🦌 Bir Erkek Bir Kızın Fotoğrafını Neden Beğenir
Ben böyle düşünüyorum. Bir kafa karışıklığı var çünkü hala bir erkek Instagram’da başörtülü bir kadının fotoğrafını beğenir fakat okulda karşılaştığında selam vermeden geçip gider. Bu bize ciddi bir kafa karışıklığının söz konusu olduğunu gösteriyor. Sosyal medya da kamusal bir alan.
Erkek arkadaşıyla dans etmek isteyen genç bir kız, dengesini kaybetmesi yere düştü. Büyük bir kazayı yara almadan atlatan kız, üstüne elbisesinin açılmasıyla birlikte çıplak kaldı. Erkek arkadaşıyla dans eden bir kız, tehlikeli bir figür sergilemek isterken ciddi bir kaza atlattı. Erkek arkadaşının omuzlarına atlamak isteyen genç kız, dengesini kaybetmesiyle
Birerkek neden bir kızın bütün fotoğraflarını beğenir? okuldan bir arkadaşımla normalde okulda konuşmuyoruz bir kere karşılaşmıştık onda da soğuk davranmıştı bana ama instagramda bütün fotoğraflarımı gönderilerimi her şeyimi beğeniyor sizce benden hoşlanıyor olabilir mi neden beğeniyor olabilir?
28. 17 Aralık 2015. martenzit. #1. İyi akşamlar herkese. Ben çok kırgınım,çok kızgınım. Erkek arkadaşımın samimiyim dediği 10 yıllık bir arkadaş grubu var.Bu arkadaş grubunda da x adlı bir kız var. Kızı hiç görmedim,sadece fotoğraflardan biliyorum.Bana yakın arkadaşım diye anlatmıştı. Bir arkadaşlarına geçmiş
6 kardeştik, 4 kız, 2 erkek. Babam demir- dediler. Bir de buraya geldiğimde oldu ciydi, bahçesi vardı, bahçe ile uğraşıyordu. düğün. İstanköy’deki düğüne Bodrum’dan İstanköy’de Türkler çoktu. Deprem olun- kimse gelmedi. Bir kayınvalidem vardı, ca bütün evler yıkıldı, çok hasar gördü, damat, bir de eltim
Hosumagittiyse, icimden az miktar keske benim de boyle sevgilim, esim olsa dersem zaten begenmisim demektir, ayrica ressamlarin yapitlarinin kosesinde hep isimleri ya da paraf seklinde imzasi olur, bu da o misal, guzel seyin altinda adimin olmasi hosuma gider
YAŞLI ERKEK-GENÇ KADIN! 13.12.2005 11:49 Kenan Erçetingöz. Geçtiğimiz haftaiçi çok güzel bir davete katıldım.. Aslında Damat&Tween'in sahibi Süleyman Orakçıoğlu'nun daveti olduğu için yine, yeni bir tesktil markası düşünmüştüm ama gittiğim davet inanılmaz bir mobilya tasarım davetiydi.. Eee, Güzel Sanatlar Akademisi
Efendi adam vs. Piç adam. "kadınların efendi erkek yerine piç erkekleri tercih etmeleri beni hep üzmüştü, bu durum bana çok manasız geliyor ve beni şaşırtıyordu. şimdi ise gerçek bir piç erkeğin ne anlama geldiğini iyi görüyorum: hayattan ne istediğini bilen ve karşısındakinin saçmalıklarını umursamayan özgüvenli
Bu arkadaşın mesaj attığı gün bir kız beni Snapchat'ten ekledi. Kız garip birisi. Gerçekten garip bu arada. Biraz ergen, boynuna 10 kolye takan ve kendine yakışıklıyım diye hitap www.technopat.net. Bugün bayağı konuştuk. Samimi hissedecek ki kendi fotoğrafını attı. Ben de kendisini güzel bulmadığımı dile getirdim
Az evvel instagram'da muhafazakar camiaya mensup bi gazetecinin kızının bir bar ortamında erkek arkadaşıyla sarmaş dolaş çekilmiş fotoğrafını gördüm, kızın partneri erkek mi kız mı karar veremedim! 24 Jul 2022
bakınız ne kadar basit bir denklem. inanın lisan dışında hiçbi şey değişmedi ilkel toplumlardan bu yana. insanın en kolay bulabildiği, temel düzeydeki bir etkileşim uğruna, nadir bulunabilecek olanları geride bırakmasını anlamıyorum. kadın/erkek farkı olsa gerek, önceliklerimiz; önemli bulduklarımız örtüşmüyor heralde.
kezbanların%90'ı omzuna dövme yaptırırlar. fotoğraf çekerken askılık giyerler, askılıklarından arkaya doğru bir bakış atarak poz verirler. buradaki temel esas dövmeyi göstermektir. koluna yaptırdıkları sikimsonik dövmeleri de kah sigara içerken, kah telefonla uğraşıyormuş gibi yaparlarken gösterirler. kesinlikle
l9zKt. Bir erkeğin İnstagram hesabı nasıl olmalı sorusunu çok alıyorum ve sonunda buna bir cevap vereyim dedim. Zira yaptığım görüşmelerde sıklıkla instagram hesabı eleştirisi de yapmam isteniyor ve şunu söyleyebilirim ki, maalesef çoğu erkek İnstagramı kadın gibi kullanıyor. Bu konuya Erkekler için Tinder Rehberi kitabında değinmiştim kitabı bugün yazsam aslında Sosyal medyada yürüme rehberi şeklinde yazardım zira o kitapta yazanların %90’ı sosyal medyada da geçerli. Oradan alıntılayım *** Çoğu erkeğin İnstagram hesabı, kadın İnstagram hesaplarına benziyor. Bu İnstagram hesaplarında sadece kendi fotoğrafları özellikle de selfieler olan var ve kendilerini sergiliyorlar. Güzel bir kadın için böyle bir hesaba sahip olmak problem olmayabilir zira erkekler kadınlarda genellikle güzelliğe bakıyorlar. Ama yukarıda, bir erkeğin çekiciliğinin tipten çok prezentasyondan geldiğini, fotoğraflarınızın sizi, kaslarınızı ve paranızı değil, hayatınızı ve kişiliğinizi yansıtması gerektiğini belirtmiştik. Bu kesitler o kadar iyi olmalı ki, bunlara bakan kadın, kendi kendisine şunu demeli “Ben bu erkeğin hayatının bir parçası olmak istiyorum.” Eğer tüm fotoğraflarınızda klasik pozlar ve selfieler varsa, hiçbir eğlence ve ilginç şey yansıtmıyorsa, bu ne demek? “Benim hayatım çok sıkıcı! Benimle buluşursan çok sıkılacaksın.” Öncelikle yukarıda Tinder profil fotoğraflarınız ile ilgili teknikleri kullanacaksınız. Selfie kullanmacaksınız ya da çok az kullanacaksınız. Eğlenceli grup fotoğraflarınız olacak ve mümkünse bunlarda merkezde siz olacaksınız. Boydan fotoğraflarınız olacak. Hobilerinizi, tutkularınızı ve aktivitelerinizi yansıtacaksınız. Eğer sıkıcı biriyseniz ve hayatınızda herhangi bir aktivite yoksa ne yapacaksınız? Öncelikle bunun genel bir problem olduğunu ve sadece Tinder için değil genel anlamda kendi sağlığınız, eğlenceniz ve kadın – erkek ilişkilerinde başarınız için düzeltilmesi gerektiğini anlamanız lazım. Sonra da harekete geçeceksiniz. Burada bu konuda yapabileceğiniz birkaç tavsiye vereceğim. Haftasonları evde oturup Netflix, porno ve bilgisayar oyunu üçgeninde hayatınızı boşa harcamayı bırakın. Bunun için yapabileceğiniz en kolay şey, FırsatbuFırsat gibi kupon sitelerinden, gezi organizasyonlarından, vs. günübirlik aktiviteler bulup onlara katılmak. Mümkünse grup halinde yapılan aktiviteleri tercih edin. Bu tür aktiviteler ile 1. Hayatınız daha renkli hale gelecek. 2. Yeni insanlarla tanışacaksınız. 3. Bu aktivitelerde yeni hatunlarla tanışacaksınız. 4. Grup ve aktivite fotoğrafı çektirebileceğiniz fırsatlar bulacaksınız. Aslına bakarsanız beraber danışmanlık için çalıştığım insanlar, sadece bu aktiviteler sayesinde yeterince kadınla tanışabiliyorlar. Bu tür aktivitelerin güzelliği dans ya da dil kursu gibi yerlerde aynı insanlarla haftalarca takılmak yerine, yeni insanlar tanımanıza olana sağlamaları. Bir süre sonra sizin kendi eğilimlerinize göre aktivitelere katılıyor olacağınız için, istikrarlı bir fotoğraf koleksiyonuna sahip olabiliyorsunuz. Birkaç gün süren ve genelde yatılı gidilen festivaller de bir başka alternatif. Bu tür organizasyonlar yaz aylarında sıklıkla yapılmakta ve haftasonu + bir veya iki gün izin ile katılmanız mümkün. Buralarda hem eğlenebilirsiniz, hem yeni insanlarla tanışabilirsiniz hem de bol bol fotoğraf çektirebilirsiniz. Eğer festivalde çapkınlık yapmayı düşünüyorsanız, size tavsiyem çadır yerine festival alanına yakın bir otel ya da pansiyonda kalmanız. Çadır gece sporları için o kadar iyi bir yer değil özellikle de bir iki kişiyle kalıyorsanız. Otel ve pansiyon tamamen özel bir ortam, duş ve geniş bir yatak gibi olanaklara sahip. Binlerce takipçiye ihtiyacınız yok. 100 – 150 kadar takipçi yeterli olacaktır. Eğer İnstagram hesabını sırf Tinder için yaratıyorsanız, ilk başta takipçiniz olmamasını da takmayın. Sonuçta erkeklerin İnstagram’ı kullanmamaları ve yeni başlamaları