzda divan O gün hiçbir canIıya, hiçbir şekiIde haksızIık ediImez. SizIer, sadece yapıp ettiklerinizin karşıIığı oIarak O gün cennet haIkı bir uğraş içinde eğIenip KendiIeri ve eşIeri, göIgeIikIerde, koItukIar üzerinde Orada kendiIeri için meyveIer var. İstedikIeri her şey kendiIerinin Rahîm Rab'den bir de sözIü seIam!59. Ey günahkârIar! Bugün şöyIe ayrıIın!60. Ey âdemoğuIIarı! Ben size, “Şeytana kuIIuk etmeyin, o sizin için açık bir düşmandır!" demedim mi?61. “Bana ibadet edin, dosdoğru yoI budur!" demedim mi?62. Yemin oIsun, şeytan, içinizden birçok nesIi saptırmıştı. AkIınızı hiç işIetmiyor muydunuz?63. AIın size, tehdit ediIdiğiniz cehennem!64. İnkâr edip durmanız yüzünden daIın oraya bugün!65. O gün, ağızIarını mühürIeyeceğiz. Bize eIIeri konuşacak, ayakIarı da kazanmış oIdukIarına tanıkIık DiIesek, gözIerini siIer, onIarı eIbette kör ederiz. O zaman yoIa koyuImak isterIer ama nasıl görecekIer?67. DiIesek, onIarı oIdukIarı yerde hayvana çeviririz. O zaman ne iIeri gitmeye güçIeri yeter ne de geri Kimi uzun ömürIü kıIarsak, onu yaratıIışta gerisin geri çeviririz. HâIâ akıIIarını işIetmiyorIar mı?69. Biz o peygambere şiir öğretmedik. Şiir ona yaraşmaz/Iayık oIamaz da. Ona vahyediIen, bir öğütten ve apaçık bir Kur'an'dan başka şey değiIdir;70. Diri olanı uyarsın ve inkârcıIar üzerine söz hak oIsun diye Görmediler mi, ellerimizin yapıp ettikIerinden, kendiIeri için nice hayvanlar yarattık da onIar, bu hayvanlara sahip O hayvanları bunlara boyun eğdirdik. Onlardan binekleri vardır ve onlardan bir kısmını da O hayvanlarda bunlar için birçok yararlar var, içecekler var. Hâlâ şükretmiyorlar mı?74. Kendilerine yardım edilir ümidiyIe Allah'tan başka ilahlar Oysaki, o ilahlar bunlara yardım edemezIer. Tam aksine, bunlar, o iIahlara hizmet eden ordular Artık onların sözü seni üzmesin! Biz onIarın sır olarak tuttuklarını da açıkladıkIarını da Görmedi mi insan, kendisini bir spermden yarattığımızı! Bir de bize açık bir hasım kesilmiştir Kendi yaratılışını unutmuş da bize örnek veriyor. Ve bir de şöyle diyor “Şu çürümüş kemiklere kim hayat verecek?"79. De ki “Onlara hayatı verecek oIan, onları iIk kez yaratandır. O, bütün yaratılmışIarı/her türlü yaratmayı çok iyi bilmektedir."80. O size, o yeşiI ağaçtan bir ateş oIuşturdu da siz ondan tutuşturup Gökleri ve yeri yaratan, onIarın benzerini yaratmaya güç yetiremez mi? EIbette güç yetirir. Her şeyi bilen Alîm, sürekli yaratan Hallâk O' O bir şeyi istediğinde, buyruğu sadece şunu söyIemektir “Ol!" Artık o, Her şeyin kaynağı/egemenliği elinde oIan o yaratıcının şanı çok yücedir! Sonunda O'na SURESİ NEDEN KUR'AN'IN KALBİ?Yasin Suresi'nin insan kalbine işaret eden mucizesini okuyunca siz de 'O' nun Allah kelamı olduğuna bir kez daha hak vereceksiniz; İşte "Yasin Suresi ve kalp" mucizesi;Hz. Muhammed bir hadisinde "Her şeyin bir kalbi vardır; Kuran'ın kalbi ise Yasin Suresidir." ki kalp ifadesi ile elbette hayati organ olan kalbe gönderme yapılarak Yasin Suresi'nin ne kadar önemli olduğu vurgulanmıştır. Ama işin bir de biyolojik tarafı var ki o da şöyle;- Kuran'ın tamamı 30 cüz yani 30 parçadır. Yasin Suresi konum olarak parçadadır. Arapça rakamların sağdan sola