🪆 Doktor Korkusunu Yenmenin 10 Püf Noktası

010.441 . DOKTOR NURBAKİ’DEN GERÇEK BİR HATIRA. DOKTOR'DAN GERÇEK BİR HATIRA. Devamını Oku » Bir Püf Noktası. ANASAYFA; Gizlilik Politikası Magazin Haberleri Yayın Tarihi: 10.05.2022- 23:30 Güncelleme Tarihi: 11.05.2022- 01:25. ABONE OL. TRT 1 ekranlarında izleyiciyle buluşan Masumlar Apartmanı dizisinde heyecan dorukta. Masumlar Apartmanı 10 Mayıs Salı günü ekranlara geldi. Masumlar Apartmanı 69. bölümünde neler yaşandığını izleyiciler merak ediyor. Doç. Dr. Fahri Erenel TSK'nın olası sınır ötesi operasyonunu değerlendirdi: Münbiç PKK'nın Fırat'ın batısındaki tek varoluş noktası Abone Ol 07 Haziran 2022, 10:45 Yeni Şafak ölüm korkusunu yenmek. sürekli sana "geber" diyen kişiyi hayatından çıkarmakla başlanılacak eylemdir. yalnızca ölümsüz insanların başaracakları eylem. varoluşun en temel sorunuyla başetmiş olmak demektir. bundan sonra evliya mı olur, meczup mu bilinmez bunu başaran kişi. Prof Dr. Rıfat Eralp Ulusoy. Randevu Al. Kalbinizin Sağlıkla Atmasını Sağlayacak 10 Püf Noktası. Kardiyoloji. Çabuk Yoruluyorsanız Dikkat! Kardiyoloji. İyiKurabiye Yapmanın 18 Püf Noktası ve Kurabiye Hamuru Tarifi Turşu Yapımı ve Lezzetli Turşu Nasıl Yapılır Özenle seçilmiş yemek tarifleri, tatlı tarifleri, kek tarifleri, kurabiye tarifleri, mutfak püf noktaları, yemek pişirme ipuçları. Bahar temizliğinin 10 püf noktası. Haberler - ntv.com.tr | 24.03.2022 - 17:51-Son Güncelleme : 25.03.2022 - 09:41 Pazartesi sendromunu yenmenin 10 yolu Sağlıklı Cinsel Yaşamın 10 Püf Noktası Cinsel yaşamın kalitesini arttırmanın kişilerin kendi elinde olduğunu vurgulayan Üro-Androloji Uzmanı Prof 13 Mayıs 2022, Cuma Gizlilik Politikası 16Haz.2022 - ayten adali adlı kişinin Pinterest'te 199 kişi tarafından takip edilen "SAĞLIKLI BİLGİLER" panosunu keşfedin. sağlık, sağlıklı yaşam tarzı, sağlıklı yaşam hakkında daha fazla fikir görün. Erzincan İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, Kemaliye İlçe Devlet Hastanesinde incelemelerde bulunarak, sunulan sağlık hizmetleri hakkında değerlendirmelerde bulundu. Erzincan İl Top developers, designers, and more join Toptal for a flexible schedule, more free time, and great opportunities. Sezgin Maral tarafından beğenildi. How happy to me !! My 10th Anniversary at Visys. Many Thanks for the great Team. 👍🙏 Ne mutlu bana!! Visys ile birlikte 10 Yıl. Biraz daha yumuşak olmasını isterseniz bir miktar daha zeytinyağı ekleyin ve karıştırın. Servis tabağına alın, isteğe göre kızarmış ekmek ile servis yapın. İşlem Yapılıyor. Etiketler: 15 dk, girit, kahvaltııklar, kahvaltılık tarifler, kanepe tarifleri, meze, meze tarifleri, peynirli ezme, peynirli mezeler, pratik meze YaNqR. Ünlü Eğitmen & Yazar Ümit ÜNKER sizler için ’Topluluk Önünde Konuşma’’ konusunda etkileyici bir yazı kaleme aldı. İşte, Topluluk Önünde Strese Girmeden Rahatça Konuşmanın Sırrı; Çoğumuz kariyerimiz boyunca ufak ya da büyük gruplara konuşma yapmışızdır, eğer henüz bu konuda bir tecrübeniz olmadıysa ileride bir şekilde mutlaka olacak. İster sosyal yaşantımızda isterse profesyonel yaşantımızda olsun topluluk önünde konuşma yapmak her zaman yüksek heyecana neden olur. Heyecanlanırız çünkü sahne deneyimimiz yoksa insanların bize baktığında bir hatamızı bulacaklarını düşünürüz. Avuçlarımızın