kabul edilebilir bir durum. Yakın arkadaşlarınızı ekleyin ve sonra da tanıştığınız kızları ekleyin. *** Bunlara ek olarak birkaç şey söyleyeceğim. Genel yapılan hatalar. Ben yalnızım, çok yalnızım profilleri Çoğu erkeğin İnstagramı sadece kendi fotolarından oluşuyor. Kadınlar orada burada Kardashian fotoğrafları vererek hesaplarını doldurunca o kadar kötü görünmüyor ama bir erkek bunu yapınca birkaç ciddi probleme neden oluyor. Birincisi, bu hesaplar “ben yalnızım, kimse benimle arkadaş değil” diye bağırıyor. İkincisi, kadınsı bir kendine odaklanma erkekler genelde dış dünyaya bakarlar, kadınlar ise kendilerine nasıl desem, feminen görünüyor. Yine çoğu erkeğin profilinde grup fotoğrafları olsa bile bunlarda sadece erkekler var. Kızlı erkekli fotoğraflar koymanız çok daha iyi. Hiç sizin odağınızda olduğunuz fotolar olmasın demiyorum ama bunlar fotoğrafların üçte birini geçmesin. Selfie, üst çıplak selfie Asansör aynasında selfie, spor salonu ya da banyo aynasında üst çıplak kas selfiesi, herhangi bir şekilde çıplak kas sergileme hareketi de istediğiniz kadar erkeksi olun, kadınsı duruyor. Bunun tek istisnası, spor eğitmeni ya da manken gibi mesleklerde çalışıp, bu tür fotoğrafları koyması ticari olarak akıllıca olan insanlar. Onun haricinde kusura bakmayın feminen duruyor. Yani bakın, kızlar size övgüler düzerler ama bu övgüler genellikle kızların birbirlerini düzdükleri “şekerim o elbise ile çok güzelsin” övgüleri yani kız kıza. Ayrıca bana küfretmeyin, bana nasıl göründüğünüzden size ne, kadınlara genelde öyle görünüyorsunuz. Kaslarınızı iyi bir tişört altından da sergilersiniz merak etmeyin. İlla kas gösterecekseniz, odağa başka bir şey koyun ama selfie olmasın. Mesela diyelim bir köpeğiniz var, o köpeği yıkarken bir fotoğraf olsun ve odakta köpek olsun. Erkek dışarı odaklanır, kadın kendine. Bunu unutmayın. İlla selfie çekecekseniz ya da selfie hariç bir alternatifiniz yoksa, yine bağlam sizin odak olmamanız olsun. Örneğin bir arkadaşınızla geleneksel bir pazardaysanız, pazarın otantik görüntüsünü arka plana alıp selfie çekebilirsiniz. Follow my popo live your life Takıl kıçıma hayatını yaşa Yukarıda söyledim ama tekrar etmek istiyorum. Kadınların hayatları yeterince sıkıcı. Siz herkesin dünyada başka kadın yokmuş gibi odaklandığı %2-3 azınlığa bakmayın, bekar kadınların ve hatta bekar ve güzel kadınların çoğu, iş – ev arasında bir hayata hapsoluyorlar. Bu sıkıcı hayatta son isteyecekleri şeylerden birisi de, hayatları kendilerinin hayatlarından sıkıcı olan bir erkek. Bakın, şimdi abartıp parti hayvanı, saray soytarısı, eğlencenin dibine vuran cool vatandaş olmalısınız demiyorum. Ama çoğu erkeğin kadınlarla başarısızlığındaki temel neden, sıkıcı bir hayatlarının olması ve daha da kötüsü, bu sıkıcı hayatlarının bir kadının gelmesi ile eğlenceli olmasını beklemeleri. Oysa ünlü düşünür Pook’un dediği gibi MUHTAÇ erkekler “mutlu hissetmek” için “kendilerini tamamlamaya”, “kendilerini tamamlamak” için de bir kıza ihtiyaç duyarlar. Bu erkekler olayı tersten anlamışlardır. Önce “kendilerini tamamlamalı” ve “mutlu olmalılar” sonra da kızlara yürümeliler. Yaşa. Gül. Sev. Sıralamayı görüyor musunuz? Önce hayatını düzene sok ve kendini mutlu et. Sonra hatunların peşine düş. Çoğu erkeğin temel problemi, sıkıcı bir hayatlarının olması. Şimdi eğlenmek için para lazım diyeceksiniz ve evet doğru. Ama şunu unutmayın. Yalnızken hayatlarına eğlence katmak için bir şey yapmayan bu adamlar, bir kadınlayken, bekar hayatlarına eğlence katmak için gerekenden daha fazlasını harcıyorlar. Çoğunun sorunu para olsa, bir kadınla birlikteyken de para harcayamazlardı. Ve daha önemlisi, eğlenmek için çok paranız olması da gerekmiyor. Önce kendinizi bekar bir erkek olarak mutlu etmeyi ve eğlenmeyi öğreneceksiniz. Sonra kadınlar bunun kokusunu alıp ortak olmaya çalışıyorlar zaten. Aynı şekilde doyurucu olmayan bir hayata sahipseniz, İnstagram’dan doyurucu bir hayat yansıtmanız zor. Çıkın bir şeyler yapın ve bunu İnstagram’da yansıtın. Hadi çıkamıyorsanız bile evde bir egzotik yemek yapmayı deneyin ve bunu yansıtın en azından. Ya da ne bileyim yürüyüşe çıkın, dışarda birileriyle tanışın. Şimdi tabii bu devirde bu zor. Ben 20’li yaşlarımdayken sosyal medya, Youtube, aşmış gerçekçilikte sanal oyun dünyaları, hızlı erişilen porno videoları, vs. yoktu. Eve kendini hapsedip bir şeyler yapıyormuş gibi hissetmen çok zordu. Bu nedenle kendini zaten dışarı ya da bir aktiviteye atman gerekiyordu. Üniversitede mesela para olmadığında en kötü 5-6 saat yürüyüş yapıyorduk, kampüste takılıyorduk ya da en kötü yarı zamanlı çalışıyorduk. Şimdi birçok genç kendini eve kapatıp, bir şey yapıyormuş, sosyalleşiyormuş sosyal medyadan mesajlaşıyor, Twitter’da tanımadıkları adamlarla kavga ediyorlar ya da sanal oyunlarda buluşuyorlar sanarak yaşayabiliyorlar. Ama işte bir yerde patlıyor. Hayatları renksiz, bir şeyler eksik hissi en tepede. O nedenle arkadaşlar, kendinizi dışarı ve aktiviteye atın. Eve tıkılmayın. Hayatınızı gerçek hayatta renkli hale getirmeye çalışın. Sonra zaten bundan kesitleri Instagram’da yansıtmanız yeterli. Yeteneklerinizi, mesleğinizi sergileyin Abartmayın ama varsa yeteneklerinizi, mesleğinizi sergileyin. Piyano çalabiliyorsanız bunu bir iki fotoğrafta gösterin. Cerrahsanız mesela, bunu gösteren bir iki fotoğraf koyun. Ama abartmayın. Mal varlığınız Araba fotoğrafları çok bayatladı ve bir şey ifade etmiyor. Zira isteyen herkes, iyi bir arabanın yanında veya içinde fotoğraf çektirebilir. O arabaya sahip olması gerekmiyor. Ama eğer iyi bir arabanız varsa, iyi bir eviniz varsa, bunlara odaklanmadan bunları sergileyebilirsiniz. Mesela köy çeşmesi buldum diye çeşme fotoğrafı olur, sağ kenarında arabanız olur. Ama bunlar, sizin doyurucu hayatınız ve eğlenceli kişiliğiniz kadar önemli değiller. Sosyal medyada ve ana akım basında çok güçlü bir linç feminizmi kültürü türedi. Son dönemde feministlerin, sol gericilerin ve botlarının cepleri de dolu bu heriflerin, ciddi miktarda bot da kullanıyorlar saldırısı ile, olayların iç yüzünü bilmeden atlayan dangalaklar, insanları hunharca linç ediyorlar. Buna, kendi mahallesinde duyar kasıp prim yapmak için her fırsatı değerlendiren ünlü “sanatçılar” ve televizyonda ağlak bir şekilde haber sunan kadın spikerler de katılıyorlar. Gelin son yıllarda gündem olan ve utanmaz bir gerçeklik çarpıtması ile piyasaya sürülen bazı olayları, Erlik’in bu konudaki videoları ile hatırlayalım. Ahmet Kural ve Sıla olayı, Ahmet Kural’ın linç edilmesi. Kadir Şeker olayı ve sosyal medya yargıçları Kadın cinayetleri ve kadın faşizmi Sosyal medya yargıçları ve Musa Orhan olayı Bir de tabii “eril düzene” saldırmak için psikopat katilden kahraman yaratmaya çalıştıkları, Nevin Yıldırım olayı var. Bugün modern teknoloji kurbanı gençlerini üzüp duran geç mesaj atma davranışını konuşacağız. Mesajlarıma geç cevap veriyor? Neden? Ne yapmalıyım? Bunları sorular üzerinden tartılacağım Sevgilim mesajlarıma geç cevap veriyor çok sinirleniyorum ne yapabilirim? Arkadaşlar sevgilimle mesajlaşıyoruz ama mesajlarıma geç cevap veriyor 3 dk 5 dk 15 dk 25 dk bile oluyor kaç kez söyledim etki etmiyor ne yapmam gerekiyor siz olsanız ne yapardınız kendimi önemsiz ve ciddiye alınmamış hissediyorum haksızmıyım siz ne düşünüyorsunuz ne yapmalıyım cevaplarınız için teşekkürler Bunu yazan kişinin sorusu sevgilisinin geç cevap vermesi değil zira sevgilisi geç cevap vermiyor. 