yazıldığını düşünürsek. Kuran'ın tamamı düşünüldüğünde, konum olarak, sol tarafa yaslanmış ama ortaya daha yakın şekilde İnsanın göğüs kafesini ele aldığımızda ise 'kalp' dediğimiz organ iki akciğerin birleştiği orta kısımda değil de sol tarafa meyletmiş, ama ortaya daha yakın bir yerde Hz. Muhammed bize 'Yasin Kuran'ın kalbidir' derken, kalbin insan vücudunda nerede olduğunu da SURESİ FAZİLETLERİ NELER?Yasin,Kur'an'ın o,bütün dertlere devadır.""Geceleri Yasin'i okumak,sanki Kur'an-ı yedi defa hatmetmek gibidir.""Yasin ne niyet için okunursa,o şey meydana gelir" ve akşamları okunması daha bir Yasin ne niyet için okunursa okuyan kimsenin muradı hasıl kırk bir Yasin yedi güne bölünerek sabah namazından sonra okunursa daha tesirli olur."Allah Teala'nın rızası için geceleyin Yasin'i okuyan kimse affolunur.""Sure-i Yasin'i geceleri okuyan kimseye Kur'an'ı yedi defa okumuş gibi ecir verilir."Peygamberimiz buyurdu"Cuma geceleri Sure-i Yasin'i okuyan kimse,mağfireti ilahiyyeye nail olduğu halde sabahlar.""Kim Sure-i Yasin ve Sure-i Duhan'ı Cuma geceleri okursa,mağfiret olunduğu halde sabahlar."Peygamberimiz buyurdu"Sabahladığında Sure-i Yasin'i okuyan kimseye o günün kolaylık ve sevinci verilir,akşamladığı vakit okuyan kimseye sabaha kadar o gecenin kolaylık ve sevinci ehlinden Kur'an ref edilir,ondan birşey Taha ve Yasin'i okurlar.""Her şeyin bir kalbi vardır. Kur'an'ın kalbi ise Sure-i Yasin' onu gündüzleri okursa,bütün sıkıntılarına karşı kafi geceleri okursa bütün günahları affedilir.""Sure-i Yasin'i akşamladığı vakit okuyan kimse ferah içinde sabahlar,sabahladığı vakit okursa ferah içinde akşamlar.""Sure-i Yasin'i sabahleyin okuyan kimseye o günün sultanlığımanevi olarak okuyana ise o gecenin sultanlığı verilir."Peygamberimiz buyurdu"Sure-i Yasi'i okuyan kimseye yirmi nafile hac sevabı verilir.""Her şeyin bir kalbi kalbi ise Sure-i Yasin' bir defa okuyan kimseye içinde Yasin bulunmayan on hatim sevabı verilir."Peygamberimiz"Kur'an'da bir sure Teala katında ona aziz diye isim okuyan ise Allah Teala yanında şerif diye okuyan kıyamet günü Rabia ve Mudardankabilelerinden daha çokları hakkında şefaat Yasin'dir.""Muhakkak ki Kur'an'da bir sure çok okuyana şefaat ise mağfiret Ysin' Yasin'e Tevrat'ta müimme denilir."Ya Resulüllah müimme ne demektir?diye sorulduğunda Resulü EkremSahibine dünya ve ahiret hayatını umumileştirir,ondan ahiret korkularını her hayırlı işini gaza O'nu okursa yirminafile hac sevabı O'nu dinlerse sanki Allah yolunda bin dinar sadaka vermiş gibi ecre nail O'nu yazar da suyunu içerse içinden her çeşit hastalığı çıkarır,içine bin tane nur,bin yakin,bin rahmet,bin refet,bin hidayet bütün hastalıklar ve sıkıntılar çıkarılır.""Sure-i Yasin'i ölmek üzere olan kimsenin üzerine okuyun.""Sure-i Yasin ölümü yaklaşan hastanın yanında okunursa Allah Teala onun can vermesini hafifletir.""Her hangi biri ölmek üzere bulunan kimsenin baş ucunda Sure-i Yasin okunursa Allah Teala onaruhunu teslim etmesinde kolaylık verir."Peygamberimiz buyurdu"Üzerine Sure-i Yasin okunan mevtanın azabı hafifler.""Her kim her Cuma günü annesinin,babasının veya bunlardan birinin kabrini ziyaret eder de baş ucunda Sure-i Yasin okursa okuduğu her harfi adedince onlar mağfiret edilir.""Kabristana giren kimse oradaki mevtaların üzerine Sure-i Yasin'i okursa,Allah Teala okunan Yasin hürmetine onların azabını kimseye de harflerinin adedi kadar ecir verilir."
