♣️ Yaşar Nuri Öztürk Namaz Kılmadığını Ağzından Kaçırdı
2aDt6. Bizi Takip Edin!Yaşar Nuri Öztürk haber, Yaşar Nuri Öztürk son dakika haberleri ve Nuri Öztürk BiyografisiDoğum YeriTrabzon / TürkiyeDoğum / Nuri Öztürk Kimdir ?22 Haziran 1945 tarihinde Trabzon'un Sürmene ilçesinde dünyaya geldi. Dokuz yaşında hâfız olan Öztürk, ilk eğitimini babasından Kur'an okuyarak aldı. On yıllık klasik medrese eğitiminden sonra hukuk ve ilahiyat tahsilini tamamlayan Öztürk, on iki yıl boyunca vaizlik ve imamlık yaptı Biyografinin devamı için tıklayın
Halk TV'de yayınlanan 'Ayşe Sucu ile İftar' programına konuk olan Yaşar Nuri Öztürk, kendisi için "Namaz kılıp kılmadığını bilmiyoruz" diyen Cübbeli Ahmet Hoca hakkında sert sözler söyledi. İşte Öztürk'ün sinirlerine hakim olamadığı o anlar
Uzun süredir kanser tedavisi gören ünlü ilahiyatçı Yaşar Nuri Öztürk, 71 yaşında yaşamını yitirdi. Dobralığıyla bilinen Yaşar Nuri Öztürk'ün bir çok konuşması olay olmuştu. Bunlarda biri de katıldığı bir TV programında namaz için kullandığı ifadelerdi. Abone ol 71 yaşında yaşama veda eden ünlü ilahiyatçı Yaşar Nuri Öztürk'ün katıldığı bir televizyon programında namazla ilgili sözleri uzun süre konuşulmuş ve bazı çevreler tarafından eleştirilmişti. Yaşar Nuri Öztürk mide kanseri teşhisiyle 12 Kasım 2011’de ameliyat olmuş ve ay kemoterapi görmüştü. Öztürk dün yaşam mücadelesini kaybederek yaşama veda etti. NAMAZ BU ÜMMETİN BAŞININ BELASIDIR Sivri dili ve dobralığıyla bilinen Öztürk'ün bazı sohbetleri büyük tepkilere neden olmuştu. Onlardan biri katıldığı bir televizyon programında namaz için kullandığı; ''Namaz bu ümmetin başının belasıdır'' sözleri oldu. Öztürk'ün bu sözleri uzun süre konuşulmuş ve büyük tepkiye neden olmuştu. ''Bu ümmete yapılan bütün kötülüklerde namaz kullanıldı'' diyen Öztürk Hz Muaviye'yi suçlamış ve şu iddilarda bulunmuştu BÜTÜN KÖTÜLÜKLERDE NAMAZ KULLANILDI ''Çok değerli bir hocamız var. Fiilen hocam olmadı ama bende etkisi çok, halada Ankara İlahiyatta 80 küsür yaşında olmasına rağmen, yüksek lisansta dersler veriyor. Ne diyor biliyor musunuz? Namaz bu ümmetin başına bela edilmiştir. Çünkü…Bu ümmete yapılan, bütün kötülüklerde Namaz ve camii kullanıldı, alet ettiler. MUAVİYE HADİSLER UYDURTTU Bunu muaviye başlattı. Uydurttuğu hadis adlı yalanlarla dini bütün insan hakları, zulme karşı mücadele, çalışkanlık, dürüstlük, okumak gibi bütün değerlerinden tecrit ederek, sadece namaz kılma dini haline getirdi. Bela burdadır. MUAVİYE DEVRE DIŞI TUTTU O günden beri islam dünyası bir türlü kendisini toparlayamadı. Kur'an diyor ki… Benim temel ibadetim okumak, 7-8 tane ayet var, okumayı temel yapan şimdi bunu hemen, muaviye aldı, tamamen devre dışı tuttu, onun yerine temel ibadet olarak namazı koydu. KUR'AN'IN TEMEL İBADETİ NAMAZ DEĞİL Vallahi ve billahi Kuran'ın dininin temel ibadeti namaz değildir, okumaktır. Dünyaya bakın, okumayı temel ibadet yapan gelişmiş batı ülkelerine bakın, namazı temel ibadet yapan Ortadoğu'ya bakın. Ve özellikle Türkiye'ye bakın''.