25 dakikayı bırak bazen bir iki saat sonra cevap verir, neresi geç bunun? Bu şekilde sevgilim geç cevap veriyor diye soranlar, kendilerine güven problem yaşayan, terk edilme korkuları olan ve negatif duygulara aşırı yatkın insanlardır. Bu insanlar için küçük ve genellikle bir problem olmayan şeyler bile onların terk edilme, yalnız bırakılma korkularını tetikler. Bunu yazan erkeğin yapması gereken, kendisine böyle saçma şeyler sorduran zayıflıklarını düzeltmeye çalışmaktır. İzolasyon korkusunun temeli geçmişte terk edilmek ya da bunun korkusunu yaşamak olabilir. Terapi işe yarayacaktır ama terapisiz de ilk yapması gereken, burada mesajın geç gelmediğini anlamak. Tekrar edeyim, burada olduğu gibi, sevgilim geç mesaj atıyor sorularının önemli bir kısmında sevgili geç mesaj atmıyor, soruyu soran en ufak tetikleyicide korkularına kapılan biri. Aslında bunu yazan erkek ama bu kadınlarda daha yaygın olan bir problem. Muhtemelen sebebi de kadınların Beş büyük kişilik özelliğinden biri olan negative duygulara yatkınlık boyutunda erkeklere göre daha negative duygulara yatkın olmaları. Bir insan negative duygulara ne kadar yatkınsa, ufak tetikleyicilerden felaket senaryoları yaratmaya da o kadar yatkındır. Kadınlar neden negatif duygulara daha yatkınlar? Tam sebebi bilinmese de en mantıklı açıklaması, kadınların hamilelik ve bebek bakımı sorumlulukları nedeniyle, her şeyin en negatif sonucunu düşünmeye ve böylece en çok güvenlik önlemi almaya yatkın olmaları. Fakat işte türümüzün devamı için faydalı olan bu özellik, kadınların kişisel hayatlarında negatif sonuçlara neden olabiliyor. Kadınları neden anlattım? Sadece kadın okuyucular için değil, erkek okuyucular için de önemli olduğu için. Zira siz aslında geç cevap vermiyorsanız fakat sevgiliniz geç cevap veriyorsunuz diye trip atıyorsa, kızın kendine güven, özdeğer problemleri ile uğraşıyorsunuz. Gerçekten mesaj ve ilgi problemi ile değil. Her neyse. Negatif duygulara daha az yatkın olan insanlar, sevgilisi bir saat mesaj atmazsa işi var herhalde der ve işlerine bakarlar. Bu olayda genellikle pozitif nedenler ilk akıllarına gelen nedenlerdir. Negatif duygulara çok daha yatkın olan insanlar ise 10 dk geç cevap aldıklarında, “artık beni sevmiyor mu”, “ben yeterince sevilmiyor muyum” gibi şeyler düşünürler. Özellikle de geçmişte terk edilme, aldatılma travmaları varsa, negatif duygulara daha yatkın hale gelirler. Yukarıdaki durumdaki arkadaşlara vereceğim önemli tavsiyelerden biri de, bu negatif duygulara kapılarak hareket etmemeleri. Birçok kadın ve erkek, ilişkilerini ya da flörtlerini bu tür bir “geç mesaj yazıyorsun” çıkışması ile başlayan süreç sonucunda kaybediyorlar. Karşı taraf açısından baksanıza. Diyelim adam toplantıda ve mesaja cevap vermedi. Hatta toplantıda mesaja baktı yani görüldü attı. Duygusal olarak güçlü birinin, hayat boyu uzun süre birlikte olduğu insanların hepsi, ben mesaja bir saat, iki saat geç cevap veriyorsa bunun iş, arkadaşlarla buluşma, vs. nedeniyle olduğunu bilen ve hır çıkarmayan insanlardır. Neden? Zira bu olaydan kavga çıkaran insanların uzun süreli ilişkide karın ağrısı olduklarını bilirler ve bu insanları elerler. Siz de bu nedenle elenen insanlardan olmayın. Şimdi bir de şu örneğe bakalım Merhaba. Şu an flört ettiğim adamla bir arkadaş etkinliğinde tanıştık ama o hemen sonrasında uzak bir şehre yerleştiği için iletişimimiz uzak mesafeden oldu. 3 aydır görüşüyoruz ve ayda 1 kere buraya geldiğinde de buluştuk. Buluşmalar güzeldi ama benim sorunum şu Mesajlarıma çok geç cevap veriyor. Bazen birkaç saat sonra ve bazen ertesi gün cevap veriyor. Bir de çoğu zaman ben mesaj atıyorum. Bu iki insan sevgili değil ve tanıştıktan sonra 3 ay geçmesine ragmen hala sevgili değiller. Bu ayrı bir problem ama mesaj kısmına gelelim. Yeni tanıştığınız ve flört etmeye başladığınız kişi, size birkaç saat sonra cevap verebilir. Bu onun size karşı ilgisiz olduğunu göstermez. Sadece, hemen cevap veren kadar ilgili ya da boş değildir işi gücü olmaması anlamında. Fakat burada sıklıkla ertesi gün cevap alıyorsa, ilgi azlığı var demektir. Bu durumda yapmasi gereken şey, hatasından dönmek zira yaptığı hata ilginin daha da azalmasına neden oluyor. Nedir hatası? Aslında 2 hatası var ama mesajlaşma ile ilgili olandan başlayalım. Çoğu zaman ben mesaj atıyorum diyor. Aynı zamanda söylemese de, karşısındaki kendi mesajlarına geç dönerken, kendisi muhtemelen çok daha hızlı dönüyor. Kadınların bir tık daha fazla mesaj yazması normaldir ama sürekli mesajlaşmayı o başlatıyorsa, bunun nedeni bir önceki örnekte olduğu gibi korkudur, zayıflıktır. Karşısındaki bunu hisseder ve kimse korkularına yenilen, zayıf biri ile birlikte olmak istemez. Yapması gereken, onun her mesajına karşılık, maksimum 2 kere mesaj başlatmak. Eğer bir veya iki kere mesaj başlattı mı, karşısındaki başlatmadan mesaj atmamak. 2 taraf da yaklaşık olarak aynı oranda birbirinin peşinde koşmalı. Bir taraf diğerinin daha fazla peşinde koşuyorsa, bunun sebebi ya karşı tarafın o kadar da ilgili olmamasıdır ya da peşte daha fazla koşan tarafın karşı tarafa mesaj atma fırsatı vermeyecek şekilde aceleci olmasıdır ki bu da genellikle peşinde koşanı soğutur. Özellikle de peşinde koşulan taraf az çok tercih edilen biriyse. Mesajlaşmada eğer peşinden koştuğunu fark ediyorsanız, karşı tarafın daha çok mesajlaşma ihtimalini en çok arttıracak şey, karşı taraf ile aynı hızda, aynı aralıkta ve aynı uzunlukta mesajlaşmaktır. Burada yapması gereken, karşısındaki 1 gün sonra mesaj atıyorsa, ona 1 gün sonra cevap vermektir. Karşı taraf bir kere mesajlaşma başlatıyorsa, 2 kere mesaj başlatmaktır. Karşı taraf ne uzunlukta yazıyorsa o uzunlukta yazmaktır. Böylece hem ilgisi olan insanı az mesajla ilgisiz bırakmaz, hem ilginin yeşermesine izin verir hem de ilgisi zaten yeşermeyecek adama fazla duygusal yatırım yapmaz. Bu önemli zira siz birinin peşinde fazla koşarsanız, bu sizin fazlaca duygusal yatırım yapmanıza neden olur. İlişkilerin Temel Kuralı şudur Bir ilişkide daha güçlü olan taraf, diğerine daha az ihtiyaç duyan taraftır. Sorun şu ki peşinde koşmanızın nedeni daha fazla ihtiyaç duymak gibi dursa da aslında peşinde koşarak daha fazla ihtiyaç duyarsınız. Konumuzla alakalı olarak burada yaptığı ikinci hata, uzak mesafe ilişkisi. Günümüz teknolojisi maalesef bizi çevremizden, şehrimizden koparırken, uzakta insanlarla bağlantıyı arttırıyor. Çok küçük bir yerde, gerçekten karşı cins açısından çok fırsat olmayan bir yerde yaşamıyorsanız, uzak mesafe ilişkisi başlatmak kötü bir fikir. Yani eğer zaten bir ilişkiniz varsa ve bu bir nedenle uzak mesafe ilişkisine evrilmişse o anlaşılır ama henüz ilişki yok ve uzaktan ilişki başlatmak istiyor sanız o tür ilişkiler iyi ilişkiler değiller. Buluşmalar ve fiziksel bir bağ yerine, mesajlaşma / arama gibi daha az etkileşim olan ortamlarda yürüyorlar ve aranızda bir bağ kurulması ve bunun korunması çok zor. Şimdi bu konuştuklarımızdan sonra şunu yorumlayalım. Akşam mesaj yazdım instagramdan. Son seyehatinin nasıl geçtiğini sordum. Müthişti falan yazmış. Gülücük falan koymuş. Ben de sohbeti uzatmaya çalıştım sorular sordum. Mesajlarıma hep geç cevap verdi. 15 dk 20 dk 30 dk falan. Son mesajımı ise nerdeyse 10 saattir görmedi ya da görüldü olmadı cevap da yok. Benimle ilgilenmiyor değil mi? Şimdi daha önce konuştuğumuz gibi, 15 – 30 dk aralıklı mesaj burada normal. Aralarında bir ilişki yok. Ama, mesajını 10 saattir görmemesi mesela normal değil. Bu tür sorularda hemen hiç yazmasalar da, tüm mesajlaşmaları muhtemelen yazan başlatıyor. Sorusunun yani “benimle ilgilenmiyor değil mi” sorusunun cevabını ise şöyle bulabilir. O mesaj atmadan ona mesaj atmaz. Eğer mesaj atmazsa ilgilenmediğini anlar. Bir başka soru ki, mesaj konusunda çok sorulan bir soru Bir aydır ilişkiye doğru giden bir flörtüm var. Bir kere buluştuk çok ilgiliydi. Fakat mesajlarıma geç cevap veriyor. Yazıyorum 15 dk sonra cevap veriyor, geçenlerde bir iş için yardım ettim. Nasıl gitti dedim 5 saat sonra cevap verdi. Aradım mesela görüntülü konuşalım dedim, şu an işim var dedi. Sonra mesaj attı özür diledi. Bu tür saygısızlıklara gelemem dedim, kavga ettik. Şimdi bu ilişkiye doğru giden bir flörtüm var lafını her duyduğumda içimden “onun ilişkiye giden bir flörtün olduğundan haberi var mı” acep diyorum. 