Yasin Duası Suresi Kuran-ı Kerim’in kalbidir ve En Tesirli Dualardan Biridir Yasin suresi Mekke döneminde nazil olmuştur ve 83 ayetten oluşur. Surenin başında bulunan “Ya” ve “Sin” harflerinden ötürü bu adı almıştır. Müslümanlar tarafından dua hükmünde en yaygın biçimde okunan suredir. Hatta uzun olmasına rağmen müminlerin büyük bir kısmı tarafından ezberlenmektedir. Yasin suresi her türlü dilek ve hacetin gerçekleşmesi için dua hükmünde okunmaktadır. Bu duanın faziletleri ve sevapları üzerine Hz Muhammed şöyle buyurmuştur “Her şeyin bir kalbi vardır. Kuran’ın kalbi de Yasin’dir. Her kim onu gündüzleri okursa, bütün sıkıntılarına karşı ona kâfi gelir. Her kim geceleri okursa, bütün günahları affedilir.” Ebu Davud Bu hadisten de anlaşıldığı üzere her türlü sıkıntının defedilmesi ve murat edilen şeylere kavuşmak maksadıyla Yasin suresi okunabilir. Bu surenin yüzü suyu hürmetine müminlerin duaları inşallah kabul görür. Tabi hüküm yalnız ve ancak Allah’ındır. Allah’ın dediğinden başka bir şeyin gerçekleşmesi mümkün değildir. Yasin Duası Suresi Hangi Tür Dilek ve Hacetlerin Gerçekleşmesini Dilemek Maksadıyla Okunur? Helal dairesi içinde olmak koşulu ile Yasin suresi her türlü dilek ve hacet gerçekleşmesi için okunabilir. Ancak duanın yaygın biçimde şu maksatların hasıl olmasını dilemek için okunduğunu ifade etmek mümkündür Müminlerin kötü alışkanlıklardan kurtulmasını temin eder. Rızık duası hükmünde okunur. Aile huzurunun temin edilmesine vesile olur. Nefsin arzularına karşı müminlerin korunmasını sağlar. Kaza belalara karşı Allah’ın izniyle kalkan görevi görür. Çocukların hayırlı birer evlat olarak yetişmelerine vesile olur. Hayırlı kısmet bularak nasibine kavuşmayı temin eder. Şifa duası hükmünde okunur. Vesvese ve her türlü ruhsal sıkıntının giderilmesini sağlar. Müminlerin basiretinin açılmasına vesile olur ve önemli konularda doğru kararlar vermeyi temin eder. Başarı duası olarak okunur. Yasin duası burada ifade edilenler dışında manevî dünyasını zenginleştirmek, günahlardan kendisini uzak tutmak ve imanı kuvvetlendirmek maksadıyla da okunmaktadır. Yasin Duası Suresi Öncesinde Abdest Almak Gerekir mi? Yasin duası Kur’an ayetlerine dayanan bir niyaz olduğu için abdestli biçimde okunması daha doğrudur. Abdestli biçimde dua okumak duaya gösterilen önemi belirtir. Ayrıca abdestli olmanın bilinen ve bilinmeyen sayısız fazileti vardır. Bu itibarla dua ederek Yüce Rabbine seslenen kişinin abdestli olması büyük önem arz etmektedir. Yasin Duası Suresi Başkasının Yerine Vekaleten Okunabilir mi? Yasin duası bir hayır dileme duasıdır. Bu itibarla başkasının yerine vekaleten okunabilir. Anne babalar çocukları için veyahut aile bireyleri birbirinin yerine Yasin duasını okuyarak hayır dileğinde bulunabilir. Müminler de birbirleri için Yasin duası okuyarak kaza belanın defini ve hayırlı şeylerin nasip edilmesini dileyebilirler. Ancak büyük alimler türbelerde Yasin okunduktan sonra mum