Televizyonların ilahiyatçısı Yaşar Nuri Öztürk 'Kuran'daki miras dağılımına ilişkin hükümleri bugün uygulayamazsınız' diyerek, milletin kafasını karıştırmaya devam ediyor. Öztürk verdiği cevapta, Kur'an'ı Kerim'in ayetlerinin bugün geçerli olmadığını söyleyerek birilerine şirin görünmeye çalışıyor. Öztürk, Kur'an'ın çağlar üstü olduğu gerçeğini görmezden geliyor. Saba Tümer'le Bugün programında, Adana'dan bir izleyicinin sorusu üzerine açıklama yapan Yaşar Nuri Öztürk, Kuran'daki miras dağılımına ilişkin ayetlerle ilgili konuştu. Programı Adana'dan takip eden izleyici, "Kuran-ı Kerim'de mirasla ilgili ayet var mı" diye sorunca Yaşar Nuri Öztürk şu yanıtı verdi. "Evet var. Toplumun hukukunu sağlayan ayetler vardır. O günkü toplumda yaşandığı için bu ayetler bütün zamanlar için geçerli değildir. Her toplum adaleti temin etmek için kadın erkek arasında mirası düzenler. Kuran'da miras, erkeklere 2, kadına 1 diye düzenlenir. Niçin bunu yapıyor. Çünkü Kuran, ailenin bütün harcamaların yükümlülüğünü erkeğe yüklüyor. Kuran'a göre mal ayrımı ilkesi var. Mesela kadın, her türlü harcamaları yapar ve evin harcamalarını karşılamakla yükümlü değil. Fakat erkek evin tüm harcamalarından sorumludur. Bu yüzden, adaleti sağlama adına erkek güçlendirilmiştir. KURAN'DA YAZIYOR DİYE UYGULAYAMAZSIN Bugünkü sistemde ise, evin harcamaları tarafların ikisine de eşit bir şekilde yüklendiği için mirası da eşit paylaştıracaksınız, adil olacaksınız. Bunlar kamu yararının icatlarına göre her devirde düzenlenecek şeylerdir. "Kuran'da öyle yazıyor" filan diyorlar ama, bugün yapamazsın bu uygulamayı. Her şeye itiraz edenler, bugünkü hukukun kadın erkek arasındaki eşitliğe hiç dokunmuyor. Çünkü orada menfaatleri var." Bu yazı alınmıştır.
Yaşar Nuri ÖZTÜRKBenim duam hayatımdır’ diyor Konfüçyüs. Bu bence, dua konusunun en muhteşem sözlerinden biridir. Tüm hayatı bir büyük dua haline getirebilmek, hayata ölümsüz değerler kazandıran ruhun başarabileceği bir iştir. Sadece kendi kaderini yazan parmak olmak yetmez bu sözü söylemek için, tüm insanlığın kaderini yazmada rol almış parmaklar arasına girmeyi başarmak varlık olanlara çok yabancı bir sırdır bu. Tüm hayatı bir büyük duaya dönüştürebilmek için, var olan varlık’’ boyutuna ulaşmak insan işte bu boyuta ulaşabilen insandır. Kelimenin tam anlamıyla insan budur. Ötekiler, sadece kadavralarıyla, fotoğraflarıyla insandır. Var olan insan değildir hayatı bir dua haline getirebilen ruh, tüm zamanı bir sürekli şimdi’’ye dönüştürmüştür. Onun zamanında dün ve yarın yoktur, hep şimdi’’ vardır. Yani o, hep yaratır, hep yürür, hep yeni menzillere konar...Kitleler, toplum, ümmet ve uygarlık halinde sürekli dua ederler ama hayata yeni boyutlar kazandıran dualar bu dualar değildir. Kitlelerin içinde, tüm hayatlarını bir kesiksiz duaya çevirmiş benlikler yoksa, onların duaları kozmik varoluş kütüğünün kayıtlarına geçemez, sıradan istek yığınları olarak toprak planında