1 ayda sadece bir kere buluşulan flört ile nasıl ilişkiye gidiliyorsa. Bu laf “sevgili gibiyiz” lafına benziyor. Sevgili gibiyiz genellikle söyleyenin kendisini “sevgili gibi sandığı ama friendzone diyarında olduğu flörtlerdir. Birçok durumda flört bile değildir aslında. Neyse burada bir flört olduğunu varsayıyorum. Şimdi 15 – 30 dk mesaj normal dedik. 5 saat biraz geç olmuş ama sürekli değilse o da normal ki daha önce 15 dk yazdığına göre sürekli değil. Fakat daha önemlisi burada kız saygısız değil, erkek fazla alıngan ve kendi zayıflıklarına, korkularına kapılmaya başlamış. Arkadaşlar. Bir kişinin sizinle, sizin istediğiniz kadar ilgilenmemesi, saygısızlık değildir, ilgisizliktir. Kimsenin size ilgi borcu yok. Sonuçta erkeğin burada yaptığı muhtemel hata, mesajlaşmayı buluşmalar ayarlamak için kullanacağına, ilişki yürütme ortamı olarak kullanması. “Ama uzak mesafe” ise az önce dedim, o ilişkiyi başlatmasa daha iyi. Fakat yakın mesafe is eve ilişkiye gitmek istiyorsa, buluşma ayarlayacak. Erkek mesajlaşmayı ilişki yürütmek için kullanırsa ve buluşmaları ihmal ederse, o ilişkiler pek gelişemezler. Erkek genellikle mektup arkadaşına döner. Aynı zamanda eğer kızın başka alternatifleri varsa, buluşmaya odaklanan bu erkekleri çok kolay geçerler. Haftada bir veya 2 kere buluşmanız, hergün 1 saat mesajlaşmanızdan iyidir. Özetlersek, flörtüm / sevgilim mesajlarıma geç cevap veriyor diyorsanız ilk önce sorgulamanız gereken şey, kendinizin bir hata yapıyor olup olmadığınız Acaba mesajlarınıza gerçekten geç mi cevap veriyor yoksa siz negatif duygulara fazla hızlı kapılıp geç mi sanıyorsunuz? Acaba buluşma yerine, mesajla ilişkiye mi odaklandınız? Acaba sürekli siz mi mesaj başlatıyorsunuz? Eğer bunlar yoksa, karşınızda ilgisiz biri var demektir. Ya da yeterince ilgisi olmayan biri. Bu durumda bu kişiye mesajlarına daha sık cevap ver diyerek mesajlarınıza daha sık cevap verdiremezsiniz. Gerçekten işi gücü olan adama söylerseniz tamam ama ilgisi az ise bir işe yaramaz hatta ters teper. Yapabileceğiniz en iyi şey, onun mesaj başlatma sıklığını – mesaja cevap verme hızını, mesaj uzunluğunu geçmemektir. Biliyorum gerçi siz biliyor musunuz bilmiyorum, sürekli mesaj atma sebebiniz, mesaj atmazsanız kaçacağı, uzaklaşacağı korkusu. Ama gerçekte, bu korku ile sürekli mesaj atmanız, ilk mesajları hep sizin atmanız gibi hareketler, kendi kendini gerçekleştiren kehanet olarak korktuğunuz şeyin olmasını hızlandırır. Yapabileceğiniz en iyi şey, sizin de karşınızdaki için bir ödül olduğunun farkına varıp, sizin peşinizden en az sizin onun peşinden koştuğunuz kadar koşmayan insanlara kendinizi bir değeriniz yokmuş gibi yamamaya çalışmamaktır. 2 mesaj başlattınız ama o 3 gündür başlatmıyor mu? Düşünmeniz gereken şey, “benim peşimden koşmazsa, benim için çaba göstermezse, ben ona kendimi çabasız, uğraşsız vermem. Ben, benim için emek harcayan birine layığım, değersiz ve tercih edilmeyen bir insan gibi kendimi emek harcayarak yamaman gereken birine değil.” Ayrıldıktan haftalar hatta aylar sonra eski sevgilinizin Facebook fotoğraflarına ve statüsüne gizlice baktıysanız, bunun tamamen sizin suçunuz olmadığı gerçeği sizi rahatlatabilir. Bu yapmanızın bilimsel bir nedeni var. İlişkilerimize “bağımlıyız”. Yıllardır yapılan nörolojik araştırmalar, beyninizde aşık olmayla alakalı mekanizmaların, madde bağımlılığı ile alakalı mekanizmalar ile aynı olduklarını gösteriyor. Bilimadamlarına göre bunun nedeni, romantik aşkın bir duygu olmaktan çok motivaston ve ödül ile oluşan bir alışkanlık olması. Aşk hissi ile dopamin seli ortaya çıkıyor. Dopamin, beyne ödül geribeslemesi sinyalleyen bir nörotransmitter sinir hücrelerindeki bilgi akışını sağlayan küçük kimyasal iletken. Daha çok dopamin salgılandıkça, hedefimizin peşinde koşmak için daha çok motive oluyoruz. Concordia Üniversitesinde psikoloji profesörü olan Jim Pfaus şöyle açıklıyor “Aşk aslında cinsel arzu tarafından oluşturulan bir alışkanlık ve bu arzuyu ödüllendiriyor. Beyinde çalışma mekanizması, insanların madde bağımlısı haline gelmeleri ile aynı.” Aşka madde bağımlılığı gibi fiziksel bir bağımlılığımız olmasa da, aşk ve madde gibi arzularımızı motive edip ödüllendiren sinir sistemi mekanizmaları birbirlerine çok benziyorlar. “Bağımlılık”, ayrılık ile sona ermiyor. Journal of Neurophsiology’de 2010 yılında yayınlanan bir araştırma, bu benzerliği bir ileri seviyeye taşıyor Ayrılık sonrasında beynimizde olanlar, “bağımlılık” özellikleri gösteriyorlar. Araştırmacılar, zor bir ayrılık sürecinden geçen küçük bir üniversite öğrencisi grubunu gözlemlemişler. Tüm denekler, zamanlarının %85’ini hala eski sevgililerini ya da flörtlerini düşünerek geçirdiklerini itiraf etmişler. Araştırmacılar deneklere eski sevgililerinin fotoğraflarını gösterdikten sonra deneklerin beyin MR’larını çekmişler. Bu beyin MR’ları, deneklerin şiddetli arzu ve bağımlılık ile ilgili korteks altı alanlarında sinirsel aktiviteler olduğunu göstermiş. Araştırmacılardan biri, öğrencilerin “ödülleri” olan sevgilileri çoktan hayatlarından çıkmış olsa da, “orta beyindeki ödül sistemleri açısından, bu insanlar hala aşıklar” sonucuna varmış. İlişkimizin artık bittiğini anlasak da, ödül sistemimiz hala eski sevgilimizin dönmesini ve bizi yeniden mutlu etmesini bekliyor. Yardımların için teşekkürler Mark Zuckerberg Eski sevgilimizin kişisel hayatları birkaç tıklama uzağımızdayken, onları unutmak hiç de kolay değil. Sosyal medya, şiddetli isteklerimizi tatmin etmek için kolay bir ulaşım aracı sağlıyorlar. Western Ontario Üniversitesinde hazırlanan bir master tezi, Facebook’un ayrılıklar üzerindeki etkisini araştırıyor ve hiç de şaşırtıcı olmayan bir sonuca varıyor Sosyal medya platformları, eski sevgililerimizin hayatlarını gözlemlemek ve izlemek için popüler bir araç sağlıyor. Ama şöyle bir problem var Şiddetli isteklerinizi sürekli tatmin etmeniz, onlardan kurtulmanızı neredeyse imkansız hale getiriyor. Growing Self Counseling and Life Coaching’in klinik direktörü Lisa Bobby, New York dergisine bunun kısmen biyolojik olduğunu söylüyor “Eski sevgilinizle herhangi bir bağlantınızın olması, örneğin bir fotoğrafını görmeniz ya da bir mesajını okumanız, sizde endorphin kişinin daha mutlu olmasına ve yaşadığı hayattan daha fazla keyif almasına yardımcı olan ve beyinde salgılanan bir hormon seli yaratıyor”. Londra Burnel Üniversitesi’nden psikolog Tara Marshall, araştırmasında benzer bir sonuca ulaşıyor. Mic’e verdiği röportajda Marshall şöyle diyor “eski sevgiliyi sürekli olarak Facebook’ta izlemek, kişiyi bir bataklığa saplıyor ve kişinin eski sevgilisini kafasından atamamasına neden oluyor”. Eski sevgilinize odaklanarak, onu unutma kabiliyetinizi bastırıyorsunuz. Bağımlılık aşırı uca kaydığında, insanlar bazen “ekskolik” eskikolik olabiliyorlar. Bobby New York’a şöyle diyor “Ekskolik acı çekmiyor, takıntılı özlemin arafında hapsoluyor. Bu nedenle de ayrılık sonrası bir ekskolik konsantre olmakta sorun yaşıyor, depresif bir ruh halinde oluyor, aktivitelere ilgisini kaybediyor, iş üretkenliğini