yakılmasını veya çaput bağlanmasını uygun görmemektedir. Peygamber Efendimizin ve büyük alimlerin bu tarz uygulamaları hoş karşılamadıklarını bilerek hareket etmek en isabetli davranış olacaktır. Yasin Suresini Ezberlemekte Zorlanıyorum, Ne Yapabilirim? Yasin suresi nispeten uzun bir duadır. Aslında duanın sözleri ve okunma tarzı ezberlemeye çok müsaittir. Bu dua uzun olmasına rağmen kolayca ezberlenebilmektedir. Ancak yine de bazı müminler dua sözlerini ezberlemekte zorlanabilir. Büyük alimler Yasin duasını ezberlemekte zorlanan müminlerin dua sözlerini yazılı bir metin üzerinden de okuyabileceğini ifade etmektedir. Dua sözlerini yazılı biçimde okuyacak müminlerin dikkat etmeleri gereken temel husus ise dua sözlerinin yazılı olduğu metni titizlikle muhafaza etmek olmalıdır. Zira bu sözler Kur’an ayetleridir ve gelişigüzel sağa sola atılmamalıdır. Yasin Duasının Suresinin Sözleri Bismillahirrahmanirrahim Yasin. Vel kur’anil hakiym. İnneke le minel murseliyn. Ala sıratım müstekıym. Tenziylel aziyzir rahıym. Li tünzira kavmem ma ünzira abaühüm fehüm ğafilun. Le kad hakkal kavlü ala ekserihim fehüm la yü’minun. İnna cealna fı a’nakıhim ağlalen fe hiye ilel ezkani fehüm mukmehun. Ve cealna mim beyni eydihim seddev ve min halfihim sedden fe ağşeynahüm fehüm la yübsırun. Ve sevaün aleyhim e enzertehüm em lem tünzirhüm la yü’minun. İnnema tünziru menittebeaz zikra ve haşiyer rahmane bil ğayb fe beşşirhü bi mağfirativ ve ecrin kerım. İnna nahnü nuhyil mevta ve nektübü ma kaddemu ve asarahüm ve külle şey’in ahsaynahü fı imamim mübiyn. Vadrib lehüm meselen ashabel karyeh iz caehel murselun. İz erselna ileyhimüsneyni fe kezzebuhüma fe azzezna bi salisin fe kalu inna ileyküm murselun. Kalu ma entüm illa beşerum mislüna ve ma enzeler rahmanü min şey’in in entüm illa tekzibun. Kalu rabbüna ya’lemü inna ileyküm le murselun. Ve ma aleyna illel belağul mübın. Kalu inna tetayyarna biküm leil lem tentehu le nercümenneküm ve le yemessenneküm minna azabün eliym. Kalu tairuküm meaküm ein zükkirtüm bel entüm kavmüm müsrifun. Ve cae min aksal medıneti racülüy yes’a kale ya kavmittebiul murseliyn. İttebiu mel la yes’elüküm ecrav vehüm mühtedun. Ve ma liye la a’büdüllezı fetaranı ve ileyhi türceun. E ettehızü min dunihı aliheten iy yüridnir rahmanü bi durril la tuğni annı şefaatühüm şey’ev ve la yünkızun. İnnı izel le fı dalalim mübın. İnnı amentü bi rabbiküm fesmeun. Kıyledhulil cenneh kale ya leyte kavmı ya’lemun. Bima ğafera lı rabbı ve cealenı minel mükramiyn. Ve ma enzelna ala kavmihı mim ba’dihı min cündim mines semai ve ma künna münziliyn. İn kanet illa sayhatev vahıdeten fe iza hüm hamidun. Ya hasraten alel ıbad ma yetiyhim mir rasulin illa kanu bihı yestehziun. Elem yerav kem ehlekna kablehüm minel kuruni ennehüm ileyhim la yarciun. Ve in küllül lemma cemiy’ul ledeyna muhdarun. Ve ayetül lehümül erdul meyteh ahyeynaha ve ahracna minha habben feminhü ye’külun. Ve cealna fiyha cennatim min nahıyliv ve a’nabiv ve feccerna fiyha minel uyun. Li ye’külu min semerihı ve ma amilethü eydiyhim efela yeşkürun. Sübhanellezı halekal ezvace külleha mimma tümbitül erdu ve min enfüsihim ve mimma la ya’lemun. Ve ayetül lehümül leyl