içi terler çünkü beynimiz kendimizi ait olmadığını düşündüğü bir yerde görür ve endişelenmeye başlar. Üstelik bazı zamanlar konuşma yaparken neler söyleyeceğimizi unuturuz hatta birçok kez akıcı konuşamaz, kekelemeye önünde konuşurken dikkat edilmesi gereken önemli noktalar var, gelin hep birlikte işimize yarayacak bu önemli adımları inceleyelim. •Sahne korkusu eğer bu alanda bir profesyonel değilseniz gayet normal karşılamanız gereken bir korkudur. Alanının profesyonelleri dahi birçok defa sahne korkusunu hisseder, tek fark onlar bunu kontrol etmeyi bilirler. Sahne korkusunu yenmenin en kısa yolu, duygusal ön hazırlık aşamasıdır. Yani yapacağınız sunuma hazırlanmak, birden fazla kez prova yapmak ve hangi konuyu, nasıl anlatacağınıza karar vermektir. Nerede es duraksama vereceğinize, nerede interaktivite yapacağınıza, sahnenin nerelerinde duracağınıza önceden hazırlanmanız korkunuzu önemli ölçüde azaltır.•İnsanlar sizleri izlerken aslında sadece size yani gözlerinize bakarlar ancak beynin hipotalamus bölümü korku hisseder çünkü baştan aşağıya size bakıyorlar ve kusur arıyorlar gibi hissederiz. İyi haber, insanlar kusur aramak için size bakmazlar, anlattıklarınıza bakarlar. Eğer beklentileri karşılayan bir içeriğiniz var ise ve konuşmanız heyecan verici ise sadece anlatacaklarınıza odaklanırlar. •Sahnede en zor şeylerden biri tek başınıza olduğunuz bir alanda hem de bir yükseltinin üzerinde, sessizce sizi dinleyen onlarca, yüzlerce belki de binlerce kişi varken el ve kollarımızı nereye koyacağımızı bilememektir. Eğer beyniniz bu endişeyi hissederse otomatik olarak konuşmanız da sekteye uğrar çünkü beyin aynı anda 2 iş yapamaz. Dolayısı ile sahnedeyken kendinizi güvende hissedeceğiniz bir masa kenarına dokunmak, varsa bir kürsü arkasında sperasyon kullanmak kısa bir süre için kullanabilirsiniz, uzun süre kullanıldığında sahnede statik kalırsınız ve doğallığı kaybetmeye başlarsınız. tüm bunlar yoksa bir kalem elinize almak ya da bir sunum değiştirici ile kontrol edebildiğiniz bir pozisyona geçebilirsiniz. Sonrasında konuşma alanlarını kullanmalı, doğal davranmalı ve el, kol gibi jest'leri kullanarak konuşma enerjinizden yararlanmalısınız. O zaman beynin ön kısmı yalnızca konuşma durumunuzu düşünerek buna odaklanır ve etkileyici konuşma yapabilmeniz için gerekli bölümlere bilgi gönderir.•Sahnedeyken ses kullanımı da son derece önemli ve kritiktir. Sesin yükselme anı Kreşendo ve sesin alçalma anı Dekreşendo ile iletişimi ve algıyı yönetmek gerekir. Milton Erickson danışanlarının dikkatini konuya vermelerini sağlamak amacı ile bir test yapıyor ve kendilerine önemli bilgiler aktarıyor fakat danışanlar yeteri kadar dikkatle dinlemiyorlar ve kusursuz şekilde her defasında kliniğinin oradan geçen kamyon anını denk getirip anlatmak istediği şeyi daha kısık sesle anlatıyor, tüm danışanlar anlatılanı duymak için çok daha fazla dikkat kesiliyorlar daha sonra normal şekilde anlatıma geçiyor. Buradan da görülebildiği gibi sahnede tüm salonu etkiniz altına almalı ve sizi dikkatlice dinlemelerini sağlamalısınız. Bu nedenle klasik şekilde tek düze bir ses tonu ve şiddeti ile sahnede konuşma yapamazsınız, ses şiddetinizi nerelerde yükseltip, nerelerde alçaltacağınızı iyi planlamalısınız. Unutmayın! İnsanlar