kaybediyor ve arkadaşlıkları geriliyor.” Kişi sadece ilişkisini kaybetmenin arkasından yas tutmuyor, acı ve takıntının kişisel ve sosyal hayatını ele geçirmesine de izin veriyor. Bağımlılıktan kurtulma zamanı Hepimiz ekskolik değiliz, ama eski sevgilimizi stalklamayı gizlice takip etmeyi sınırlandırmak hepimiz için faydalı olacaktır. Eski sevgilinizi Facebook’ta arkadaşlıktan çıkarmak bir çözüm. Ya da kendinizi tutamayarak eski sevgilinizi ne sıklıkta takip ettiğiniz konusunda bir ekskolik günlüğü tutup, eskiyi takip etmeme hedefinizin takibini yapabilirsiniz. Ya da kendinize daha başka bir sosyal medya hedefi bulun Muhtemelen takıntılı bir şekilde yemek p*rno bir dizi ismi izlemek, eski sevgilinizi takıntılı olarak takip etmekten duygusal olarak daha az yıkıcı olacaktır. Sonuçta bir tanenizin artık hayatınızda olmadığını, bir gecede kabul edemeyeceksiniz ve onu gizlice takip etme isteğini bir gecede bitiremeyeceksiniz. Aile, arkadaşlar, Ben and Jerry’s ve Netflix gibi destek sistemleri zaten bunun için var. Çeviri Science Shows Why You Can’t Stop Facebook Stalking Your Ex Amerikalı altın madalyalı sporcu Simone Biles, müsabakada bir hareketi yanlış yaptıktan sonra hemen toparlanıp elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışmak yerine, oracıkta havlu attı ve takımı da Rusya’ya yenildi. Önce sağlık sorunu dediler ama sonra kendisi çıkıp “ruhsal problemlerin var, sadece yapasım gelmedi” gibi bir şeyler zırvaladı ve şunları ekledi “Kendime eskisi kadar güvenmiyorum. Belki de yaşlanma. Bazı günler herkes hakkınızda tweet atıyor ve dünyanın tüm ağırlığı üstünüze çöküyor. Biz sadece sporcu değil insanız ve bazen geri adım atmanız gerekir.” Olimpiyatlara çıkan elit bir sporcu olarak profesyonel olarak işin, baskı altında en iyi performansı göstermek, sonuna kadar mücadele etmek ama sen sosyal medyadaki 99%u saçma sapan insanların tweetleri ile sarsılabiliyorsun? Bravo. Biles sanki birden bire altın madalya kazanmaktan sıkılmış da sosyal medyada sempati toplayıp dopamin kazanmaya çalışıyor gibi. Bu olayın hemen ardından medya ve sosyal medya, Biles’a destek mesajları ile doldu. Aman çok üstüne gitmeyin gibi hadi bir dereceye kadar anlaşılır mesajlar tamam da, bu yaptığını “cesaret” olarak kutlayan mesajlar dolmaya başladı. İçinden gelmediği için takım arkadaşlarını yarı yolda bırakıp Rus ekibin altına atmak cesur ve saygı duyulası bir hareketmiş. İlham verici bir hareketmiş! Arkadaşlarını yarı yolda bırakıp sonra içimden gelmedi tadında açıklamalar yapmaya cesaret denmez, korkaklık denir. Bu insanların profesyonel olarak eğitimini aldıkları ve sorumlulukları olan tek şey orada baskı altında bile olsa eğilip bükülmeden mücadele etmek ve onu yapamadıklarında ise cesur ve ilham verici oluyorlar! Yeni dünyanın yeni normallerinden biri de sanırım pes etmeyi cesaret olarak tanımlamak. Kişisel sorumluluğu, “ama duygular” duyarı ile reddetmek. Öyle bir sosyal mühendislik çağında yaşıyoruz ki, her şey tersi ile tanımlanmaya başladı. Korkaklık cesaret, duygusal zayıflık güç, fikirler gerçek, gerçekler nefret, gericilik ilericilik, erkekler kadın, kadınlar erkek, vs. En ufak zorluk gördüğümüzde etrafa duygusal zayıflık kusmak cesaret olarak tanımlanıyor. Zorluk karşısında duygusal gücünü ve soğukkanlılığını korumak ise biliyorsunuz muhtemelen toksik maskülenite 🙂 Cesaret, zorluk karşısında, baskı karşısında pes etmeyi reddetmektir. Bir kere yanlış yaptın diye ağlayarak havlu atmak cesaret değildir. Hayat zor, hayat mücadele gerektiriyor ve kolay değil. İnsanları hayata hazırlamanın yolu onlara gerçekten cesur olmaları konusunda yol göstermek, zayıflığı cesaret ve ilham verici bir şey olarak satmak değil. Ruhsal bozuklukların olmadığını iddia etmiyorum. Sorun birçok insanın ruhsal bozukluğu, kendi zayıf hayatta kalma mekanizmalarına, dürtülerini kontrol edecek güçte olmamalarına kılıf olarak kullanmaya başlamaları. Daha doğrusu bu konularda güçlenmek yerine, ruhsal bir problemim var diye herhangi bir klinik tanı almadan havlu atmaları. Ama asıl sorun, bunun teşvik edilmesi. Erkek adam sosyal medya hesaplarına birçok takipçi mesaj atıyor ve bu mesajların önemli bir kısmı öfke yemi outrage bait sayılabilecek paylaşımlarla ilgili “ olmayan, 20 bin kazanmayan, ateş osurmayan kendine erkek demesin bir zahmet.” “Hamile kalıp terk edilirseniz size direkt nikah basıp çocuğunuza kendisi babasıymış gibi babalık yapacak bir en yakın arkadaş edinmiş olun.” “Bu dünyaya bir toksik maskülen birey daha getirmek istemiyorum. O nedenle ya kız olur ya da kürtaj.” “İlim Adamı Cermet Meyhan, cavid19 hastalarını toplama kamplarına atalım dedi.” vs … vs … Arkadaşlar, bunlar öfke yemi. Öfke yemi, sosyal medya şirketlerinin, reklamcıların, geleneksel basının ve giderek artan oranda bireylerin sosyal medya hesaplarında aksiyon yaratmak için kullandıkları bir strateji. Bu insanlar ve şirketler, öfke çekeceğini bildikleri sosyal medya materyalleri yaratıyorlar ve bunlar ile tıklama, paylaşım ve hesap etkileşimi çekmeye çalışıyorlar. Sosyal medya tamamen tıklama, yorum, paylaşım ve beğeni ile ilgili. Sosyal medyada girilen bir postanın görünürlüğü, bunların artışı ile doğru orantılı. Zira sosyal medya algoritmaları, insanları sosyal medya platformuna çekmek, orada tutmak ve böylece mümkün olduğu kadar çok reklam göstermek için, çok etkileşimli entarileri öne çıkarıyor. Fakat insanlar tıklama yemi click bait stratejilerine karşı bağışıklık geliştiriyorlar ya da sosyal medya belli bir stratejiyi takip eden girişlerle o kadar kirleniyor ki, bu strateji firmalara zarar vermeye başlıyor zira kullanıcılar bunlardan bıktığı için sosyal medya sitelerinden soğuyabiliyorlar. Örneğin yakın zamana kadar “Bob bokunda boncuk buldu ama sonra olanları asla tahmin edemezsiniz …” tadında yemlerle doluydu. Bunlar merak yemi curiosity bait idi ve ortamı o kadar kirlettiler ki 2016 yılı civarında Facebook’un bunlara karşı savaş açması ile ortadan kaybolmaya başladılar. Bu tarihten sonra ise firmaların geliştirdiği yeni yöntem öfke yemi oldu. Öfke yemi de “bak sen şu utanmazlara, ne saçmalıyorlar”, “abi çok öfkelendim, bunlar iyice azıttı” diye binlerce kez paylaşılıyor ve daha çok reaksiyon = daha fazla etkileşim = daha fazla tıklama = daha fazla reklam geliri. Bu yöntemi bireyler de hesaplarına ilgi çekmek için kullanmaya başladılar. Yukarıdaki örneklerin çoğu da zaten bireylerin yaptığı şeyler. Bizim hesaplara hergün “Eüzibillah Din elden gitti ağam, kızlar azdı” tandanslı mesajlar atan arkadaşların çoğunun sinirlendiğini görüyorum. Mesela hatunların en çok öfke yemi yarattığı giriş olan “ olmayan, 20 bin kazanmayan, ateş osurmayan kendine erkek demesin bir zahmet.” gibi bir şeyi gönderip, “abi şuna bak ya, çıldıracağım” gibi şeyler söylüyorlar. Halbuki, bu hatun öfke yemi atıyor. Maalesef birçok erkek de yiyor. Şimdi ben de twitter’da öfke yemi kassam “Sport Illustrated modeli gibi olmayan, erkeği eve geldiğinde çayını hazır tutmayan, eğilip ayaklarını yıkamayan kendine kadınım demesin”, “Erkeğinin getirdiği ikinci sevgili ile arkadaş olamayan sevgiliyi terk edin” yazabilirim. Bununla iyi etkileşim de çekebilirim ama sizce burada aradığım kadın ile ilgili kriterleri mi yazıyorum? Tabii ki hayır ve hemen hepiniz bunun farkına varabilirsiniz. Peki birçok arkadaş, BMW ile gezen atletik erkek nüfusunun %50 değil % bile olmadığı barizken kızların bunları yazmasına “ha tabii güzelim, hayaller Beverly Hills, gerçekler Seyrantepe” diyemiyorlar? Bunun nedeni kısmen kadınları ve kapasitelerini kafalarında büyütmekten olabilir. Yani kadınları saf, duru kraliçeler olarak büyütmekten, şeytani kraliçeler olarak büyütmeye evriliyorlar ama ikisinde de kadınları kapasitelerinin çok üstünde büyütüyorlar. Yanlış anlamayın, böyle şeyleri bizimle paylaşmaya devam edin. Zira biz bunların altına bir iki şey yazıp gelen etkileşimden nemalanıyoruz. Ama bu tip girişleri zerre ciddiye almıyoruz. Siz de ciddiye almayın, öfkelenmeyin, çıldırmayın. Ben bireysel olarak sosyal medya kullanmıyorum ama kullansam da bunların altına öfke ile bir şeyler yazmazdım. Size de aynı şeyi tavsiye ederim. Sosyal medya ve özellikle Twitter, algoritma olarak negatif duyguları körükleme üzerine kurulu. 