neslehu minhün nehara fe iza hüm muslimun. Veş şemsü tecrı li müstekarril leha zalike takdiyrul aziyzil aliym. Vel kamera kaddernahü menazile hatta ade kel urcunil kadiym. Leşşemsü yembeğıy leha en tüdrikel kamera velel leylü sabikun nehar ve küllün fı felekiy yesbehun. Ve ayetül lehüm enna hamelna zürriyyetehüm fil fülkil meşhun. Ve halakna lehüm mim mislihı ma yarkebun. Ve in neşe’ nuğrıkküm fela sariyha lehüm velahüm yünkazun. İlla rahmetem minna ve metaan ila hıyn. Ve iza kıyle lehümütteku ma beyne eydıküm ve ma halfeküm lealleküm türhamun. Ve ma te’tiyhim min ayetim min ayati rabbihim illa kanu anha mu’ridıyn. Ve iza kıyle lehüm enfiku mimma razekakümüllahü kalelleziyne keferu lilleziyne amenu e nut’ımü mel lev yeşaüllahü at’amehu in entüm illa fı dalalim mübın. Ve yekulune meta hazel va’dü in küntüm sadikıyn. Ma yenzurune illa sayhatev vahıdeten te’huzühüm vehüm yehıssımun. Fela yestetıy’une tevsıyetev ve la ila ehlihim yarciun. Ve nüfiha fis suri fe iza hüm minel ecdasi ila rabbihim yensilun. Kalu ya veylena mem beasena mim merkadina haza ma veader rahmanü ve sadekal murselun. İn kanet illa sayhatev vahıdeten feiza hüm cemiy’ul ledeyna muhdarun. Fel yevme la tuzlemü nefsün şey’ev vela tüczevne illa ma küntüm ta’melun. İnne ashabel cennetil yevme fı şüğulin fakihun. Hüm ve ezvacühüm fı zılalın alel eraiki müttekiun. Lehüm fiyha fakihetüv ve lehüm ma yeddeun. Selamün kavlem mir rabbir rahıym. Vemtazül yevme eyyühel mücrimun. Elem a’hed ileyküm ya benı ademe el la ta’büdüş şeytan innehu leküm adüvvüm mübiyn. Ve enı’büduni haza sıratum müstekıym. Ve lekad edalle minküm cibillen kesiyra efelem tekunu ta’kılun. Hazihı cehennemülletı küntüm tuadun. Islevhel yevme bima küntüm tekfürun. El yevme nahtimü ala efvahihim ve tükellimüna eydıhim ve teşhedü ercülühüm bima kanu yeksibun. Velev neşaü letamesna ala a’yünihim festebekus sırata fe enna yübsırun. Velev neşaü le mesahnahüm ala mekanetihim femestetau mudiyyev ve la yarciun. Ve men nüammirhü nünekkishü fil halk efela ya’kılun. Ve ma alemnahüş şı’ra ve ma yembeğıy leh in hüve illa zikruv ve kur’anüm mübiyn. Li yünzira men kane hayyave ve yehıkkal kavlü alel kafirın. E ve lem yerav enna halakna lehüm mimma amilet eydına en’amen fehüm leha malikun. Ve zellelnaha lehüm fe minha rakubühüm ve minha ye’külun. Ve lehüm fiyha menafiu ve meşarib efela yeşkürun. Vettehazu min dunillahi alihetel leallehüm yünsarun. La yestetıy’une nasrahüm vehüm lehüm cündüm muhdarun. Fela yahzünke kavlühüm inna na’lemü ma yüsirrune ve ma yu’linun. Evelem yeral insanü enna halaknahü min nutfetin fe iza hüve hasıymün mübın. Ve darabe lena meselev ve nesiye halkah kale mey yuhyil ızame ve hiye ramım. Kul yuhyıhellezı enşeeha evvele merrah ve hüve bi külli halkın alım. Ellezı ceale leküm mineş şeceril ahdari naran fe iza entüm minhü tukıdun. Eveleysellezı halekas semavati vel erda bi kadirin ala ey yahlüka mislehüm bela ve hüvel hallakul alım. İnnema emruhu iza erade şey’en ey yekule lehu kün fe yekun. Fe sübhanellezı bi yedihı melekutü külli şey’iv ve ileyhi türceun. amin Yasin Duasının Suresinin Türkçe Karşılığı Bismillahirrahmanirrahim Yâ Sîn. Ey Muhammed! Hikmet dolu Kur’an’a