kalıverir. Yaratıcı ruhların, hayatı ve zamanı kucaklayan büyük dualarıdır ki tarihin damağına lezzet verir ve olumsuzluk defterine silinmez harflerle insan, insanlığı insanlık yapan, kalabalıklar değil, işte bu varoluş İSLAM DÜNYASIBin beş yüz yıla yakın bir geçmişin sahibi olan İslam dünyası, son birkaç yüzyıldır ölümsüzlük dosyasına girecek hemen hemen hiçbir şey üretmedi. Çünkü hayatının tümünü bir duaya dönüştürebilen benliklerden yoksun yaşıyor. Büyük rüyalar gören benliklere sahip oluşlar, büyük rüyalar görebilenlerin nasibidir. Büyük rüyalar göremeyenler, büyük dualar edemezler. Ve İslam dünyası, yüzyıllardır büyük rüya görebilen gözlerden yoksun bulunuyor. Ekmek ve su vadisinde oyalanıp tatmin bulan yığınlar, büyük rüyaların çağırdığı çileli yollara dayanacak güçten yoksun durumda. Bu yüzden, hayatın bağrını ısıtan sevda, ölümsüzlük serüvenine atılmaya hazır başka áşıklara açtı hayatı bir büyük duaya çevirmenin açık prospektüsü verilmiyor insanlara, sadece ipuçları gösteriliyor. İşte bir tanesi, Tüm yeryüzü benim ümmetime bir mábet yapılmıştır’’ diyor muazzez Peygamber. Bu ipucunun açık ifadesi şu Tüm hayatı bir dua haline getirin. O Resul, tüm hayatı bir duaya, tüm dünyayı bir mabede çevirdiği içindir ki tüm hayatı boyunca sadece iki tane mescit inşa İslam'ı, üç yıllık gecekondu semtinde, otuz cami inşa eden ama bir tek okuma salonu inşa etmeyen veya edemeyen yığınlar temsil ediyor. Böyle bir dünyada tüm hayatı bir duaya çeviren benlikler nasıl yetişsin?! Onlara Peygamber'den bile çok cami yapmış olmak’’ yetiyor. Kuran'ın vicdan adamlarından biri olan Muhammed İkbal'in Benim niyazım iki rekat namaza sığmaz’’ diyen sözündeki erdirici haykırışı anlamak bugünkü Müslüman kitleler için çok dünyası, tüm hayatı bir duaya, yani bir kesiksiz ve eksiksiz yaratıcı faaliyete dönüştürebilen ruhlara muhtaç! Bu ruhların, uyutan ve avutan mescitlerle vücut bulmayacağı dünyası, bir başına bir ümmet’’ yüreğine sahip İbrahim'lere bk. Nahl suresi, 120 muhtaçtır. O İbrahim'ler, tüm hayatlarını bir büyük dua haline getirerek bizzat varoluşun duasına dönüşen o erlerin ortaya çıkması için, Latinlerin felix culpa dedikleri erdirici günaha mı ihtiyaç var? Unutulmasın ki, bir ümmete bedel Hz. İbrahim'in, Hak tarafından övgü için kullanılmış sıfatı olan hanıf’’, o günkü yığınların dilinde eskiye, atalar dinine karşı çıkmış zındık’’ anlamına geliyordu. Hz. İbrahim bir felix culpa failidir. Aslında tüm nebiler hayatını bir büyük dua olarak yaşayacak ölümsüz ruhun oturduğu çizginin uçlarında şu iki zıt sıfat geçerlidir. Eskiyi ilahlaştıran halk ucunda günah işlemiş zındık’’, erdirici değerler üretmeyi ödüllendiren Hak ucunda tüm hayatını bir dua haline getirebilmiş, felix culpa faili sonsuzluk dostu.’’Selam, felix culpa faili sonsuzluk erlerine; selam bir ümmete bedel’’ İbrahim yürekli fikir ve aksiyon devine!.. Ve selam, bu sırrın farkında olanlara!..
yaşar nuri öztürk namaz kılmadığını ağzından kaçırdı