1980’lerde Twitter olsaydı muhtemelen Sovyetler yarın kafamızda nükleer bomba patlatacak korkusu ile yaşardık ve bu korku o günlerde vardı ama herhalde sosyal medya olsaydı insanların hayatını 1000 kat etkilerdi. Korkarım 2020’ye kadar çöküşte olan geleneksel medya da korku yemini keşfetti ve bunun büyük bir yığın üzerinde çok iyi çalıştığını gördü. Bundan sonra her şeyi olduğunun 100 katı yoğunlukta yaşayacağız gibi görünüyor. Fakat siz kendiniz için bir iyilik yapın. Ya sosyal medyadan uzak durun ya da sosyal medyada durduğunuz süreyi azaltın. Ama sizde korku, öfke, kaygı, vs. oluşturan girişlerin tuzak olduğunun, yem olduğunun ve sizi manipüle etmek için yaratıldıklarının bilincinde olun. Merhaba millet. Ben Mr. Deer. Bu sefer konumuz karantina da disiplin. Pandemi sürecinde evde çok fazla vakit geçiriyoruz ve sosyal enerjimiz bir hayli düştü. Yalnız hissediyoruz, kayıplar veriyoruz, partnerlerimizden ve arkadaşlarımızdan uzağız. Bu süreçte disiplinli olmanın ne kadar zor olduğunun farkındayım ve sizlere disiplininizi koruyabilmeniz için bazı önerilerden bulunacağım. Bunlar uygulaması nispeten kolay ama hayatınızı yüksek ölçüde olumlu etkileyecek öneriler. Umarım bu süreci bir gün geride bırakıp Sokakta, AVM de, Gece kulüplerinde, Barlarda yeni insanlarla tanışmaya devam edebiliriz. Sağlıklı ve disiplinli günler diliyorum dostlarım hepimize, İYİ SEYİRLER! Diğer postlarım ve yazılarım için tıklayınız. Merhaba Mahmut Abi ve Değerli Blog sakinleri, Ben Mr. Deer. Yeni bir psikoloji konusu ile karşınızdayım. Başarıya giden yolda kendi kendimizi engellediğimiz iki düşünce ögesinden bahsettim ”Bahaneler ve Kısıtlı İnançlar”. Sonrasında potansiyel imkanlarımızı kullanmaktan söz ettim. Bahaneler, Konfor alanından çıkmadığımız zamanlarda kendimizi rahatlatmak için ortaya koyduğumuz sahte nedenler/sebepler dir. Eğer başarıya ulaşmak istiyorsak bahaneleri bir kenara koymalı ve kendimizi zorlamalıyız. Ama bu noktada seçimlerimizi yanlış yaptıysak eğer kendimizi boş yere yıpratmış oluruz. Kendimize bir makine gibi bakarak kör bir şekilde zorlamamalıyız kendimize karşı merhametli olmalıyız. Sorunun kaynağına inmeli ve nerede yanlış olduğunu tahlil etmeliyiz. Kısıtlı İnançlar, bahanelerin ikiz kardeşi gibidir. Çoğu zaman bahaneler ve kısıtlı inançlar tanımsal olarak karıştırılırlar. Kısıtlı inançlar, bizim mevcut potansiyellerimizi kullanmamızı kendi kendimize engellememizi sağlayan düşüncelerdir. Daha anlaşılır olması için sizlere şöyle bir soru yönelteyim; hayatınız boyunca hiç daha önce tecrübe etmediğiniz bir işe başlamadan önce sonun olumsuz sonuçlanacağının tahmininde bulunup, o işten vazgeçtiğiniz oldu mu. Sorun şu ki daha önce tecrübe etmediğimiz bir işe başlamadan sonun nasıl sonuçlanacağını tahmin edebilmemiz zordur ve çoğu zaman fırsatları kaçırmamıza sebebiyet verirler. Örneğin çok kez duyduğum şeylerden bir kaç tanesi; ”benim boyum kısa, zengin değilim, yakışıklı değilim bu yüzden kadınlarla başarılı olamam” ya da ”tanımadığım bir kadına yaklaşmam beni sapık olarak gösterebilir”. Bu vermiş olduğum örnekler size tanıdık gelmiştir. Daha önce hiç önce hiç kadınlara yaklaşmamışsan ne tepki alacağını nereden bilebilirsin ki. Daha fazla örnekten videoda bahsettim. Kendimize şunu soralım ”elimizdeki kaynakları doğru kullanabiliyor muyuz”. Aslında hayatımızdaki bir çok problemi basitçe çözebilecekken çoğu zaman o kadar fazla mükemmel yapmaya odaklanıyoruz ki en basit temelleri bile atma fırsatlarını kaçırabiliyoruz. Bununla alakalı örnekleri videoda detaylıca inceledim. Üst tarafta ufak bir bilgilendirme yapmaya çalıştım konu ile alakalı, umarım videoyu beğenirsiniz. İyi seyirler. Youtube’tan ibretlik bir evlilik hikayesi geliyor. Biraz uzun bir video ama vakti olan sonuna kadar izlesin, yalnızlığına şükretsin, bu siteyi kuran Mahmut Abi adına bir türbe kurup çaput bağlasın, adaklar adasın. Kadının yüzü zaten “benimle evlenme” diye bağırıyor da, evliliğin erkek için nasıl bir ızdırap olduğunu aşağıdaki cümleler özetliyor resmen. Parantez içleri benim yorumlar. “Rock barda tanıştık, Mustafa benim sevgilimle olan fotolarımı çekti.” Meriç detected Sunucu “Hala aşığım diyebiliyor musunuz?” Mustafa “Evet” Tuğçe “Hayır” Tabii devamında gülüyor ama kesin şakaya vurmak için demiştir, kesiiiin “Evlenmeden önce 5 sene aynı evde yaşadık” Tomassi’nin 4 Numaralı Demirden Kanunu Evli olmadığın ya da 6 ay içinde evlenmeyi planlamadığın bir kadınla ASLA aynı evde yaşama. “Biz sürekli boşanıyoruz, canım boşanmak istiyor bazen. Birden soğuyorum. Sevgiliyken de kendi kendime ayrılıyordum çoğunlukla.” Sunucu “Bu ilişkinin aşık olunan tarafı sen misin?” Tuğçe “Evet.” Hadi canım çok şaşırdım! “Mustafa yapmak istediği bir şeyi ben de yapmak istersem olur, ben istemezsem burnundan getiririm o yaptığım aktiviteyi.” Sunucu “Sence de biraz bencil değil misin?” Tuğçe “Ama ben mutlu olunca o da mutlu oluyor.” Ya da tartışma çıkmasın diye mutluymuş gibi yapıyor. Sunucudan ibretlik tespit “Ben soruları hep “siz” diye soruyorum ama cevaplar Tuğçe’den ben diye geliyor.” Hımm niye acaba? “Mustafa bu hafta sonu evde temizlik yaptı, yerleri sildi. Silerken de söylendi, ben yere kahve dökmüştüm. Ama olabilir tabii.” Sunucudan bomba yorum “Mustafa bak kölelik bitti biliyorsun değil mi?” Sunucu “Peki döktüğün kahveyi sen niye temizlemedin?” Tuğçe “Çünkü o temizleyecekti nasılsa.” Aahahahaha “Mustafa’nın benimle konsere gelecek parası yoktu, ben de onun arkadaşıyla gittim. İlişkimiz daha yeni başlamıştı, niye bilet alayım? Kendi alsın.” Tam tersi durumda Mustafa cimri öküzün teki olmayacaksa alma tabii. En bomba kısım geliyor “Mustafa ile ilk tanıştığımızda buna kim bakar ya dedim? Sonra yazışmaya başladık, birbirimize yürüyoruz. Bir ara Mustafa sessiz kaldı. Bu kim oluyor da bana sessiz kalıyor bana aşık olması lazım dedim. Böyle olunca sinirlendim, dikkatimi çekti.” Mustafa hayatında ilk ve muhtemelen son kez kırmızı hapı kullanma hakkını orada bitirmiş. Sunucu “Mustafa ile öpüşürken de dominant mısın? Yani şimdi öp, şimdi dur vs diyor musun?” Tuğçe “Evet.” Tuvalete de izinle gitmiyordur inşallah Mustafa “Tuğçe’nin sevmediğim pek bir huyu yok. Sadece bazen zorla çamaşır katlatıyor.” Ya da burada söylersem eve gidince can güvenliğim tehlikede olur. “Bazen ben Mustafa’nın ağzına vuruyorum, o da bana vuruyor.” Sunucu “Bu normal bir tepki değil mi?” Tuğçe “Olmaz ki ama kadına vurulmaz.” Ama kadın ağzımıza sıçabilir çünkü o bir kadın. Sunucu “Birbirinizi arzular mısınız?” Tuğçe “Ne konu bakımından?” Cevap soruda gizli. “Ben kimseyi arzulayamıyorum, fotoğraflarda kaslı bir erkek görürsem belki.” Meali Adam o kadar beta ki maskülen erkek nedir unuttum amk. “Mustafa’ya sırtımı kaşı diyorum ama o arada başka bir şey de yapmaya çalışıyor. Terbiyesizlik.” Devamında gülerek olayı yumuşatma çabası. Tabi lan insan karısına öyle şeyler düşünür mü terbiyesiz?!! Sunucudan son noktayı koyan tespit “Yalnızlık şu durumdan daha kötü değil.”