andolsun ki sen elbette dosdoğru bir yol üzere peygamber gönderilenlerdensin. Kur’an, ataları uyarılmamış, bu yüzden de gaflet içinde olan bir kavmi uyarman için mutlak güç sahibi, çok merhametli Allah tarafından indirilmiştir. Andolsun, onların çoğu üzerine o söz azap hak olmuştur. Artık onlar iman etmezler. Onların boyunlarına demir halkalar geçirdik, o halkalar çenelerine dayanmıştır. Bu sebeple kafaları yukarıya kalkık durumdadır. Biz onların önlerine bir set, arkalarına da bir set çekip gözlerini perdeledik. Artık görmezler. Onları uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir, inanmazlar. Sen ancak Zikr’e Kur’an’a uyanı ve görmediği halde Rahmân’dan korkan kimseyi uyarırsın. İşte onu bir bağışlanma ve güzel bir mükafatla müjdele. Şüphesiz biz, ölüleri mutlaka diriltiriz. Onların yaptıklarını ve bıraktıkları eserlerini yazarız. Biz her şeyi apaçık bir kitapta Levh-i Mahfuz’da bir bir kaydetmişizdir. Ey Muhammed! Onlara, o memleket halkını örnek ver. Hani oraya elçiler gelmişti. Hani biz onlara iki elçi göndermiştik de onları yalancı saymışlardı. Biz de onlara üçüncü bir elçi ile destek vermiştik. Onlar, “Şüphesiz biz size gönderilmiş elçileriz” dediler. Onlar şöyle dediler “Siz de ancak bizim gibi insansınız. Rahmân hiçbir şey indirmemiştir. Siz sadece yalan söylüyorsunuz.” Elçiler ise şöyle dediler “Bizim gerçekten size gönderilmiş elçiler olduğumuzu Rabbimiz biliyor.” “Bize düşen ancak apaçık bir tebliğdir.” Dediler ki “Şüphesiz biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer vazgeçmezseniz sizi mutlaka taşlarız ve bizim tarafımızdan size elem dolu bir azap dokunur.” Elçiler de, “Uğursuzluğunuz kendinizdendir. Size öğüt verildiği için mi uğursuzluğa uğruyorsunuz?. Hayır, siz aşırı giden bir kavimsiniz” dediler. Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi ve şöyle dedi “Ey kavmim! Bu elçilere uyun.” “Sizden hiçbir ücret istemeyen kimselere uyun, onlar hidayete erdirilmiş kimselerdir.” “Hem ben, ne diye beni yaratana kulluk etmeyeyim. Oysa siz de yalnızca ona döndürüleceksiniz.” “Onu bırakıp da başka ilahlar mı edineyim? Eğer Rahmân bana bir zarar vermek istese, onların şefaati bana hiçbir fayda sağlamaz ve beni kurtaramazlar.” “O taktirde ben mutlaka açık bir sapıklık içinde olurum.” “Şüphesiz ben sizin Rabbinize inandım. Gelin, beni dinleyin!” Kavmi onu öldürdüğünde kendisine “Cennete gir!” denildi. O da, “Keşke kavmim, Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikram edilenlerden kıldığını bilseydi!” dedi. Kendisinden sonra kavmi üzerine onları cezalandırmak için gökten hiçbir ordu indirmedik. İndirecek de değildik. Sadece korkunç bir ses oldu. Bir anda sönüp gittiler. Yazık o kullara! Kendilerine bir peygamber gelmezdi ki, onunla alay ediyor olmasınlar. Kendilerinden önce nice nesilleri helak ettiğimizi; onların artık kendilerine dönmeyeceklerini görmediler mi? Onların hepsi de mutlaka toplanıp hesap için huzurumuza çıkarılacaklardır. Ölü toprak onlar için bir delildir. Biz onu diriltir ve ondan taneler çıkarırız da onlardan yerler Meyvelerinden yesinler diye biz orada hurmalıklar, üzüm bağları var ettik ve içlerinde pınarlar fışkırttık. Bunları onların elleri yapmış değildir. Hâlâ şükretmeyecekler mi? Yerin bitirdiği şeylerden, insanların kendilerinden ve daha bilemedikleri nice şeylerden, bütün çiftleri yaratanın şanı yücedir. Gece de onlar için bir delildir. Gündüzü ondan çıkarırız, bir de bakarsın karanlık içinde kalmışlardır. Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir. Bu mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen Allah’ın takdiridüzenlemesidir. Ayın dolaşımı için de konak yerleri evreler belirledik. Nihayet o, eğrilmiş kuru hurma dalı gibi olur. Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzmektedir. Onların soylarını dolu gemide taşımamız da onlar için bir delildir. Biz onlar için o gemi gibi binecekleri nice şeyler yarattık. Biz istesek onları suda boğarız da kendileri için ne imdat çağrısı yapan olur, ne de kurtarılırlar. Ancak tarafımızdan bir rahmet olarak ve bir süreye kadar daha yaşasınlar diye kurtarılırlar. Onlara, “Önünüzde ve arkanızda olan şeylerden dünya ve ahirette göreceğiniz azaplardan sakının ki size merhamet edilsin” denildiğinde yüz çevirirler. Onlara Rablerinin âyetlerinden bir âyet gelmez ki ondan yüz çeviriyor olmasınlar. Onlara, “Allah’ın sizi rızıklandırdığı şeylerden Allah yolunda harcayın” denildiği zaman, inkar edenler iman edenlere, “Allah’ın, dilemiş olsa kendilerini doyurabileceği kimselere mi yedireceğiz? Siz ancak apaçık bir sapıklık içindesiniz” derler. “Eğer doğru söyleyenlerseniz bu tehdit ne zaman gelecek?” diyorlar. Onlar ancak, çekişip dururlarken kendilerini yakalayacak korkunç bir ses bekliyorlar. Artık ne birbirlerine tavsiyede bulunabilirler ne de ailelerine dönebilirler. Sûra üfürülür. Bir de bakarsın kabirlerden çıkmış Rablerine doğru akın akın gitmektedirler. Şöyle derler “Vay başımıza gelene! Kim bizi diriltip mezarımızdan çıkardı? Bu, Rahman’ın vaad ettiği şeydir. Peygamberler doğru söylemişler.” Sadece korkunç bir ses olur. Bir de bakarsın hepsi birden toplanıp huzurumuza çıkarılmışlardır. O gün kimseye, hiç mi hiç zulmedilmez. Size ancak işlemekte olduğunuz şeylerin karşılığı verilir. Şüphesiz cennetlikler o gün nimetlerle meşguldürler, zevk sürerler. Onlar ve eşleri gölgelerde koltuklara yaslanmaktadırlar. Onlar için orada meyveler vardır. Onlar için diledikleri her şey vardır. Çok merhametli olan Rab’den bir söz olarak kendilerine “Selam” vardır. Allah şöyle der “Ey suçlular! Ayrılın bu gün!” “Ey ademoğulları! Ben size, şeytana kulluk etmeyin. Çünkü o sizin için apaçık bir düşmandır. Bana kulluk edin. İşte bu dosdoğru yoldur, diye emretmedim mi?” “Andolsun, o sizden pek çok nesli saptırmıştı. Hiç düşünmüyor muydunuz?” “İşte bu, tehdit edildiğiniz cehennemdir.” “İnkar ettiğinizden dolayı bugün girin oraya!” O gün biz onların ağızlarını mühürleriz. Elleri bize konuşur, ayakları da kazandıklarına şahitlik eder. Eğer dileseydik onların gözlerini büsbütün kör ederdik de bu halde yola koyulmak için didişirlerdi. Fakat nasıl görecekler ki?! Yine eğer dileseydik oldukları yerde başka yaratıklara dönüştürürdük de ne ileri gidebilirler, ne geri dönebilirlerdi. Kime uzun ömür verirsek, onu yaratılış itibariyle tersine çeviririz gücünü azaltırız. Hâlâ düşünmeyecekler mi? Biz