yalnızca dikkat ettiği şeyleri dinlerler... •İşte konuşmanızı ön hazırlık, sahne üzerinde deneyim ve sesin kullanımı ile nihayet tamamladınız. Şimdi kendinizi lütfen alkışlayın inanın kendiniz için en iyi konuşmacıydınız ve her sunumunuzda kusursuzlaşacağınızı bilerek bir sonraki konuşmanıza hazırlanmaya ÜNKER Oluşturulma Tarihi Aralık 30, 2015 1636Yeni yıl yeni umutlara, yeni başlangıçlara açılan kapı bir anlamda. Bu vesileyle bir an için hayatımıza dışarıdan bakma ve yaptıklarımızı sorgulama fırsatını yakalıyoruz. Yeni kararlar alıyor, ruhsal ve zihinsel olarak arınmaya çalışıyoruz. Üstelik başarabildiğimizde bu arınma bağışıklık sistemimizin güçlenmesine ve daha sağlıklı kilo kontrolüne bile fayda sağlıyor. Peki yeni yılda yenilenmemiz için öne çıkan temel kurallar neler? Hangi kritik hatalardan uzak durmalı, nasıl bir yol haritası izlemeliyiz? Acıbadem International Hastanesi’nden Psikolog Yrd. Doç. Dr. Ferahim Yeşilyurt, yeni yılda yenilenmenin 10 püf noktasını anlattı, çok önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. 1Sosyal medyaya kanmayın!Günümüzde facebook, instagram ve twitter gibi sosyal medya araçlarında insanlar sürekli, güzel yemekler yiyor, güzel kıyafetler giyiyor ve sürekli güzel yerlerde geziyorlar. Oysa bu büyük bir yanılsama. Bu insanların tüm yaşamının böyle geçtiği yanılgısına kapılmayın ve kendinizi başkalarıyla kıyaslamaktan kesinlikle vazgeçin. Gerek sosyal medyada gerek iş hayatınızda gerekse sosyal yaşantınızda kendinizi kıyaslayacağınız kişi yine kendiniz giymediklerinizi dağıtınGardırobunuzu açıyorsunuz ve pek çok kıyafet olmasına rağmen giyecek bir şey bulamamaktan yakınıyorsunuz. Durdukça duran kıyafetler içinizi daraltıyor ama ya bir gün giymem gerekirse düşüncesi de dolabınızdan çıkarmanıza engel oluyor. Gelin zihinsel ve ruhsal detoks yaptığınız gibi, gardırobunuza da detoks yapın. Üstelik uzun süredir giymediğiniz bu kıyafetlerinizi yakınlarınızla ya da ihtiyacı olanlarla paylaşın. Evdeki eşyalar için de durum aynı. Size sıkıntı veren eşyaları, ev aksesuarlarını ihtiyacı olanlara verin. Hem rahatlayacak hem de manevi bir tatmin duyacaksınız. 3Gereksiz kuruntulara kapılmayınİnsanoğlunun en büyük endişelerinden biri ya düşersem’ korkusu. Elde ettiklerini bir gün kaybedebileceği veya düştüğü zaman bir daha ayağa kalkamayacağı endişesi küçük bir sorunda bile pek çok felaket senaryosu üretmesine yol açıyor. Üstelik felaket senaryoları üretmek konusunda oldukça yetenekliyiz. Oysa bu durum hem yanlış adımlar atıp endişelerimizin gerçekleşmesine neden olabiliyor hem de elde ettiklerimizin keyfini çıkarmamızı önlüyor. Unutmayın hayat sürprizlerle dolu ve ürettiğimiz felaket senaryolarının çoğu da yaşayınElbette yarını düşünmek gerekli ancak bu, belirsiz bir yarın için bugünü feda etmek pahasına olmamalı. Bir yanda geçmişteki hatalarımız, diğer yandan da gelecekle ilgili endişelerimiz sürekli kafamızı meşgul ederek şu anda yaşadığımız anın keyfini çıkarmamızı önlüyor. Oysa geçmiş bitti, gelecek ise hiç yaşanmadı. O nedenle anın tadını çıkarmaya çalışın. Gelecekte yaşayabileceğiniz olası hastalıkları düşünmek yerine “şu anda sağlıklıyım” düşüncesini oturtmaya çalışın. 5Kendinizi acımasızca eleştirmeyinPsikolog Ferahim Yeşilyurt “Kendinizi eleştirirken olaylara bizi çözüme götürmeyen 'neden böyle oldu?’ sorusu yerine, çözüme götüren soru olan nasıl?’ sorusunu sorarak yaklaşın. Sizi kısır döngüye sokacak ve özgüveninizi zedeleyecek kadar acımasızca eleştirmeyin. Hatalarınızla dalga geçmeyi de bilin ve mizahı kullanmaktan çekinmeyin” diyor. 6Başarılarınızı tebrik edinYeni yılda yenilenmenin çok önemli bir kuralı da, bardağın dolu tarafını görmeye çalışmak. Bugüne dek hangi imkansızlıkları başardığınızı, başkalarına sağladığınız faydaları gözden geçirin. Kendinizi tebrik edin. 7Pişmanlıklarınızı abartmayınBugüne de yaşamınızda çok önemli fırsatlar kaçırmış olabilirsiniz. Ancak maddi ya da manevi bu fırsatlar karşısında doğru hamleyi atamamış olmanız dünyanın sonu değil. Üstelik yarının ne getireceği de hiç belli olmaz. Pişmanlık çok normal bir duygu olmakla birlikte sürekli kendinize kızar ve eleştirir noktaya gelirseniz anormal ve sağlığınıza zarar verici hale gelir. Üstelik yeni fırsatları görüp değerlendirmenize de engel olur. 8İzleyici değil, aktör olunMutlu olmak için sadece komedi programları izlemeyi bir kenara bırakmalı, yaşamın içine dalmalısınız. Mutlu olmanın formülü izleyici’ değil aktör’ olmaktan geçiyor. Bu nedenle televizyonda futbol maçını izlemek yerine, futbol oynayın. Saatlerce müzik programları izlemeyin, bunun yerine siz bir müzik aleti çalın. Televizyon başında geçirdiğiniz uzun saatler yerine sevdiklerinize zaman ayırın. 9Teşekkür etmeyi de özür dilemeyi de bilinPek çok kişi teşekkür etmeye hele de özür dilemeye yanaşmıyor. Bunda, her iki eylemin de bir zayıflık olarak görülebileceği düşüncesinin yanında egonun baskın çıkması ya da karşısındaki kişinin iyi niyetini suiistimal edeceği düşüncesi de etkili oluyor. Oysa sevgi ve mutluluk nasıl paylaştıkça çoğalırsa, teşekkür etmek ya da özür dilemek de ilişkilerin daha da geliştirilmesinde yardımcı bilin, kin tutmayınPsikolog Ferahim Yeşilyurt “Hiç ummadığınız bir kişiden darbe almış olabilirsiniz. Ama o kişiye karşı kin tutmanız sizi içten içe sinsice kemirecek, pozitif enerjinizi baltalayacaktır. Sağlıklı bir insan olarak hayatta her şeyle karşılaşılabileceğini bilmeli ve duygularınızı kindarlık boyutuna getirmemelisiniz. Üstelik bağışlamak bir erdem olduğu kadar size pozitif enerji de verecektir” diyor. Uçak seyahati sırasında göğüste çarpıntı hissi, baş dönmesi, mide bulantısı, halsizlik, nefes almada zorluk, ağız kuruluğu, yutkunma problemi, el ve ayaklarda uyuşukluk hissi ve terleme gibi birçok fizyolojik rahatsızlığa neden olan uçak fobisi; çok sayıda insanın hayatını işkenceye çeviren bir problem olarak görülüyor. Özellikle iş ile ilgili sık seyahat zorunluluğu olan kişiler için tüm yolculuğu kabusa dönüştüren uçak korkusu, Uçak Fobisini Yenmenin Püf Noktaları psikolojik nevrozlar içerisinde en çok rastlanan rahatsızlıklardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Peki uçak fobisi ile başa çıkmak ve hayatı zehir etmeyen uçak yolculukları yapabilmek mümkün mü? Bu noktada yapılan birçok araştırma ve elde edilen çok sayıda veri göz önünde bulundurulduğunda, uçak fobisini kontrol altına almak için çeşitli yöntemlerden bahsedilebileceği gibi; profesyonel terapiler ile bu fobiden tamamen kurtulmak da mümkün görünüyor. Uçak Fobisini Yenmek İçin Neler Yapılabilir? En sık tercih edilen