31 Temmuz 2010 2003 '' yılkı atı Yasaklı abi ben şarapla dağıtıyom kafayı 31 Temmuz 2010 2031 '' yılkı atı Yasaklı hatta şarapla kafa dağılınca bütün kızlar benden hoşlanıyormuş gibi geliyo güzel oluyo 31 Temmuz 2010 2052 mehmet_2026 Müsteşar Yardımcısı yılkı atı beni güldürdün yaa abi bi kız gelip senden hoşlanıyorum seni seviyorum diyene kadar anlaşılmaz hiç bi zaman anlayamassın 31 Temmuz 2010 2100 şehzade_41 Şef arkadaşım bunlar cins cins olurlar,şöyle ki;* kimisi konuşurken gözünü senden alamaz,durmadan gülümser,bunlar genelde de şıp sevdi olurlar zaten.*kimisi hoşlandığı kişi yaklaştıkça ondan kaçar,uzaklaştıkça yaklaşır,ben zor kızım ayağına yatmaya çalışır ama sen yaklaşmazsan bu sefer o sana yaklaşmaya bu iki türüne rastladım,kimbilir kaç tür var daha.... 01 Ağustos 2010 2103 mervek Şef kalabalık ortamda varlığını farkettiğini gösteriyorsa bakışlarıyla konusur bakışlarını okumalısın yakın davranır hoşlandığı kişiye ve kendine özen gösterir gibi gibi 19 Ağustos 2011 1949 hapşuu=ezberbozan20 Müsteşar boşver anlama 19 Ağustos 2011 2135 Genel Müdür telefon numarasını verdiyse hoşlanıyordur ; 19 Ağustos 2011 2203 -gizem- Müsteşar Yardımcısı adaşım gizeme katılıyorum 19 Ağustos 2011 2204 Genel Müdür işte adaşım yaa aklın yolu bir ; 19 Ağustos 2011 2354 burcuburcuburcu Müsteşar herkes espiri yaptığında gülüyor sen yaptığında gülmüyorsa ,gözlerini kaçırıveriyorsa , sen yokmuşsun gibi davranıyorsa ortamda, hoşlanıyordur. ya da Sana gülümsüyorsa, bir tek senin espirilerine gülüyorsa,o zamanda zor 19 Ağustos 2011 2356 bulut duman Müsteşar hacı bırak böyle işlere kafa yorma valla çok derin bi konu hepimizi boğar yine de doymaz ppama seninle konuşurken saçlarını da oynaması iyiye işarettir ; 19 Ağustos 2011 2357 06yesim06 Daire Başkanı ya saçlar topluysa nolacak 20 Ağustos 2011 0000 konyali_4200 Başbakan Müsteşarı saçlarını dağıtıyorsa senden hoşlanıyordur 20 Ağustos 2011 0001 burcuburcuburcu Müsteşar Rüzgarlara da bırakmalı ama P 20 Ağustos 2011 0004 Genel Müdür cesaretin toplayıp benden hoşlanıyor musun dediğin de evet diyorsa kesin hoşlanıyordur 20 Ağustos 2011 0007 karamizah_07 Müsteşar Gözlerinden anlamıyorsan hiç şansını deneme 20 Ağustos 2011 0012 Genel Müdür bende bunu anlamam deneyince ne kaybedersin ki hep bi acaba mı demekten iyidir dene kesin dene şansını bak valla ciddyim ne kaybedersin??? 20 Ağustos 2011 0014 kardelenbaşarmak Yasaklı git açık açık de ki niyetim ciddi tabi ciddiyse senden hoşlanıyorum kız sana süre veriyorsa ya da yumuşakça hayır diyorsa hoşlanıyordur 20 Ağustos 2011 0015 bulut duman Müsteşar saçlarını hiç mi açmayacak bu kız illa açar illa açık verir hehehe ; 20 Ağustos 2011 0017 the_gkhn31 Aday Memur Ya tanımadığın bir insana nasıl niyetim ciddi diyebilirsin ki ??? Toplam 106 mesaj
cinsiyet değiştirme ameliyatı fiyatlarından konu açmaktır. bangkok'un içinden mi misin diye sormak. kırmızı ışıkta burnunu karıştırıyorsa erkektir. bkz erojen bölgeye doğru yapılan cüccük hareketi yaparak test cinsiyetini ele verecektir. *adem elması olup olmadığına bir bakınolmadı havva armudu, habil karpuzu, kabil kavunu bkz daha gider bu gibi seçenekleri de deneyebilirsiniz.bkz böyle saça böyle tarak altı kesik sandalyeye pelerin gibi birşeyle oturtup billur var mı yok mu kontrol edin. papa seçiminde işe yaradığını duymuştum bence günlük hayatta da uygulanabilir* bir erkeğin erkek olduğunu anlama yöntemleri olarak değiştirilmesi gereken başlıktır. sadece erkeklerin anlayabildiği cumartesi olayından bahsedin eğer biliyorsa sapına kadar erkektir hatta öyle böyle değil taşaklı bir ablamızdır, yani ben bile o olayı bilmiyorum siz düşünün. açıp bakın işte ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.
Gerçek hayatta olur. Çiftin ilişkileri normaldir, adam kıskançlık için sebep göstermiyor, kız kanepede oturuyor, sosyal ağlardaki sayfalarına göz atıyor ve erkek arkadaşının başka bir kızın fotoğrafını beğendiğini bir tane bir tane bu bazen insanı kıskandırmak ya da kendine güvenmemek için yeterlidir, bu da çoğu zaman büyük kaygılara neden olur. Her şey yolunda mı? Buna üzülmeli miyim? Hatta bu kızı Instagram'da nasıl buldu ve nasıl buldu? daha fazlasını mı takip ediyor? Bunun gibi sorular onu rahatsız bir psikoterapist olan Dr. Jenn Mann, bunun ne anlama gelebileceği ve benzer bir durumda ne yapılması gerektiği hakkında masum olduğundaSuçluluk kanıtıPanik yapmayınHerkes yapıyorHer şey kötüyse ne yapmalıÇatışmaUzun yıllara dayanan tecrübesi, çiftlerdeki en fazla sayıda inatçı çatışmanın sosyal ağlarla ilişkili olduğunu göstermektedir. Bu konudaki deneyimler çoğunlukla kadınlar tarafından gösterilmektedir. Bu tür sorunları olan erkekler çok daha az yardım ararlar. Elbette kimin abone olduğuna, kimin yorum yaptığına veya partneri tarafından kimin “beğenildiğine” dikkat etmeyen kadınlar da var. Ama onlar daha çok istisna. Ve bu durumda, rastgele, ulaşılamaz bir süper model değil, tanıdık bir kızın çoğu zaman ilgi konusu haline geldiği gerçeği göz önüne alındığında, bu çoğu durumda soru ve sorunlara neden Mann'a göre, çoğu insanın görsel yaratıklar olduğunu, gördüklerinin onlar için önemli olduğunu göz önünde bulundurmalısınız. Herkes çekici insanlara bakmayı sever. Ve bir ilişki içinde ve mutlu olsanız bile, bu estetik açıdan hoş görüntüleri takdir etme yeteneğinizi kaybettiğiniz anlamına gelmez. Ancak, hayranlık ve artan ilgi arasında bir fark Mann, uzun yıllara dayanan klinik deneyimine dayanarak, diğer kızların fotoğraflarını “beğen” olan iki tür erkek belirledi. İlk kategoride, masum olanı, ikinci kategoride – suçluyu ifade masum olduğundaBu adamlar çeşitli nedenlerle diğer kızların fotoğraflarını beğenebilir. Belki sevimli olmaya çalışıyor ya da sadece fotoğrafı beğendi, örneğin, bu tür bir figürden etkileniyor. Masumiyetinin lehinde, gerçekten hiçbir şey düşünmemesi ve beslemesinde titreyen şeylerin çoğunu sevmesi. Belki önceki kız arkadaşının sosyal medyada ne yaptığı umurunda değildi. Sevdiği kızın çekici ve seksi olduğunu düşünse bile şu anki ilişkisini asla riske atmazdı. Böyle bir adam davranışlarını niyetlerine göre değerlendirir ve başkaları tarafından nasıl algılanabileceğini veya partnerinin nasıl hissedebileceğini düşünmez. Bu olaydan önce sosyal ağlarda birbirinizin davranışlarını ve sizi rahatsız edebilecek şeyleri hiç tartışmadıysanız, düşüncelerinizi okumaya başlaması için ona kanıtıSuçlu adam, büyük olasılıkla, “canlı yem için balık tutmak” ile meşgul. Suçu, kendisini ilgilendiren bir kadına mesaj göndererek “beğenilerini” kullanmasıdır. Onların yardımıyla ona iltifat etmeye ve dikkatini çekmeye çalışır. Genellikle bu tür erkekler aktiftir ve çok sayıda fotoğrafı işaretler. Ayrıca çok sayıda yorum bırakma eğilimindedirler. Bu davranış genellikle etkin özel mesajlaşmaya yapmayınEndişelenmek için bir nedeniniz olmayabilir. Belki erkek arkadaşın bikinili bir kızın fotoğrafına 30 saniye bakmıştır, hatta belki bir ekran görüntüsü alıp arkadaşlarıyla harika bir fotoğraf paylaşmak için bir grup sohbetine göndermiştir. Ancak, diğerlerinin arasında bu resmi kaydırmış ve haber akışındaki her fotoğrafta yaptığı gibi dalgınlıkla “beğen”i tıklamış olması daha olasıdır. Bu konuyu tartışmadı , ona çıkma teklif etmedi, o ürkütücü yorumculardan biri değildi ve kesinlikle onunla uğraşmadı. Karara göre erkek arkadaşın masum. Kıskançlık zaman zaman hepimizin yakalandığı bir hastalık ama yapma onun gerçekten kimi sevdiğini yıl önce Instagram'da bu kadar kullanıcı yokken böyle bir olay olsaydı erkek arkadaşınıza kimleri takip ettiğini ve nelerden hoşlandığını sorgulattırabilirsiniz. O zamanlar çoğunluk 10 beğeni almakta zorlanıyordu ve insanlar değerlendirmelerinde ve tercihlerinde daha seçiciydi. Bugün, kelimenin tam anlamıyla herkes sosyal medyada. Bazı kullanıcılar, sahildeki eski bir sınıf arkadaşının bu fotoğrafının bir “beğenmeyi” hak edip etmediğini analiz etmeden haber akışlarını kaydırıyor ve çıkan her şeyi yapıyorKızın kendisinin Instagram'da fitness yapan yakışıklı bir adamın veya en azından bir ünlünün