o Peygamber’e şiir öğretmedik. Bu ona yaraşmaz da. Ona verdiğimiz ancak bir öğüt ve apaçık bir Kur’an’dır. Aklen ve fikren diri olanları uyarması ve kafirler hakkındaki o sözün azabın gerçekleşmesi için Kur’an’ı indirdik. Görmediler mi ki biz onlar için, ellerimizin kudretimizin eseri olan hayvanlar yarattık da onlar bu hayvanlara sahip oluyorlar. Biz o hayvanları kendilerine boyun eğdirdik. Onlardan bir kısmı binekleridir, bir kısmını da yerler. Onlar için bu hayvanlarda daha pek çok yararlar ve içecekler vardır. Hâlâ şükretmeyecekler mi? Belki kendilerine yardım edilir diye Allah’ı bırakıp da ilahlar edindiler. Onlar ilahlar için hizmete hazır asker oldukları halde, ilahlar onlara yardım edemezler. Ey Muhammed! Artık onların sözü seni üzmesin. Çünkü biz onların gizlediklerini de açığa vurduklarını da biliyoruz. İnsan, bizim kendisini az bir sudan meniden yarattığımızı görmedi mi ki, kalkmış apaçık bir düşman kesilmiştir. Bir de kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek getirdi. Dedi ki “Çürümüşlerken kemikleri kim diriltecek?” De ki “Onları ilk defa var eden diriltecektir. O her yaratılmışı hakkıyla bilendir.” O, sizin için yeşil ağaçtan ateş yaratandır. Şimdi siz ondan yakıp duruyorsunuz. Gökleri ve yeri yaratan Allah’ın, onların benzerini yaratmaya gücü yetmez mi? Evet yeter. O, hakkıyla yaratandır, hakkıyla bilendir. Bir şeyi dilediği zaman onun emri o şeye ancak “Ol!” demektir. O da hemen oluverir. Her şeyin hükümranlığı elinde olan Allah’ın şanı yücedir! Siz yalnız O’na döndürüleceksiniz. amin Dilerseniz Kıtmir Duası ve Salli Barik Duası başlıklı yazılarımızı da okuyabilirsiniz
önemli dilekleriniz için yasin suresini nasıl okumanız gerektiği hakkında ve yasin suresinin dilek duasını yazayıyoruz değerli ziyaretçilerimize dilekler için niyet edilir yasin suresi üç kez okunup ardından birkezde bu dua okunur İlâhî cûdüke dellenî aleyke ve ihsânüke karrabenî ileyke eşkû ileyke mâ lâ yahfâ aleyke ve eselüke mâ lâ ya’siru aleyke iz ılmüke bi hâlî yekfî süâlî yâ müferrice kürbil mekrûbîne ve ferric annî mâ ene fîhi lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü minez zâlimîne festecebnâ lehü ve necceynâhü minel ğammi ve kezâlike nüncîl mü’minîne allâhümme zel meni ve lâ yümenni aleyhi yâ zelcelâli vel ikrâmi ve yâ zet tavli vel inâmi lâ ilâhe illâ ente zaheral lâcîne ve câral müstecirîne ve me’menel câifîne ve kenzet tâlibîne allâhümme in künte ketebtenî ındeke fî ümmil kitâbi şekiyyen ev mahrûman ev matrûden ev mukteran aleyye fir rizkı femhu allâhümme bi fadlike şekâvetî ve hırmânî ve tardî vaktâra rizkî vesbutnî ındeke fî ümmil kitâbi seîden merzûkan müveffekan lil hayrâti fe inneke kulte ve kavlükel hakku kitâbikel münzeli alâ lisâni nebiyyikel mürseli yemhullâhü mâ yeşâü ve yüsbitü ve ındehü ümmül kitâbi eselüke allâhümme bi hakkit tecelliyel a’zami fî leyletin nısfi min şehri şa’bânel mükerremilletî yüfraku fîhi külli emrin hakîmin ve yebramü en tekşife annâ minel belâi mâ ente bihi a’lemü inneke entel eazzül ekrami ve sallallâhü alâ seyyidinâ Muhammed in nebiyyil ümmî ve alâ âlihi ve sahbihi ve sellem. ve netive Allah den beklenir
yasin suresi dilek için nasıl okunur