yöntemlerden biri olan sakinleştirici ilaç desteği, birçok kişinin favori yöntemleri arasında yer alıyor. Siz de bu yöntemi tercih etmek isterseniz doktorunuz ya da eczacınız ile görüşerek profesyonel bir yardım alabilirsiniz. Sık tercih edilen diğer yöntemlerden biri ise yolculuk sırasında dikkati azaltmaya yönelik yapılan girişimler oluyor. Örneğin seyahat sırasında kulaklık ile yüksek sesli müzik dinlemek, oyun oynamak ya da film izlemek gibi yöntemler; yolculuk boyunca dikkati uçuştan farklı bir yöne çekerek korkunun hafiflemesine yardımcı oluyor. Ancak şiddetli fiziksel belirtiler ile seyreden uçak fobileri için bu yöntemler yeterli olmayabilir. Uçuş fobiniz, başta saydığımız halsizlik, terleme, baş dönmesi ve nefes darlığı gibi belirtilerin şiddetli bir şekilde yaşanmasına neden oluyorsa, sizin için en doğru tedavi profesyonel terapi yöntemi olabilir. Özellikle korkunun belirgin bir travmatik öyküye bağlı olmadığı durumlarda nevrotik korkulardan söz ediliyor ve bu tür rahatsızlıkların tedavisi yalnızca psikoterapi ile mümkün görünüyor. Hayat kalitesinin büyük oranda düşmesine neden olan uçak fobisinden kurtulmak, yalnızca birkaç seanslık terapi gerektiriyor. Terapi için zaman bulamayan kişiler tarafından tercih edilen diğer etkili yöntemler ise uçakların çalışma mekanizmaları hakkında bilgi sahibi edinmek ve geçmiş yıllarda meydana gelen uçak kazalarını inceleyerek can kaybı oranını değerlendirmek oluyor. Uçakların kalkış – uçuş – iniş evrelerini, hava türbülansını ve oluşma nedenlerini, hava kontrol kulesinin uçuştaki rolünü ve uçuş sırasında meydana gelen çeşitli seslerin nedenlerini bilen uçak yolcularının diğer yolculara göre daha az korku yaşadığı görülüyor. Bunun en güzel örneği Amerikalı iş insanı Clay Presley olabilir. 2009 yılında Hudson nehrine iniş yapmak zorunda kalan uçaktan sağ kurtulan Presley, yaşadığı bu olaydan sonra ciddi bir uçak fobisi ile karşı karşıya kalıyor. İşi dolayısıyla sürekli hava yolu ulaşımı tercih etmek zorunda olan Presley’i bu fobiden kurtaran yöntem ne mi? Pilotluk eğitimi. Kazadan sonra profesyonel pilotluk eğitimi alan Clay Presley, uçaklar ve uçuş olayı hakkında tüm detayları öğrenerek; bilinçaltında gelişen nevrotik korkuları bilinç üstünde yer alan mantıklı bilgiler ile gideriyor. Uçakta meydana gelen seslerin nedenleri, kalkış, uçuş ve iniş sırasında yaşanan olayların tehlike içerip içermediği gibi birçok bilgiye sahip olan Presley, uçak fobisini tamamıyla yendiğini belirtiyor. Tabi hepimizin Presley gibi pilotluk eğitimi alma şansı bulunmuyor ancak uçakların mekanizması ve uçuş evreleri hakkında bilgi sahibi olmanın bile uçak fobisi üzerinde büyük oranda iyileştirme sağladığı biliniyor. Siz de korkulu rüyanız olan uçaklar hakkında daha fazla bilgi sahibi olarak korkularınızdan keyifli bir ilgi alanı yaratma şansı bulabilirsiniz. Soğuk havanın vücut direncini düşürmesi nedeniyle sonbahar ve kış aylarında görülme sıklığı artıyor. Kapalı mekanlarda ve toplu taşımada, hastanın öksürmesi veya hapşırması mikrobun bulaşması için yeterli olur. Tedavideki gelişmeler ve aşılama sayesinde günümüzde daha kolay tedavi edilse de, hala ölümcül olabiliyor. Dünyada her yıl milyon kişinin hayatını kaybetmesine neden olan bu hastalığın adı; zatürre!Halk arasında “zatürre” olarak bilinen pnömoni, mikroorganizmaların neden olduğu akciğer dokusunun iltihabı olarak tanımlanıyor. Dünyada tüm ölüm nedenlerinde 6. sırada yer alırken, enfeksiyonlara bağlı gelişen ölümlerde de ilk sıraya yükseliyor. Bunun en önemli nedeni, pnömokok mikrobunun antibiyotiklere karşı direnç göstermesi ve bu yüzden tedaviden başarısız sonuçlar alınabilmesi. Antibiyotik kullanımı, istirahat etmek ve bol su içmek, zatürrenin temel tedavisini oluşturuyor. Erken tanı konulduğunda tedavi edilebilen hastalıklar arasında yer alsa da, özellikle çocuklarda, 65 yaş ve üzerindeki kişilerde, kronik hastalığı olanlarda ve hamilelerde ölümcül olabiliyor. Öyle ki günümüzde antibiyotik tedavisine rağmen her 100 kişiden 10’u hayatını kaybederken, KOAH, astım, kalp ve damar hastalıkları ile diyabet gibi kronik hastalığı olanlarda bu oran yüzde 25’lere yükselebiliyor. Bu nedenle zatürre mikrobundan korunmak özellikle risk grubundaki kişilerde yaşamsal öneme sahip. Acıbadem Altunizade Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu zatürreye karşı alınması gereken önlemleri anlattı, önemli uyarılarda solunum yoluyla bulaşıyorZatürre mikrobu genellikle solunum yoluyla bulaşıyor. Hasta kişinin öksürmesi ya da hapşırması nedeniyle havaya yayılan mikroplar saatlerce o ortamda asılı kalıyor. Bu mikropların solunması hastalığın kolayca bulaşmasına yol açıyor. Kalabalık mekanlar ile toplu taşıma araçlarında bulunmak, hastayla temas etmek ve bardak ya da havlu gibi özel eşyalarını kullanmak riski artırıyor. Bunların yanı sıra klimalar ve kirli su sistemleri de hastalığın bulaşmasına neden önemli sinyale dikkat!Öksürük, balgam çıkarma ve yüksek ateş zatürrenin en önemli 3 belirtisi. Hastalık ilerlerse bu belirtilere göğüs ağrısı, nefes darlığı, bilinç kaybı, bulantı - kusma, sık nefes alıp verme, kas – eklem ağrıları ile halsizlik gibi belirtiler de eşlik edebiliyor. Ağır zatürre durumlarında ise ciddi nefes darlığı, düşük tansiyon, bilinç bulanıklığı ile deri ve mukozanın mavi renk alması gibi sorunlar da gelişebiliyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu özellikle 3 haftayı geçen öksürüğe balgam çıkarma ve yüksek ateş de eşlik ediyorsa zaman kaybetmeden bir hekime başvurmak gerektiğine işaret ederek, “Yapılan detaylı muayene, tahliller ve akciğer filmi ile tanı kolaylıkla konabiliyor.” ÖNERİLER ZATÜRREDEN KORUYORKapalı mekanlardan uzak durunZatürre mikrobu solunum yoluyla kolaylıkla bulaşabildiği için risk grubundaysanız kapalı mekanlardan mümkün olduğunca kaçının. Eğer mutlaka bulunmanız gerekiyorsa maske takmayı ihmal sık sık yıkayınÖzellikle toplu taşıma gibi kalabalık ortamlarda bulunduktan ve tokalaştıktan sonra, yemeklerden önce ellerinizi mutlaka sabunla yıkayın. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğluyıkama süresini kısa tutmamanız gerektiği uyarısında bulunarak, “Bu durumda mikroplar yeterince temizlenemiyor ve hastalık yayılmaya devam ediyor. Mikroplardan arındırmak için ellerinizin her bölgesini bilekler, avuç içleri, parmaklar, parmak araları, el sırtı ve tırnak içleri sabunla en az 15’er saniye ovmayı ihmal etmeyin” kalmayınGüçlü bir bağışıklık sistemi için, günde 7-9 saat uyumaya özen gösterin. Hafta sonları da dahil olmak üzere uyku düzeninizi bozmayın ve alkol, kafein ile geç saatlerde yemek yemek gibi uyku kalitenizi olumsuz etkileyecek olan etkenlerden de bol su içinZatürreden korunmanın bir başka önemli yolu da, her gün bol bol su içmek. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu, ağız ve buruna ulaşan mikropların, bu bölgeler kuru ise daha rahat yerleştiklerine dikkat çekerek, “Burun ve ağız bölgesinin nemli kalması için sadece yaz aylarında değil, sonbahar ve kış aylarında da bol su içmek çok önemli. Bu nedenle her gün 2 - litre su içmeyi asla ihmal etmeyin” dikkat edinBağışıklık sisteminizi güçlendirmek için sağlıklı ve dengeli beslenmeye özen gösterin. Bunun için süt ve süt ürünleri, protein kaynakları et, yumurta ve baklagil gibi, mevsim sebze ile meyveleri ve karbonhidrat kaynaklarını tahıllar sofranızdan eksik etmeyin. Kahvaltı başta olmak üzere öğünlerinizi aksatmamanız da çok önemli. Eksik beslenmenin yanı sıra katkılı besin kullanımı da enfeksiyonlara zemin hazırlayabiliyor. Gıdaların dayanıklılığını artırmak için kullanılan katkıların bazılarının antibiyotik etkili olması, bağırsaktaki yararlı mikropları öldürebiliyor ve dışarıdan gelen zararlıların hastalık yapmasına neden içmeyin, içilen ortamlarda bulunmayınSigara gibi kötü alışkanlıklardan uzak durmanız da çok önemli. Çünkü sigara hava yollarının yapısını bozarak mikropların bu bölgeye yerleşmelerine imkan tanıyor. Sigara içindeki zararlılar, hava yolunun içini döşeyen ve hava yolunu enfeksiyonlara karşı koruma sağlayan zarı aşındırıyor. Mikroplar aşınan bu zara kolayca tutunup kana karışıyor. Günde 10-20 sigara içen kişilerde zatürre kat, 1 paket içenlerde ise 4 kat fazla oluyor. Grip aşısı olunZatürreden korunmak için en etkili yöntemlerden biri de, grip aşısı yaptırmak. Çünkü grip zatürreye çevirebiliyor veya hastalığın oluşumuna zemin hazırlayabiliyor. Özellikle çok sayıda kişiyle temas edenlerin, 65 yaş ve üzeri kişilerin, hamilelerin, KOAH ve astım gibi kronik akciğer hastalıkları olanların, diyabet hastalarının, kalp ve damar hastalarının her yıl Ekim – Kasım aylarında grip aşısı yaptırmaları öneriliyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu, toplumda grip aşıları hakkında doğru sanılan birçok yanlış bilgi olduğuna dikkat çekerek, “Örneğin aşının koruyucu etkisi 2 haftada oluştuğu için bu süreçte grip olunduğunda aşıdan kaynaklandığı düşünülüyor. Oysa sanılanın aksine aşı cansız virüs içerdiği için grip yapmıyor.” aşısı yaptırınPnömokok zatürreye en sık neden olan mikroptur. KOAH ve astım hastaları, kronik hastalıkları olanlar böbrek, karaciğer, diyabet, kalp ve damar hastaları, bağışıklık yetmezliği ve bağışıklık sistemini baskılayan tedavi görenler ile 65 yaş ve üzeri hastaların zatürreye en sık neden olan pnömokok mikrobuna karşı aşılanmaları öneriliyor. Yaşam boyunca bir veya iki kez yapılması çoğu kez yeterli dikkat!Klimalı ortamda bulunuyorsanız eğer doğrudan esintinin altında olmamaya özen gösterin. Çünkü klimaların filtre sistemlerinde uygun nem ve ısıda üreyen “lefionelle pnömonisine” maruz kalabilirsiniz. Toplumdaki bilinen adıyla lejyoner hastalığı özellikle risk altındaki kişilerde ölümcül havada atkı kullanınGöğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu hastalıklardan korunmak için mutlaka burnunuzdan nefes almanız gerektiğini hatırlatarak, “Çünkü