hesabını görüntülemediğini hayal etmek zor. Hepimiz sıradan insanlarız ve herkes güzel, seksi insanlara bakmayı sever. Birinin fotoğrafını takdir edebilir ve hatta bu kişiyi zihinsel olarak dileyebilirsiniz, ancak sadakatin kendini gösterdiği yer burasıdır. Erkeğinize güveniyorsanız, endişelenmenize gerek gerçekçi bir durum düşünürsek, muhtemelen abonelikler arasında çok sayıda adamınız var. Çoğu kızlar gibi baştan çıkarıcı selfieler çekmese de, muhtemelen zaman zaman fotoğraflarını beğeniyorsunuzdur. Erkek arkadaşınızın gönderilerinize sürekli yorum yapan birini kıskandığını fark ettiniz mi? Ama siz kendiniz, büyük olasılıkla, her şeyin zararsız olduğunu düşünüyorsunuz. Bu nedenle, partnerinizin davranışının ilişkiniz için bir sorun haline geldiğini düşünüyorsanız, önce sosyal ağlardaki davranışlarınızı ve gerçekten o kadar farklı olup olmadığınızı şey kötüyse ne yapmalıHer durumda, birbirinizin davranışı konusunu sosyal ağlarda tartışmalısınız. Bu tür tartışmalar modern ilişkilerin önemli bir parçasıdır. Patolojik kıskançlık belirtileriniz varsa veya eşinizi internette takip etmek için çok zaman harcıyorsanız, bu konuşmaya başlamadan önce bir psikologla birkaç istişare ziyaret etmelisiniz. Çoğunluktaysanız ve kabul edilebilir davranış sınırları hakkında kesin bir fikriniz varsa, ileride birçok sorunla karşılaşmamak için düşüncelerinizi otomatik olarak “beğenenler”, sosyal ağlarda davranışlarını değiştirme teklifinin özgürlüğü kontrol etme veya kısıtlama girişimi olacağından korkarlar. Şanslı olabilirsiniz ve başa çıkmayı çok kolay bulabilirsiniz, ancak çoğu çift için bu aslında oldukça büyük bir sorundur. Tek bir konuşmada çözmenizin pek mümkün olmadığını anlayın. Bir gecede birinin fikrini değiştiremezsiniz. Bu zaman alır ve ilişkiniz geliştikçe, erkek arkadaşınız muhtemelen sizin düşünce tarzınızın ve bir parmak hareketinin neden size zarar verebileceğinin daha fazla farkına zaman ciddi bir konuşma yapmaya cesaret edemiyorsanız, Dr. Mann kısa bir girişle başlamanızı tavsiye ediyor “Sevgilim, beş aydır çıkıyoruz ve sana asla sosyal ağlarda neyin kabul edilebilir neyin kabul edilemez olduğunu sormadım. Partneriniz hakkında bu konudaki düşüncelerinizi duymak hakkında öğrendiklerinize ve duygularını anlamaya konuşmadan çok daha fazlasını elde edecek ve dikkate alınıp alınmadıklarını değerlendirebileceksiniz. ne konuştuğunu dikkatlice dinler ve tepkilerini kontrol ederseniz masum veya suçlu olursunuz. Diğer kızlarla konuşuyor… Ne yapmalı? İlişki Psikolojisi Büyüme Aşaması
Arkadaşlar başlıkta da belirttiğim gibi konu arkadaşımla gayet güzel bi ilişkimiz ne olduysa bi kaç gün önce kız arkadaşım instagrama bi foto fotoyu sonradan baktım erkeğin biri fotonun altına yorum anda kan beynime sıçradı ama arkadaşıdır falan diye kendimi bu çocuğu sordum kız arkdaşım tanımıyorum o çocuğu üstüne çocuğu takip ediyosun çocuk sana yorum atıyo ama beğenen çocuğun fotolarına an kan beynime arkadaşım da çocuğun fotolarını bunu da kız arkadaşıma senden önce ekliydi falan dedi ama kız arkadaşımla birlikte olduğumuz zamanlarda da kız arkadaşımın çocuğun fotolarını beğendiğini çok sinirliydim kendimi çok haklı gördüm ve ilişkiyi arkadaşım da hiç bi şekilde mantıklı bi açıklama bi sorun yokmuş gayet doğalmış gibi davrandı. Arkadaşlar lüften düşüncelerinizi söyleyin dalga geçmeyin herşeyimi anlattım. Siz olsanız ne bu ilişkiye ihanetten başka bişe arkadaşım da bence sorun yok falan filan sorun olmaz mi bu kadar geniş yoksa bende mi bi sorun var. Bu arada yaşım düşüncelerini paylaşın çünkü gerçekten çok gibi hissediyorum kendimi. EDİTArkadaşlar ayrıldıktan bi iki gün sonra ara ara akıllı konuşup ciddi bi şekilde son kararı vermek istediğimi taraf pek neyse dün gece şoka bi çocukla çıkmaya karşılıklı twitleşmeler falan da çocuğun baş harfini yapmaya çalıştığını hiç çalışıyorum ama bu yapılanlar da ağırıma bu kadar basit bu kadar değersiz mi insanın karşısındakine, ilişkisine saygısı olmaz !!! Artık gözümde hiç bi değeri insanlarla cinse güvenimi sarstı bu olay hem de çok... fotoğrafları beğenmesi falan bence sorun değil ama yalan söylemesi, net cevap vermemesi olmamış. doğru karar İyi yapmışsın hocam. Hani beğenir, beğenmez ona bir şey demiyorum ama sevgilim dediğin bir insana onun önemli gördüğü konularda açıklama yapılmalı bence. Belki gerçekten kız önemsemiyordu ama önemsediğin kişi bu durumu kafasına takıyorken aldırış etmemek bence çok rahatsız edici bir şey. Aldatma konusuna gelirsekte herkes aldatıyor diye bir laf vardır kimi düşüncesiyle kimide fiziki olarak işte. Çok takma yani daha iyisini bulursun. sende sorun yok aldatılmadın iyi yaptın öyle kızdan hayır gelmez işini görüp çöpe atıcaksın onları La olum evlencen sanki devam et op azvik sevis ayrilcan nasil olsa takilma Abartmışsın sanki, twitter'da tweet favlamak neyse instagramda da beğenmek o. İlla laubali bi ilişkileri olacak diye bi şey yok. Tanımadığın insanlarla takiplesiyor olman normal. Ben de beğeniyorum ama kimse yorum yapmıyor o ayrı onu sor asıl kız arkadaşına d Aslında sosyal paylaşım sitelerinde karşı cinsten birinin fotoğrafını beğenmek çok büyütülecek bir olay değil. Ama insan kıskanç olunca doğal olarak kızıyor da yahu bence abartmışsın, ayrılmak nedir. Adam çok abes bir yorum falan mı yazmış? Kız arkadaşın ile konuşabilirsin tabi neden tanımadığın birini takip edip beğeniyorsun diye ama sakin ol yahu Benden önce beğenebilir ona bişe benimle birlikteyken başkalarının fotolarını beğenmesi koyuyo Saçmalamışsın. Fotoğraf beğenince ne oluyor yatmış mı oluyor onunla ? Yakışmayan bir diyalog yakalarsın eyvallah haklısın da foto beğenme nedir ? Bu kafayla çok çekersin soyliyim. kro musun keko musun mahalle apaçisi misin? kızdan ayrıldığın iyi olmuş, kız senden kurtulmuş. quoteOrijinalden alıntı Tirion Fordring Saçmalamışsın. Fotoğraf beğenince ne oluyor yatmış mı oluyor onunla ? Yakışmayan bir diyalog yakalarsın eyvallah haklısın da foto beğenme nedir ? Bu kafayla çok çekersin soyliyim. Karşılıklı beğenmeler çocuğun yorum atması falan bence normal değil quoteOrijinalden alıntı We Will Dominate kro musun keko musun mahalle apaçisi misin? kızdan ayrıldığın iyi olmuş, kız senden kurtulmuş. ne alakası var kekoluğa apaçiliğe mi giriyo Beğenmesi sorun değil ama birşey yokmuş gibi davranması rahat davranması iyi olmamış. quoteOrijinalden alıntı Vena Portae Abartmışsın sanki, twitter'da tweet favlamak neyse instagramda da beğenmek o. İlla laubali bi ilişkileri olacak diye bi şey yok. Tanımadığın insanlarla takiplesiyor olman normal. Ben de beğeniyorum ama kimse yorum yapmıyor o ayrı onu sor asıl kız arkadaşına d Sorduğum zamanda da hiç dikkat etmedim sen söyleyince fark niye beğeniyosun etmemişim mi Gericiliğe gerek yok, benim de var sevgilisi olup da fotolarimi begenenler, bende onlarinkini beğeniyorum, ne var bunda?.. Allahım düşüncelere bakın gericilik akıyor Edit Gözümden kaçmış, olay sadece bu değilmiş, konuşarak çözülmediyse doğru karar almişsin hocam quoteOrijinalden alıntı gssneyder quoteOrijinalden alıntı Vena Portae Abartmışsın sanki, twitter'da tweet favlamak neyse instagramda da beğenmek o. İlla laubali bi ilişkileri olacak diye bi şey yok. Tanımadığın insanlarla takiplesiyor olman normal. Ben de beğeniyorum ama kimse yorum yapmıyor o ayrı onu sor asıl kız arkadaşına d Sorduğum zamanda da hiç dikkat etmedim sen söyleyince fark niye beğeniyosun etmemişim mi Sürekli kendi fotoğrafını paylaşan insanları çok takip etmiyorum ama ettiklerimin fotoğraflarını beğeniyorum genelde. Bi amaç gutmeden oluyo aynen kasıtlı bi şey değil. ayrılmak ne yani bu kadar basit mi? Yorum abartılı değilse özür dile barışın bence. ayrıl gezmeyi kabullenecek tipler var maalesef onlar son derece doğal karşılayabilir o ayrı mesele. Kardeş beraber foto çekilip atsaydınız bakalım ona ne yazıyordu. Ama kız arkadaşının düşüncelerini dinlememesi pek hoş değil ayrılırken hiç mi bir şey sormadı hadi ayrılalım hop ayrıldık diye bir ilişki mi olur? Sayfaya Git Sayfa
bir erkek bir kızın fotoğrafını neden beğenir