soğuk havayı doğrudan ciğerlere çekmek sorun oluşturuyor. Soğuk hava burun, boğaz ve hava yolu iç zarının soğumasına kan akımının bozulmasına, zarın çatlamasına, zar üstündeki koruyucu tüylerin işlev bozukluğuna neden oluyor. Burun solunumu yapısı gereği havayı ısıtıp nemlendiriyor. Burun solunumu, daha sıcak havayı solumamızı sağlayıp enfeksiyon riskini azaltıyor. Soğuk havada temiz bir atkıyla ağız ve burnu kapamak havanın biraz ısınmasını sağlayacağı için yararlı olabiliyor.” diyor. Tüketilen su ve tuz miktarı, stres, düzensiz beslenme, kullanılan ilaç takviyeleri gibi birçok nedene bağlı olarak vücudun ödem tutmakta olduğunu kaydeden Sular, “Genellikle diyette olan danışanlarımızda da diyet sürecinde çok sık karşılaştığımız durum olan ödeme gelin küçük dikkatler ve takviyelerle savaş açalım. Çevremizde çok sık duyduğumuz tartıların korkulu rüyası ödem” dedi. Diyetisyen Şeyda Sular, ödemi engelleyen 10 püf nokta hakkında şöyle konuştu “Su tüketimi Günde en az kg başına 30 ml su tüketimi ödemin 1 numaralı düşmanıdır. Yaklaşık içeceğiniz litre su vücudunuzda ödem oluşmasını engelleyecektir. Tuz tüketimi Günlük gereksinimden fazla alınan tuz size ödem olarak dönecektir. Dünya sağlık örgütü birçok hastalığı da tetikleyen tuz tüketimini günlük 5 gramın üstünde tutulmaması gerektiğini bildirmiştir. Maydanoz Maydanoz güçlü bir idrar söktürücüdür ve ödem problemlerinde sıklıkla kullanılır. Sizde sabah kahvaltınıza yada salatalarınıza ilave edebilir ekstradan bitki çaylarınıza da bir tutam ekleyebilirsiniz. Ananas Hem lezzetli hem de ödem atmanızda yardımcı harika bir meyve. İster kendisini tüketin ister probiyotik yoğurdun üstüne dilimleyin ama muhakkak ödem şikayetiniz varsa tüketin. Karnonhidrat tüketimi Aşırı karbonhidrat tüketimi özellikle beyaz un, şekerlemeler ve pirinç gibi glisemik indeksi yüksek olan karbonhidratlar yerine tam buğday,kepek ve yulaf gibi glisemik indeksi düşük karbonhidratlar vücutta oluşan ödemi azaltacaktır. Alkol tüketimi Günlük aldığınız alkol miktarı ve sıklığı vücuttaki ödemi etkileyen bir unsurdur. Bunu göz önünde bulundurursak tüketim sıklığını ve miktarını olabildiğince azaltarak alkol tüketirken yanında içeceğiniz su ödemi minimuma indirecektir. Fiziksel aktivite Düzenli yapılan egzersiz vücuttaki sıvı dengesinin de korunmasına ve düzenlenmesine yardımcı olmaktadır. Gün içinde yapacağınız 30-45 dk tempolu yürüyüş ödem probleminizi azaltacaktır. Kiraz sapı Günlük hayatımızda çok fazla tükettiğimiz siyah çay ve kahve yerine bitki çaylarına yer vermeniz ödem probleminizi azaltacaktır. Özellikle iyi bir idrar söktürücü ve ödeme iyi gelen kiraz sapını tek başına ya da farklı bitki çaylarıyla karıştırarak tüketebilirsiniz. Muz İçeriğinde yer alan potasyumla ödem atmaya yardımcı olan muza günlük beslenmenizde yer adet küçük boy muzu 1 porsiyon meyve yerine tüketebilirsiniz. Kadınlar için günde 2 porsiyon, erkekler için günde 3 porsiyon meyve vitamin ve mineral açısından tüketilmelidir. Nar Yüksek lif içeriğiyle bağırsakların çalışmasına yardımcı olan nar aynı zamanda ödem atmaya da yardımcıdır. Şeker içeriğinden dolayı miktarı abartmadan günlük beslenmenizde yer verebilir salatalarınıza az miktarda ekleyerek renklendirebilirsiniz.”

doktor korkusunu yenmenin 10 püf noktası